Sahibine Mesajlar
Sn. Faiz Sucuoğlu, ülkenin neresinden tutsanız dökülüyor. Yaşlı insanlarımızın, Nazi Kampı görüntüsü veren bakım evlerinde çile çekmesini ve havassu garayanni modundaki kamu ile tuttuğunu öpenin semirdiği düzeni düzelteceğim iddiası ile iktidara geldiniz. Ancak daha seçildiğiniz ilk Perşembe günü indirim derken, ikinci Perşembe günü akaryakıta bindirimi yaptınız. İlk raundda, sol gösterip, öyle sağ bir kroşeler vurdunuz ki, halk olarak döt üstü yere oturduk. Sn. Başbakan, mutluluğu çorba yapıp elimize vereceğinizi söylediniz. Sonra buyurun afiyet olsun diyerek elimize çatalı tutuşturuverdiniz. Ve bizi akaryakıt çıkmaz sokağına götürüp ne haliniz varsa görün dediniz. Sanırım bu durum kapıyı göstereceklerimize anlayış gösterdiğimizden böyle oluyor.
**
Sn. Mehmet Kumser Skaylap, Sınırüstü Köyü'nde bulunan, yaşlı ana, baba ve dedeler ile ninelerimizin sözde itina ile bakılacağı, yaşlı Bakımevi'nin hazin halini, ana kesen, meme doğrayan buz gibi havada, Sadi Gazafanalı ile gözler önüne serdiniz. Nazi kampları görüntüsü veren, her tarafından sular akan, kir pas içerisinde, doktorların bile girmeye cesaret edemediği, sözde bakım evinde, yaşlı insanlarımızın açım, su verin sözleri yüreklerimizi dağladı. Mehmet gardaş, gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, diğerleri de yanlış gider. Serdinç Maypa ile yanlışları gözler önüne seriyorsunuz. İçemeyecekleri rakıyı bardaklarına koyduklarımız, yapamayacakları sözleri sürekli dillerine dolayanları gönüllerimizde tutuyorsak, gömlek düğmeleri hep böyle yanlış iliklenecek.
**
Sn. Cemal Öziğit, her canlı doğar, büyür, emekli olur ve sonrasında ise ölür. Parti ve başkanları da ayni yolu izler. TDP’de önce belli kurulda görev aldınız. Sonra başkanı oldunuz. Partinizi arzu ettiğiniz noktaya getirmek için özellikle seçim sürecinde çok koştunuz. Ve çok yoruldunuz. Ancak vermeyince Mamut, neylesin Mahmut misali, çırak ne olmuşsa usta da o olmuştur felsefesine uygun olarak öğretmenlikten sonra parti başkanlığından da emekli oldunuz. Cemal hocam, büyücüler inanç sayesinde, fizikçilerin hakikat sayesinde yaptıklarından daha fazlasını yaptıkları kadirşinaslıktan yoksun bir dünyada, altın vuruşu hep Bürtüsler yapar.
**
Sn. Erhan Arıklı, YDP Genel Başkanı olarak, parlamento seçimlerinde, Napalyonun, Belçika’da Waterloo kasabası önlerinde, İngiliz dükü Welington önünde uğradığı müthiş yenilginin bir benzerini, KKTC Parlamento Meydan Muharebesinde yaşadınız. Napalyon yenilginin faturasını ordu komutanlarına keserken, sizde yenilginin faturasını Başkanlık Divanı üyelerinden Turan Büyükyılmaz, Ahmet Akif Akçora, Başak Tekerek, Ali Koruk ve Mehmet Özkardaş' a keserek, görevlerine son verdiniz. Başkan, Mehmet Özkardaş, biz zaten istifa etmiştik, istifanın, görevden alınması olmaz diyerek, bizi hazmedemeyip hazımsızlık çekenlere gargara yapmasını tavsiye ediyoruz dedi.
**
Sn. Serhat Akpınar, sosyal medyadan partinize gönderdiğiniz mesajda, be efendiler ben buradayım. Koltuk pazarlıklarının yapıldığı bu zaman diliminde, hatırlama şurubunu için, zayıf gözlüklerinizi takın ve benida görün dediniz. Aranılan vasıflar arasındaki tüm özelliklerin sizde mevcut olduğunu belirterek, DP’i daha iyi cilalamak ve yukarılara taşımak için kaldıraç olarak beni kullanın imasında bulundunuz. Sn. Akpınar görev verilmesi halinde en iyisini layıkı ile yapacağınızdan eminiz. Ama hükümet kurmada etkili bazı siyasilerimizin kafalarındaki kırk tilkiden, bizim kafalarımızdaki topal tavşan kaçamaz.
**
Sn. Cemil Sarıçizmeli, parlamento seçimlerinin bitmesinin hemen sonrasında, belediye seçimleri gündeme taşınmaya başlandı. Seçim ile ilgili ısınma turları başlarken, sosyal medyada, eleştirilerde başladı. Çayırovalı Bekir Mahmutlar, çukur ve su birikintileri ile dolu, sosyal medyadaki paylaşımında, en çok oy aldığınız Çayırova’daki yolların veran olduğunu ve belediye başkanı olarak sizin umurunuzda olmadığını yazdı. Seçimi işaret ederek yukarıdaki galiga değil diyor. Cemil başkan, insanlar havanın soğukluğundan değil, insanın soğukluğundan üşür. Buz kesince de o soğukluk ile karşısındakini zatürüe eder. Aman dikkat diyelim.
**
Sn. Ayşegül Özmen Garabli, zor günler için dost, insana ilaç gibi gelir. Da, dost postu giyerek gelenin ilaçmı, yoksa zehirmi olduğunu göremeyenlere ne demeli? UBP’nin indirim söylemlerinin aksine, bindirim yaparak, yalnızca elektrikleri keserek, büyük hata yaptığını belirttiniz. Halbuki suları da kesseydi, garanti tek başına iktidar olurdu espirisini patlattınız. Boğazımızda hıçkırık olup, ne aksırsak, ne tıksırsak kurtulamadığımız, sözde kardeş olupta, icraata gelince kalleş olanlardan sanırım halk olarak usandık. Hocanım, bizler kimsenin varlığıyla var olmadık. Yokluğuyla da eksilmeyiz. Ama esas sorun, birçoğumuzun Gök kuşağı gibi 7 renge sahip olmasının yanısıra, ‘Tatari topaç’ gibi yampuri dönerek onları eksiltmememizdir.
**
Sn. Eftal Soykurt, her iki yılda alkışkanlığımızın bir parçası haline getirdiğimiz seçimler bitti. Sıra yaz boz sıralarının en önüne oturan hükümetin kurulmasına geldi. Tabi hükümet kurulunca, bazı müdürler müşavir, bazı senin gibi kıdemli memurlarda müdürlüğe terfi edecek. Kalite insana yapılan yatırımdır. Bu yatırım sana yüksek oranda yapıldığı için bizim minik kuşlar, Posta Dairesi memurlarının, aralarında yaptıkları fiskoslarda senin Postaya ‘Müdür’ olacağını ileri sürüyor. Ayşaba, hükümet, Eftal gibi hamurunda bozuk maya olmayan birisini, postaya müdür yapması canına minnettir dedi.
Sn. Mehmet Kale CTP daha önce yaptığı açıklamada, Mağusa Belediye Başkanlığı için Dr. Süleyman Uluçay’ı, Akdoğan için Ahmet Latif’i, Geçitkale için Hasan Öztaş’ı, Dikmen için Yüksel Çelebi’yi, Lapta için Emre Efendi, Esentepe için İbrahim Beyazbayram ve Lefke için Aziz Kaya’yı aday gösterdiğini açıkladı. Şimdi ise bileği zor bükülen Nidai Güngördü’ye rakip olarak, Girne Belediye Başkanlığı için sizi aday göstertme niyetinde olduğu açıklandı. Ama sizin nihai karar için düşüneceğinizi öğrendik. Sn. Kale unutmayın, çok naz aşık usandırır. Partilerde ayni bankacılar gibidir. Hava pırıl pırılken size zorla şemsiyesini verirler. Ama iki damla yağmur düştüğünde de şemsiyeyi zorla elinizden alırlar. Yağmur düşmeden şemsiyeyi kapmaya bakın.
**
Sn. Enver Bahçeciler, tarla sapan, bahçede çapa ister. Ancak sen Tarlada sapanı kırdın, bahçeyi de yanlış çapaladın. Ektiklerin sararıp soldu, tohumlar çürüdü. Ülke dışına vınlarken ve öyle veya böyle almışken, kalktın geri döndün. Dönünce de enselendin. Ve Yargıç Hazal Hacımulla, ilk tahkikat duruşması için tutuklu yargılanacağına karar vererek, davayı 4 Şubat’a erteledi. Sevgili Enver, inşallah hiçbirşeyin kendinden daha önemli olmadığını anlar ve yanlış çapa ve sapanlar ile tarla sürmekten vazgeçersin.
**
Sn. Akın Aktunç, yeşil ışığı görmeyen ve sürkeli kırmızı ışığa takılanların aksine, seçimlerde şans, sürekli olarak yeşil işığını sana yaktı. Ama yeşil yanmasının yanısıra, seni kırmızı bile durduramadı. 6 yıldır, Lefkoşa halkının teveccühüne mazhar oldun ve Lefkoşa Belediye Meclis üyeliğine seçildin. 6 yılın 3 yılınıda, Lefkoşa Belediyesi Asbaşkanlığını yaparken, sanırım kazanmış olduğunuz deneyim ve engin tecrübe, seni UBP’nin Lefkoşa belediye başkanlığına aday göstermesine neden olacak. Sevgili Akın, güIün, dikenin himayesinde yaşadığını zannedenler halt ediyor. Aslında dikenin itibarının, güIün himayesinde olduğunu, sanırım parti başkanı ve yetkili kurulları da anlayacak.
**
İKİ OLASILIK
Temel ile Dursun konuşuyorlardı…Temel Dursun’a sorar:
– Savaş çıkarsa yandık galiba. Dursun düşündü:
– İki olasılık var, dedi. Ya çıkar ya çıkmaz. Çıkmazsa mesele yok, çıkarsa iki olasılık var:
Ya çürüğe çıkarız ya askere alınırız. Çürüğe çıkarsak mesele yok, askere alınırsak iki olasılık var: Ya geri cephe ya ileri cephe. Geri cephede kalırsak mesele yok, ileri cepheye gidersek iki olasılık var: Savaşı ya kazanırız ya kaybederiz.
Kazanırsak mesele yok, kaybedersek iki olasılık var: Ya esir düşeriz ya ölürüz.
Esir düşersek mesele yok, ölürsek iki olasılık var: Ya gömerler ya kağıt fabrikasına yollarlar. Gömerlerse mesele yok, kağıt fabrikasına yollarlarsa iki olasılık var: Ya gazete kağıdı ya tuvalet kağıdı. Gazete kağıdı olursak mesele yok, tuvalet kağıdı olursaaak… İşte o zaman yandık Temel!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.