Kasım veya Aralık hükümetin sonu olabilirmi?
UBP-DP-YDP Koalisyon hükümetinin zamları alışkanlık haline getirmesinin yanısıra, Belediyeleri birleştirilme ısrarı, KKTC’yi gerdi. Sendikalar ve sivil toplum örgütleri, Başbakanlık önünde ‘Zam Çadır’ı kurdu. Yasa tasarısı geri çekilmez, gemi azıya alan tay gibi, dizginlenemeyen zamlar frenlenmezse, grev ve eylemleri sürdüreceğiz dedi. Konu çalışanlar ile halk olunca, esas duruşa geçerek eskilerin deyimi ile Pat atan (selam duran) sendikalar, ne be ama biz Abohor’da eşek mi osurturuz da kaale almazsınız diyerek ilk genel grev ve eylem kıvılcımını yaktı.
EYLEM VE GREVLER HÜKÜMETİN İSTİFASINI GETİREBİLİR
Hükümet yapılan ikazları, aman sizinle uğraşamam, Allah iki kulak verdi, birisinden girer, diğerinden hızla çıkar düşüncesi ile aldığı ivedilik kararından sonra, seçim 27 Kasım’da olacak ısrarını sürdürdü. Peki seçim Haziran’da yapılmazsa, Kasım ayına kadar muhlaefet ile sendikaların eli armutmu toplayacak? Bence hayır. İşte o zaman curcuna fena kopacak demektir. Sendikalar bugün yapılacak “Toplumsal yok oluş ve yoksullaşmaya hayır” eylemi sırasında, Başbakanlık önündeki ‘zam çadırında’ ekmek dağıtacak. Ve hükümete bakın, halkı bir ekmeğe muhtaç ettiniz diyecek. Bu tepki, arkası yarın dizileri gibi, büyüyerek, Kasım’a kadar devam ederse, bence hükümet dayanamaz. Ve bu noktada, çok sıkıştırılacağı için Ekim, Kasım gibi istifa eder. Yeni bir hükümet kurulması için kollar sıvanır. Kanaatimce, UBP bu badireyi atlatmak için 3’lü koalisyonu bozar. YDP ile sayı sınırda olduğundan ve sıkıntı yaşanacağından, ya HP ile yada DP ile 2’li koalisyon kurar.
PARASIZLIK HÜKÜMETİ KIRK SATIRMI? KIRK KATIRMI NOKTASINA TAŞIR
Bazıları yahu iş küllenmeye bırakılırsa, hükümet bazı tavizler verir, eylem ve grevler kalkacağı için bu iş baddos olur ve hükümet yoluna devam eder diyebilir. Evet buda olasılıklar içerisindedir. Ancak zamların getirdiği halkın alım gücündeki düşüş, elektrik zammı ve yaşanan kesinler de unutulmamalıdır. Her 6 ayın sonunda maaşlara yansıyacak hayat pahalılığı, hatırı sayılır büyüklükte olacağı ve Temmuz’da maaşlara yansıyacağı için bugün bile borçlanmakta zorlanan hükümeti daha fazla zorda bırakacak. Hükümet, bu nedenle hayat pahalılığı ödeneğini ileriye aktarmak istedi. Bu noktada değneğin iki taraflı muklu. Bir tarafta parasızlık, diğer tarafta grev ve eylemler. Kısacası kırk katırmı? Kırk satırmı durumu var.
TÜRKİYE’NİN SUCUOĞLU’NA YÖNELİK TEPKİSİ BİTMEDİ
Bence yaşananlar, Sucuoğlu ile arası mayfoşi olan Erdoğan ile AKP’yi zevkten dört köşe ediyor. Buda nerden çıktı diyenler olabilir. Biraz gerilere gidersek, Sucuoğlu’nun seçilmesinden sonra kutlama mesajı aylar sonra yapılmamışmıydı? Artı, Sucuoğlu’nun, Taçoy ile giriştiği başkanlık yarışında, kazanacağı kesinleşince, evine gidilerek adaylıktan geri çektirilmemişmiydi? Her daim mazlumun yanında olan Kıbrıslı Türkler, mazlum olarak gördüğü Sucuoğlu’na sahip çıkınca, tekrar aday olmasına izin verilmemişmiydi. Peki bu mayfoşi durum bitti mi? Mücahitler Marşını hatırlayanlar bin gavur kellesi bir kin ödemez cümlesini iyi hatırlar. Burada da bu kin devam ederseki yaşananlara bakarsak bana göre devam eder, bir Sucuoğlu kellesi bu kini ancak öder.
SUCUOĞLU’NUN BAKANLAR LİSTESİ TATAR’IN BAŞINI DA YİYOR
Devam edelim, UBP’ye hükümeti kurması için yetki verildi. Sucuoğlu, zaten nasıl kurulacağı belli olan hükümetin listesini yaptı ve Cumhurbaşkanı Tatar’a sundu. Tahsin Ertuğruloğlu’na bakanlık verilmesi yönündeki istek yerine getirilmeyince, hatırlayın Oğuzhan Hasipoğlu, İsrail’li şirketlere hukuk danışmanlığı yaptığı gerekçesi ile istifa ettirildi. Taçoy, Hasipoğlu’nun yerine kaydırıldı, UBP, Parti Meclisi’nin “Kabineye dışardan atama yapılmayacak” kararına rağmen, Ankara‘nın isteği doğrultusunda, Tahsin Ertuğruloğlu kabineye dahil edildi. Az daha, o liste Tatar’ın başınıda yiyordu. Erdoğan, Sucuoğlu’nu geçtim, Tatar’a bile mesafe koymuştu. Ve Antalya’da yapılan Antalya Diplomasi Forumu'na bazıları davet edilmedi. Ertuğruloğlu’nun atanmasının ardından herkes davetini aldı ve paşa paşa davete gitti. Ama mayfoşi durum devam etti. Tatar’ın, TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’dan randevu talebi ‘Sizleri koruyabilecek yeterli korumamız yok” diyerek reddedildi.
TATAR’A RESMİ DAVET YOK, HERŞEY ERTUĞRULOĞLU İLE KONUŞULUYOR
Peki bununla bittimi? Bence bitmedi. Son zamanlarda, Cumhurbaşkanı Tatar’ı, resmi olarak davet eden yok. Resmi davet olmayınca, Tatar, Üniversitelerden, bazı kurum ve kuruluşların davetlerine giderek kendini affettirmeye çalışıyor. Son olarak 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilen Bursa’da açılış etkinliklerine katılmak için davetli olarak Türkiye’ye gitti. Bursa’da sadece kültür amaçlı bulunurken, Tahsin Ertuğruloğlu ise Tatar’a yapılmayan resmi davetler ile Türkiye’ye gitti. Fuat Oktay‘la Türkiye ile ikili ilişkileri, Kıbrıs konusunu ve iç politika konularını konuşuyor. Peki bu konuların görüşülmesi gereken Başbakan Sucuoğlu nerde? Kıbrıs konusunda bilgisine başvurulması gereken Cumhurbaşkanı Tatar nerde? Marka megapse oldu.
PROTOKOL BAHANE SUCUOĞLU’NUN İSTENMEMESİ ŞAHANE
Sadede gelirsem, siz Türkiye’nin protokol nedeni ile para göndermediğini sanıyorsunuz. Bence öyle değil. Geçmişe dönüp, UBP döneminde herhangi bir protokolün yerine getirlip getirilmediğine bakın. Ama Türkiye buna rağmen para gönderdi. Şimdi ise bu nazlanmalar, kanaatimce Sucuoğlu’nu ve hükümetini sıkıştırmak içindir. Zaten UBP’nin içi de kaynıyor. Birçok vekil Sucuoğlu’na tepkili. Belki yüzüne söylemiyorlar, ama arkasından demediklerini bırakmıyorlar. Parasızlık, zamlar ve elektirk kesintileri ile tepki toplamaya başlayan hükümet, belediye reform ve yasası nedeniyle fena sıkıştı. Gümbür gümbür gelmekte olan sel suyuna hükümetin oluşturacağı derme çatma toprak set dayanamaz.
KASIM VE ARALIK AYI HÜKÜMETİN SONU OLABİLİR
Haziran ayında belediye seçimleri belki yapılmayabilir ve seçim Kasım ayına kalabilir. Ama işte o zaman tamburanın teli kopar ve akortsuz ses kulakları tırmalayacağı için hükümet istifa mecburiyetinde kalabilir. Hatta Erdoğan ile AKP, Sucuoğlu’nun CHP sempatisini hatırlarsa yeni bir erken seçim bile gündeme gelebilir. Haa Sucuoğlu ve hükümet işi başı gözü yarıla yarıla, Kasım’a hatta Aralık ayına kadar ‘Tumba’ olmadan götürürse, 2023’de Türkiye’de seçim olacağından ve gözler oraya kayacağından bu badireyi atlatabilir. Sonrasında ise Allah Kerim der ve orada değişim olursa, Kerim’in kuyusundan çıkar. Değişim olmazsa ip kısa geleceğinden yine tantanalı günlerine döner diye düşünüyorum
Nasıl Zengin Olunur?
Bir gazeteci, ülkenin en zenginlerinden,
65 yaşlarında bir iş adamıyla röportaj yapmaktadır.
Sorar: "Efendim, bize bugünlere nasıl geldiğinizi,
bu serveti nasıl oluşturduğunuzu anlatır mısınız?"
"Zevkle... 1920'lerin sonuydu.
1.Dünya Savaşı'nın etkileri yeni yeni siliniyordu,
Benimse cebimde birkaç sentten başka bir şey yoktu.
Cebimdeki 5 sentimle, bir elma aldım.
Akşama kadar onu parlatıp, 10 sente sattım.
O gece sabahı zor ettim. Ertesi sabah, 10 sentimle 2 elma aldım ve onları da sattım.
Sonra yarım kasa elma aldım aynı işlemi yaparak iki katı paraya sattım.
Böyle çalışarak, bir ay sonunda, 50 dolardan fazla para kazanmış oldum.
Ertesi ayın başında, karımın dedesi öldü ve bize 20 milyon dolar miras bıraktı..."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.