Kitaptan derlenen bilgilere göre, 12 röportajdan 11’i, başbakanlık döneminden başlayarak ve özellikle cumhurbaşkanlığı döneminde Talat’ın hayatından CTP’ye, hükümetlerden toplumsal gündeme, Kıbrıs sorunundan müzakere süreçlerine ilişkin farklı tarihlerde yayımlanan röportajlardan oluşuyor.
HRİSTOFYAS’A İLK YANIT
İlk kez bu kitapta yayımlanan 12. röportaj ise, ağırlıkla eski Rum liderlerden Dimitris Hristofyas’a yanıt niteliğinde. “Sessizleştirilen Tarih” adlı kitabıyla Talat’la ilgili önemli ithamlarda bulunan, Kıbrıs müzakere sürecine ilişkin iddialara yer veren, AKEL ile ilgili itiraflarda bulunan Hristofyas’a ilk kez bu röportajla yanıt veren Talat, özetle şu ifadeleri kullandı:
AKEL, BİR KIBRIS RUM PARTİSİ
“… Hristofyas kitabında birçok konuda doğruyu söylemedi. Ya unuttu, ya özellikle yapıyor. Tarihi çarpıtmaya hakkı yok. Benimle ilgili ifadeleri de çoğunlukla negatif. Birbirimize hep ilk adımızla hitap ettik, hep ‘yoldaş’ dedik ama sanırım kendisine biat etmediğimdendir. Bu kadar çarpıtma sanırım hem kendisinin, hem AKEL’in günahlarını saklamak için. Bu kitap, AKEL’in yönlendirici siyasetinin oportunizm olduğunun göstergesi. Ve AKEL’in bir Kıbrıs Rum partisi olduğunun kanıtı…”
DAĞINIKLIK NEDENİYLE ADAY OLMADIM
Aynı röportajda, CTP ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan ve özellikle 2005 cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde parti içinde yaşananlarla ilgili detayları anlatan Talat, “Partinin içinde bulunduğu dağınıklık nedeniyle cumhurbaşkanlığına aday olmadım ve partinin başına döndüm” ifadelerini kullandı.
Talat’ın, CTP ile ilgili şu tespitleri de kitapta yer aldı:
“… CTP’den beklenti çok. Aynı şeyi UBP yapar kimse ses çıkarmaz, CTP olunca ortalık toz duman. Çünkü beklenti fazla. Tolerans yok CTP’ye. Özellikle son yıllarda Türkiye de CTP iktidarda olunca önyargılı, sorun çıkarıyor, diğer hükümetlerle olduğu gibi işbirliğini sürdürmüyor. Sanki CTP’nin burnunu sürtme amaçlıydı yapılanlar… CTP’nin tabanı da entelektüel, sorgulayan ve soran bir kitle. Öyle ‘yaptım da oldu’ yok. Her şey her fırsatta sorulur ve eleştirilir. Üyeye rağmen bir şey yapamazsınız. Öyle durumlar oldu ki; aşağıya tükürsen sakal, yukarısı bıyık. Evet desen partili itiraz edecek, hayır desen başka sorun…”
BİLİM İNSANI OLURDU
Eski başbakan ve milletvekillerinden Ömer Kalyoncu ise kitabın önsözünde Talat için, “Üniversite yıllarında sola ve gençlere karşı o kadar acımasız ve baskıcı ortam olmasa bilim insanı olurdu” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.