Taner Ulutaş yazdı... Hatalarının kurbanı oldular!..

Hatalarının kurbanı oldular!..

Geri sayım başladı. Son 24 saat derken, erken seçim bitti. Seçim bitmesine bitti ama geçim derdi bitmedi. Kurulacak hükümeti çok zor bir dönem bekliyor.

Kurulması beklenen UBP-DP veya UBP – DP – HP hükümetini, elinde daramalı tüfek ile ekonomik kriz ve pandemi bekliyor. Dövizin yokuş aşağı giderken, freni patlayan kamyon gibi zapt edilmez bir hıza erişmesi, ocakta tütecek tencere bırakmamasının yanı sıra, döviz ile ev ve araba alanların canına ot tıkaması, çözümü zor çok bilinmeyenli bir denklem gibi karşısında duracak.  Özellikle kaçınılmaz zam olarak nitelendirilen Elektrik zammı ve benzeri zamlar yoğunlaşacak olan eleştiri yağmuru sonrasında daha ilk günlerde onu yıpratacak.

Neyse, bu seçimin galibi UBP ve CTP olarak gösteriliyor. Tamam, ama bana göre seçimin galibi ayrıca, Narin Şefik yönetimindeki Yüksek Seçim Kuruludur. Pandemi ortamında, yeterli deneyime sahip olmayan bazı sandık görevlileri ile bu seçimi hata payı sıfıra yakın olarak bitirdiler.

Detay Gazetesi olarak 2018 seçiminde olduğu gibi bu seçimde de nokta atışı yaptık. Ve sanırım hedefi tam ortasından vurduk. Yaptığımız Anketlerde, UBP’nin oyunu %39- 40 civarında gösterirken, zamları bahane edenler, bizi hedef tahtasına döndürmeye çalıştı. CTP’nin Tufan Erhürman ile bir yükseliş içerisinde olduğunu göz önüne sererken, özellikle Yılbaşı Mesajımda, Tufan hocaya %32 oranında oy hediye etmem sonrasında, neredeyse hayalcilikle suçlanmıştım.  Çıkan sonuç ortada dururken, tek yanıldığımız TDP oldu. Bu konuda, Gezici ve Comar ile bazı anket şirketleri de bizimle birlikte yanılarak, onlarda TDP konusunda hedefi tutturamamıştı.

Halkın Partisinin ve Yeniden Doğuş Partisinin oy oranlarının düşeceğini 2-3 milletvekili çıkartabileceklerini yazılarımızda dile getirirken, parti üye ve sempatizanları, neredeyse dar ağacı kurup bizi asacaktı. Erhan Arıklı, kırgınlığını dile getirirken, oy oranının %10’un üzerinde olduğunu ve hatırı sayılır milletvekili çıkartacaklarını öne sürmüştü. Sonuçta YDP 2, HP 3 Milletvekili çıkartarak bizi yanıltmadı.

Milletvekilleri adaylarını da detay gazetesinde ( http://www.detaykibris.com/taner-ulutas-secimleri-kazanacak-adaylari-bolge-bolge-yazdi-280206h.htm?fbclid=IwAR1_dZGxqJUWU0RYYdrGQ2pP-dbHNNhXncSHX-612q8EfThTaSP0Hw7OF7g) yayınlarken, 2018 seçimlerinde 49 Milletvekilini doğru bulmamızı, 2022 seçimlerine de taşıdık. 2022 Ocak seçiminde de 49 milletvekilini doğru bulmamız hatta onları sıraları da dahil doğru tespit etmemiz, bizi gururlandırdı.

Partilere gelirsek, UBP köklü bir parti olarak örgütlenmesinin mükâfatını bu seçimde de gördü. Faiz Sucuoğlu, eski başkan Ersan Saner ile başlayan yıpranma sürecini durdurarak, UBP’yi yükselişe geçirdi. Örgütlerinin gücü ile örgütsel çalışmanın faydalarını, Pandemi, ekonomik sıkıntı, zamlar ve her gece kesilen elektriklerin halkta yarattığı sıkıntı, stres ve sinire rağmen yükselişini sürdürdü.

CTP, Tufan Erhürman ile bana göre beklenenin de üzerine çıktı. Tufan hoca dur durak bilmeyen enerjisi ile gerek vekil bazında gerekse oy bazında partisinin gücünü %50 oranında artırdı.

Seçimin hayal kırıklığı TDP, HP ve YDP oldu. TDP, önce boykotçulardan, sonrasında TDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde varını yoğunu ortaya koyarak seçilmesi için destek verdiği Mustafa Akıncı’dan darbe yedi. Akıncı son güne kadar TDP’ye destek verici bir mesaj yayınlamazken, suskun kalması, sempatizanlarını kararsız bıraktı. Bencilliği, TDP’nin başını yakarken, parti üye ve sempatizanlarının da tepkisini çekti. Neticede Cemal hoca istifa noktasına gelirken, partiyi toparlayacak, isim beklenmeye başlandı. Bu Mehmet Harmancı olur mu? O da meçhul.

Halkın Partisi 95’lik ihtiyar pipisi gibi uzun süre yerinden kımıldamadı. Köyleri, kentleri dolaşıp halkı bilgilendirmek yerine, sadece seçime çeyrek kala hareketlenmeye başlaması başını yaktı. Birde eskiden söylenenlerin aksini yapması, oylarını minimuma indirgemesinde başrol oynadı.

Yeniden Doğuş Partisi, taktiksel hataların kurbanı oldu. Parti içerisinde Bertan Zaroğlu ile başlayan tartışmanın alevi söndürülmek yerine alevler büyümeye bırakılınca parti ikiye bölündü. Adayların belirlenmesinde de Ön seçim belirlesin. Yok, Parti Meclisi belirlesin tartışmaları, Turan Büyükyılmaz, Mehmet Özkardeş gibi ağır topların adaylıktan vazgeçmesine neden oldu. Bu dalgaya parti sempatizanları da eklenince yükselişte olan parti burun üstü çakıldı.

Tabi buna yine hükümette bulunulduğu esnada, bazı bakanlıklara müdür yapılan kişilerin, iş adamları ve sanayiciler ile kavgaya varan tartışması buna tuz biber ekti. Bu Müdür ve üst düzey bürokratlar egolarını yenemeyince fatura YDP’ye kesildi.

BY ilk kez katıldığı seçimde bana göre başarılı oldu. TKP’de ise Çakıcı’nın uğraşı, boykotçulara takıldı. Birde TDP-TKP yumurta ikizi kardeşlerin ayrılığı bilinçli olarak temcit pilavı gibi ısıtılması da sanırım oy oranına tesir etti.

Geldiğimiz noktada bazı büyük ülkede olduğu gibi ülkenin iki veya üç partili bir döneme evirilmiş hali görülüyor. Sosyal Demokrat platformunda CTP, Sağ kulvarda ise UBP başı çekecek gibi görülüyor. Radikal sol veya radikal sağa evirilmeyen bir iki partide alacakları az oy oranları ile çabalayıp duracak.

Birde seçim sonrasında dikkat çeken şey, 50 Milletvekilinden sadece 11 Milletvekilinin kadın vekil olmasıdır. Şimdi ne mi olacak? Bence hiçbirşey olmayacak. Ve eski tas eski hamam, vatan millet, Sakarya, Nurlu Ufuklar, Türkiyem söylemleri ile bu iş yürütülecek.

Fıkra

Fırsat bulamadı!..

Sultan en güvendiği adamını Arabistan''a hünkar göndermiş.

 Hünkar, Arabistan''da gezerken bakmış, Araplar entari giyiyorlar ama alta donları yok. Bir rüzgar esti mi, manzara felaket! Haber salmış, altına don giymeyenler kadı huzuruna çıkartılıp, hapsedilecek. Aradan günler geçmiş Arabın bir tanesi don giymemiş ve ilk rüzgarda olay fark edilmiş. Kadı huzuruna çıkartmışlar. Kadı sormuş:

- Adın?

 - Aptülmecit

 - Baba adın?

 - Aptülleziz

 - Evli misin?

 - 5 tane karım var!

 - Kaç çocuğun var?

 - İlkinden 15, ikincisinden 17, üçüncüsünden 16, dördüncüsünden13, beşincisinden 18 tane.

Kadı kararını vermiş ve söylemiş: - Aptülleziz oğlu,Abdülmecit’in,don giymeye vakti olmadığından beraatine karar verilmiştir!