Taner Ulutaş yazdı... Hade be ‘Gumbaro’ erken seçime git !..

Hade be ‘Gumbaro’ erken seçime git !..

Parlamento seçimi bitti. ‘Belediye seçimleri ‘ ise kapının arkasında bekliyor. Zam yağmuru sonrasında seçim yarışını önde kapatan UBP, belediye seçimlerinde de yarışı birinci bitirmek için kolları sıvayarak indirim yerine bindirim yapmaya başladı. Tüp gaz zammından sonra, ne kadar geçirirsem geçireyim yine oylar bana akacak düşüncesi ile siga siga manamu modunda, akayakıt ve tüp gaz artışından sonra elektrik zammından bahsedilmeye başlandı.

SUCUOĞLU BLÖF YAPIYOR

Hükümetin, 2’limi yoksa  3’lümü olacağı, Salı günü, resmi görevlendirme yapıldıktan sonra belli olacak. DP sanki bir bakanlığa razı olacak görüntüsü verirken, HP çeşitli alternatifler sunarak, bunlar olmazsa yokum demeye getiriyor. Ve bu çıkışı ile daha fazla pay kopartmaya çalışıyor.

Sucuoğlu koalisyonda 30’un üzerinde vekil olmazsa erken seçime giderim diyor. Ama inanmayın. Birileri hadde be gumbaro, para yok, mavro beytambal galsın dedikleri seçim için  oy verecek insan yok. Buyur minder senin derlerse ne yapacak? Aba altından sopa gösterirken, dikkatli olmak gerek.

AKPINAR VE TOSUNOĞLU’NA HAYIR DENEBİLİR

DP’ye, iki bakanlık verilmesi halinde Fikri Ataoğlu dışındaki bakanlığa, Serhat Akpınar ile Hasan Tosunoğlu talepte bulundu. Ancak Aytaç Çaluda olayını aklınıza getirin. Çaluda, hakında açılmış ama sonuçlanmamış davalar olması nedeniyle, Cumburbaşkanı Tatar’ın, havadan, karadan ve denizden yaptığı  girişimlerine karşın, Anayasa’nın amir hükmü nedeniyle bakan yapılamamıştı. Şimdi ayni film Serhat Akpınar ile Hasan Tosunoğlu’nun karşısına çıkıyor. Başsavcılık çevreleri, yasa herkese ayni uygulanır düşüncesinde. Türkçeden Türkçeye tercüme edersem,  Aytaç Çaluda’ya nasıl izin verilmediyse, bukez de izin verilmeyebilir deniyor.

Ayrıca etik konulara da değinilerek, makam aracının arkasından inip mahkemeye girecekler, sonra makam aracının arkasına oturacaklar. Bu etik değil görüşü hakim. Mahkeme sonuçlansın bakarız deniliyor ama dokunulmazlıklar var. Mahkeme bu nedenle stand by durumunda bekleyecek. Yani erken seçim olmazsa 5 sene bu iş sürecek.

ETKİLİ  MÜDÜRLÜKLER DAĞITILABİLİR

Bence bakanlıklar arasında bazı düzeltmeler yapılarak bu işe nokta konacak. Bazı bakanlıkların müdürlükleri bir bakanlık kadar etkilidir. Bunlar, bazı bakanlıklara dağıtılmak suretiyle gerek DP gerekse HP ikna edilerek 3’lü koalisyon kurulabilir. HP yine ikna edilmezse bıçak sırtı olsa bile DP ile yine birlikte yol alınabilir.

RUSYA UKRAYNA’YA GİRERMİ?

Bizler zamlar ve seçimler ile uğraşırken, dünyada savaş rüzgarları esiyor. ABD’nin Ukraynayı NATO’ya sokmaya çalışması, Sibirya ayısı Rusya’yı kızdırdı. ABD, Ukrayna’yı NATO’ya sokarak, Rusya’nın içlerine girmeyi hesap ederken, Ukrayna’nnın, Karadeniz’e limanı olduğu için orada donanma bulundurma hakkını da elinde bulundurmak istiyor. Rusya bildiği için buna izin vermem diyerek Ukrayna’ya gireceğim diyor. İngilizi, Polonyalısı ABD’ye destek verirken, Alman Rus gazına ihtiyacı nedeniyle buna temkinli yaklaşıyor. ABD ısrar ederken Çin, Rusya’ya destek veriyor. ABD gemileri Çin denizinde cirit atarken, Çin’de, Rusya Ukrayna’ya girerse, bende Taiwan’a girerim mesajı yolluyor. Çin’in Taiwan’a girmesi demek dünyadaki ekonomi dengelerinin değişmesi demektir. Haaa savaş çıkarmı? Büyük ülkeler bir birleri ile savaş yapmaz. Hele hele kendi ülkelerinde hiç yapmaz. Sadece taşaron kullanırlar.

TÜRKİYE’NİN KAVALA NEDENİ İLE ÜYELİĞİ ASKIYA ALINABİLİR

Sadede gelirsem, dünyada bu gergin ortam yaşanırken,  Avrupa Konseyi Bakanlar Konseyi, Kavala ile ilgili karar alan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararını uygulanması için Türkiye’ye baskı yapıyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Konseyi, Kavala AİHM’in kararına rağmen serbest bırakılmamasını görüşerek, raporunu AİHM’e gönderdi. Kararın ihlal edildiği görüşü kararı çıkarsa, Türkiye’ye yaptırım gündeme gelebilir. Benzer durum Ilgar Mammadov ile ilgili olarak Azerbeycan’da olmuş, ancak  Azerbeycan üyelikten çıkartılma kararı öncesinde geri adım atmıştı.

ERDOĞAN’A SALDIRI ARTTI

 Almanların dünyaca ünlü Der Spıegel gazetesi, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı  Kavala ve enflasyon ile sıkıştırmak için manşetler atarken, manşetlerine İmamoğlu’nu da dahil ediyor. Ve Erdoğan’ın seçim sonrasında kalıp kalmayacağını sorguluyor. Ukrayna-Rusya arasındaki gerginliği gidermek için arabulucu olan Erdoğan, güven tazelerken, Doğu Akdeniz bölgesinde de, İsrail, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile arayı düzeltmeye çalışıyor. ABD Jeolojik Araştırma Merkezinin keşfettiği, Leviathan (18 trilyon feet küp)  Tamar (260 milyar metreküp) ve Mısır’ın Zorh havzasındaki (120 trilyon feet küp) gazın yanısıra,  Kariş ve Tanin isimli açık deniz alanındaki, 34 milyon varil hafif petrolün Türkiye üzerinden boru hattı ile taşınması için görüşme sürdürüyor.

AKDENİZDEKİ GAZ YİNE GÜNDEMDE

ABD, İsrail’den Yunanistan’a gidecek boru hattından, yani Eastmest’den vazgeçerken, gazın Türkiye  üzerinden gitmesinin daha rantabl olacağını açıklıyor. Türkiye 5’nci parseli, Katar’a gaz çıkartması için 20 Milyar dolar alarak veriyor. Neden? Onu da söyleyelim çünkü AB’ın muhtemel bir gerginlik sonrasında Rus gazına muhtaç kalmaması öngörülüyor. Para ABD şirketlerine kalırken, Rusyanın ekonomik yönden zayıflatılacağı düşünülüyor. Doğu Akdeniz’deki bu durum şimdilik Erdoğan’ın elini güçlendiriyor.

SEÇİME VE YA YA ŞA ŞAYA DEVAM

Bunlar yaşanırken, bir çözüm olurmu? Belli değil. Çünkü Türkiye yarısını tuttuğu Kıbrıs’ın elinden çıkmasından korkar. Anlaşma istermi? Bence o da istemez. Çünkü istediği gibi kullandığı, toprağı o da paylaşmak istemez. 5 alarak, bir koyduğu yerden alacağını da alamaz. Örneğin havadan yani FIR hattından geçen uçaklardan alınan 5 milyar Euro’yu bir anlaşma olursa kimin alacağı meçhul olduğundan bundan kolay vazgeçmez. Rum ise tek başına hüküm sürdüğü Kıbrıs Cumhuriyetine Türkleri ortak yapmak istemez. Bu nedenle bu iş yaş. Neyse siz bizi de içine çeken girdaba boş verin. Seçime devam ya ya şa şaya devam.

Müslüman mı olduk?

Günlerden bir gün adamın birisi camiye elinde kocaman bir bıçakla camiye dalar ve cemaata sorar:

– Müslüman olan birisi var mı?

Cemaat korkudan sesine çıkaramaz, sessizlikten sonra yaşlı bir amca ayağa kalkar:

– ben Müslümanım der.

Bıçaklı adam ve yaşlı amca camiden çıkar, dışarıdaki inek sürüsünü gösterip:

– Amca şunları kurban edeceğim fakat ben beceremedim yardım edebilir misin der.

Yaşlı amca baya bir kurbanlık kestikten sonra ben yoruldum başka birisini bul der.

Adam bu sefer kanlı bıçaklı camiye girer ve sorar:

– Aranızda başka Müslüman var mı? Bıçakların kanlı olduğunu gören cemaat yaşlı amcayı kestiğini düşünür ve daha çok korkarak bir anda caminin imamına bakar, imam:

– Ne bakıyorsunuz ula birkaç rekat namaz kırdırdık diye hemen Müslüman mı olduk?