Sn. Emine Dizdarlı, El-Sen yönetimi sizi, güvenilir bir liman olarak gördüğü için, Kıb-Tek’te çürüyen gemileri tespit etmeniz ve limandan dışarı atmanız için göreve davet etti. Etrafa yayılan pis kokular, halkı rahatsız ediyor. Sayın Dizdarlı, ünlü düşünürler, kötü duygular ömür yıpratır. Güzel duygular sevgi yaratır. Kötü insanlar kapı kapatır. İyi insanlar, her zaman kendini aratır der. El- Sen tarafından bu nedenle aranıyorsunuz.
**
Sn. Sibel Siber, başkanı olduğunuz Meclisin ‘Maşallahı’ var. Yıl 365 gün, garibim vekillerimiz çok çalışmaktan bitap düşüyor. O kadar ki, yorgunluktan yerlerinden kalkamadıkları için Meclise bile gidip nisap sağlayamıyorlar. Vallahi böyle bir meclise başkanlık yaptığınız için çok şanslısınız. Sayın Siber, aslında vekillerimiz bizi hayal kırıklığına uğratmıyor. Çünkü, bizler, yanlış insanlar üzerinde hayal kurduk. Bilmem anlatabildi mi?
**
Sn. Hamza Ersan Saner, bu iş kazaları böyle artar, sizde böyle ….bakar diye sorsak abartı mı olur? ‘Denetlersek inşaatlar durur’ sözünüz, çok tuttu. Türkiye’de bir devre Başbakanlık yapmış, söz ve birçok icraatı ile tarihe geçen, Akbulut gibi siz de siyasi söylemler tarihine geçtiniz. Sn. Hamza Saner Akbulut, her insan huzur verir. Kimileri gelince. Kimileri gidince. Sizde istifa müessesini çalıştırarak bize huzur verseniz diyoruz.
**
Sn. Tufan Erhürman yaptığın açıklamada Serdar Denktaş’ın, bütçe görüşmelerinde "27 milletvekili ile Meclis'i her toplantıda aslanlar gibi açıyoruz" dediğini dile getirdin ve dört bağımsız milletvekilinin desteğiyle ayakta duran azınlık hükümetinin, Meclis'te nisabı sağlayamadığını belirttin. Sn. Erhürman, Nasreddin Hoca, eskiyen Ay’ları kırparak, yıldız yaparlar denmişti. Bizlerde eskiyen vekilleri ‘Pandoranın kutusunda’ kırparak, Siyaset Tarihinin, geri dönülmez sayfalarına gömeceğiz diyoruz.
**
Sn. Hasan Ercen, İkide bir yaptığınız zam ile babamız, Yandım anam türküsünü, anamıza da, heryer karanlık, pür nur mum altı şarkısını söylemekten usandı. İşe alıp masa başına oturttuğunuz 22 kişi arızalara çare olamadı. Canları ellerinde arızalara koşan 5-6 kişi sayenizde SOS verirken, Merkez binasındaki karınca sürüsünün çay ve kahve molası vermekte anaları ağlıyor. Sayın Ercen, boşalan bataryalarınız ile milletin kapsama alanından çıkıyorsunuz. Millet, aradığınız yönetim kapsama alanı dışındadır lütfen yeniden deneyin sözünü duymaktan usandı.
**
Sn. Umut Öksüzoğlu, Kıb-Tek Genel Müdürü Gürcan Erdoğan’ın elektrik 20 kuruş ucuzlayacak açıklamasının doğru olmadığını dile getirerek, bir başka deyişle Genel Müdür yalan söylüyor imasında bulundunuz. Bir yatırım projesi için, fizibilite raporunun hazırlanması gerektiğine vurgu yaparak, Genel Müdürün bilgisinin bu konuda yeterli olmadığını belirttiniz. Sn. Öksüzoğlu, kül kadar etkisi olmayan insanların, kendilerini ateş sanması çok bilinmeyenli denklem olmaktan çoktan çıktı. Bilmem anlatabildim mi?
**
Sn. Deniz Birinci, Birleşmiş Milletler'de kadrolu kıdemli siyasi memur olabilmek için sınava gireceğinizi, BM'de kariyer yapmak hayaliniz olduğunu ve bu nedenle içinizde inanılmaz bir huzur olduğunu dile getirdiniz. BM binası içerisinde görev yapabilecek bir Kıbrıslı Türk’ün olması, biz Kıbrıslı Türklere, kuşkusuz yalnız huzur değil, siyasal alanda da büyük katkı sağlayacak. Birinci soyadı, başarının ve gelişimin simgesi oldu. Vizyonun DENİZ kadar engin, kariyerinde her zaman BİRİNCİ sıralarda yer bulsun.
**
Sn. Cemal Özyigit yine bir iş kazası, yine bir ölüm. Bir işçi kardeşimizi daha en verimli çağında kaybettik. İnşaatlarda çalışanların ölüm riskinin İngiltere, AB ve ABD'den kat kat fazla olduğunu söylüyorsunuz. Çalışma Bakanı ise kıs kıs gülerek "denetlersek inşaatlar durur" diyor. Türkçeden Türkçeye tercüme edersem bırak iş kazalarında ölenler ölsün. Kalan sağlar bizimdir demek istiyor. Sn. Başkan, insanları sevmek için yürek, bu sevgiyi sürdürmek için emek ister. Bunlarda koltuk sevgisi dışında, insan sevgisini sürdürmek için ne emek nede yürek kaldı.
**
Sn. Aydın Akkurt, Sosyal Medyadaki mesajında, halkımız bin bir sıkıntı içinde Kıbrıs konusuyla uğraşırken, yasadışı bahis çeteleri halkın kanını emiyor. Öyle büyük bir servete sahip oldular ki, her istediklerini yapabileceklerini sanıyorlar. Yer altında gizli bahis ofisleri kurdular diyorsun. Çok da haklısın. Sevgili Aydın, hükümet birilerine kıyak açısından, gönlünü defter yaparsa gelip karalayan çok olur. Buralarda artık karalamanın da çok ötesine geçtik.
**
Sn. Ayşegül Garabli Sapıklık konusunda, Lefkoşa Surlar içinde 10-11 yaşındaki çocuklara cinsel istismar da bulunan Batu Palmer'in, Erol Diker'den farkı ne ki, Ada’da suskunluk hakim diyorsun. Hocanım halkın üzerinde ölü toprağı var. Bizler, çevresine duyarsız olan ‘Kıbrıs Sendromu’ hastasıyız. Suskunluk sanırım bundandır. Bence bu nokta, noktaları, hadım edip, fazlalıklarını budayacaksın. Bak gör bakalım tecavüz denen illetin kökü kurur mu, kurumaz mı?
Sn. Alkan Değirmencioğlu, Sosyal Medya’daki, hakem bir, Maç 0 mesajın sonrasında bir araştırma yaptım. Ağlama duvarının sadece Kudüs’te olduğunu, ikinci bir ağlama duvarının Kıbrıs’ta henüz inşa edilmediğini gözlemledim. Gözyaşlarını silmek için bol bol kullanacağın kağıt mendilleri posta ile gönderdim. Ücretsizdir. Eksilirsen birkaç bin koli daha gönderebilirim.
**
Sn. Bülent Dizdarlı, yeni boyattığınız hastanenin duvarına ayak izini imza olarak bırakan görüntüsü insan, ama beyin yapısı insanlıkla ilgisi olmayan birisine yapma be kardeşim. Evinde bunu yaparmısın? Bembeyaz boyanmış duvarlara ayak izini bırakır mısın? Hastane bizim ortak malımız. Duvarlar daha yeni boyandı. İnsaf be yahu açıklaman, insanlıktan nasibini almayanlar tarafından algılanmaz. Sn. Dizdarlı, özünde insanlık olmayanların, kalbinde hastane sevgisi olmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.