Sahibine Mesajlar
Sn. Fikri Ataoğlu senin partiyi toparladığını ve mesafe aldığını görenler, ayağına bayda atmaya çalışıyor. Senin gibi sakin bir insanı bile birileri fitil olma noktasında getirir ve be arkadaşlar sizler iyice şaşırdınız. Sizi samimiyete davet ederim deme noktasına getirdiyse bu yemeğin dibi tutmaya başladı demektir. Savaşın iyisi, barışın kötüsü yoktur derler Tamamda siyasette sakin sesiz duran ortağa orta parmağı göstertmek varmı? Sn. Ataoğlu, keşke sende Amerika’dan, Ercan’a uçak indireceğim. Ercan’ın yanına Ercan’ın iki büyüklüğünde havaalanı yapacağım. British Airways ile ortaklık kurup, yüzde 10 hisse ile British Airways bizim olacak deseydin. O zaman Maktül Fikri değil, Makbul Fikri olurdun
**
Sn. Kemal Kılıçdaroğlu, Tanrı eğri çizgilerle doğru yazar. Ama Maşallah sizin çizgiler Deniz Baykal’ı al aşağı, Muharrem İnce’yi yerinan yeksan etti. Galiba sıra Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu’na geldi. Ya Erdoğan ile ben yarışırım yada ne altılı nede on ikili masa bırakırım havasına girdiniz.. Size ya İmamoğlu yada Mansur uyarısı yapılmasına karşın lolipopunu isteyen almayınca da ağlayan çocuk gibi benim neyim eksik dediniz. Söyleyeyim Erdoğan 2 metre, siz 1.60 boyundasınız. Ağır siklet ile Tüy siklet görüntüsü yansıtıyorsunuz. Balonun içine doldurulan sıcak hava ile nasıl uçuyorsa, hayalleriniz sizi ‘Ozon’ tabakasına uçuruyor. Unutmayın o balonun hayatı toplu iğnenin ucu kadardır. Ozon Tabakasından yere çakılmak kötüdür.
**
Sn. Tahsin Ertuğruloğlu Maria’nın Muhtar adaylığına ‘Ohi’ demekte son derece haklısın. Bütün ‘Casuslar’ önce halka kendini sevdirir. Güven hasıl olunca da yapacaklarını yaparlar. Halk Maria’yı sevmeye başladı. Lokantasına gidip leziz fırın kebaplarını afiyetle mideye indiriyor. Hatta Türkiye’den bile gelenler var. Peki yarın Maria milleti zehirlerse bunun hesabını kim verecek. Eline piyadeyi alıp beşparmaklara çıkarsa güvenliği kim sağlayacak. BM’ye go home United Nations dediğin gibi Maria’ya ‘Ohi’ demen yerindeydi. Senin için Milliyetçiliğin bile içine etti diyenlere aldırma. Dünyaya açılan birkaç pencere kalmıştı. Onlarıda kapatıyorsun. Ohhhh bak biz bize kucak kucağa ne güzel yaşıyoruz. Sn. Ertuğruloğlu, bazıları göz yaşını siler, bazıları ise ağlatanı. Biz göz yaşlarını geçtim bizi ağlatanları bile silemiyoruz.
**
Sn. Serdar Denktaş sizin bakanlığınız zamanında Maria’nın isminin altı çizilirirken ne olduysa şimdilerde isminin üstü çizilmeye başlandı. Azınlık Maronit topluma atanma muhtarı kabul etmeyiz derken kendi muhtarlarını seçme hakkı verilmiş ve kendilerinin sorunları ile ilgilenecek muhtarı seçme olanağı sağlanmıştı. Sn. Ertuğruloğlu’na ve süzme milliyetçilere göre hatalı davrandınız. Tırnak içinde ‘Elin Maronidine’’ kapı ve pencereleri sonuna kadar açtınız. Yontma Taş Devri, Cilalı Taş Devri sonrasında Tunç devri derken, Beşparmak fatihi Ertuğrul Gazi devrinin başlayacağını bilmeliydiniz.
**
Sn. Oğuzhan Hasipoğlu, Tarihte büyük işler yapan bazı devlet büyüklerinin ismi pek anılmaz. Onun yerine bir başkasının ismi anılır. Mesela Kanuni Sultan Süleyman’ın Veziriazam’ı Pargalı İbrahim Paşa, Mohaç Meydan Muharebesini kazanılmasında en etkili isim oldu. Bağdat Seferinde büyük başarı sağladı. Ahmet Paşa’nın Mısır isyanını bastırdı. Ama bu başarılar Kanuni’ye yazıldı. Günümüzde UBP yerel seçimler muharebesinde son günlerde görsel ve taktiksel açıdan büyük başarılara imza atılıyor. UBP Genel Sekreteri olarak perde gerisindeki kahraman olarak sanırım Pargalı gibi isminizden hiç bahsedilmiyor. Sn. Hasipoğlu, söz konusu takdir olunca her türlü indirim rafa kalkıyor ne yapacaksın?
**
Sn. Yüksek yayın kurulu üyeleri bu ülkenin televizyonculuğunun köküne kibrit suyu dökmeye çalışanlara yirmi beş kuruşa balık ekmek eskilerde kaldı mealinde iyi bir cevap verdiniz. Türkiye’de ne varsa burda da olacak diyenlerin kuyruğuna takılanlar, havuz medyası oluşturma çabası içine girdi. Bu arkadaşlar, basın özgürlüğünün yalnız gazeteciler için olmadığını, tarafısız haber okuma ihtiyacında olan halk içinde olduğunu bilmiyor. havuz medyasının copy pace haberlerinin yandaş gazetecilerde ayni anda servis edildiğini ve halkı yönlendirmeye çalışıldığını herhalde hala göremediler olacakki, TV’lere destek olma yerine köstek olmayı tercih ediyorlar. Sn.Üyeler, altın vuruş yaptık sandıkları noktada, bu ülkede savcının da, hakimin de halk olduğunu öğrenecekler.
**
Sn. Doğuş Derya ah be kız. Ne İsa’ya nede Musa’ya yaranamıyorsun. Faşo’su gelir odun ile vurmaya kalkar. Solcusu gelir punyo ile dişlerini kırmaya çalışır. Siyasete girdin gireli dilin keskin, kalemin sivri olduğu için önüne gelen dilini kesmeye, kalemin ucunu kütleştirmeye çalışır. Derya, bak abim, İnsanoğlu insanoğlunun cehennemidir. Ya bu cehennemi bilerek yaşarsın, yada tedbirini alır ve o cehennemi cennete çevirmeye çalışırsın. Haaa canımı yakan sabretsin. Can yakarken, canının yanacağı günü beklesin dersen o başka. O günü beklersin.
**
Sn. Mesut Kazık, bu ülkede bir koltuğa bir çeşitte oturanlar o koltuğa kazık çakmayı düşünüyor. Lefkoşa Haydarpaşa Mahallesi Muhtar adayı Naciye Demir, mahallenin şu anki muhtarı olan senin koltuğa kazık çakmak için bölgenizde ikamet etmeyen 27 kişiyi bölgede ikamet edermiş gibi gösterttiğini ve sahte seçmen yarattığını öne sürüyor. Bunun yanısıra eşiniz Nesrin Kazık‘ın da Selimiye Mahallesi’nde muhtar adayı olduğunu ve iki bölge için de sahte ikametgahla sahte seçmen yarattığını iddia etti Ayşaba, kafana göre dön dünya, ne senin gibi fırıldaklar ne de senin gibi yuvarlaklar umurumda diyor.
**
Sn. Ahmet Serdaroğlu, Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda Taşaron emekçiye Adalet abla öldü denilerek, insanlığa ve emeğe yapılmayacak uygulamaları yapanlara karşı hak ve hukuk savaşı vermen takdir topluyor. Lafları ile büyük olduklarını sananlara, yaptıklarıyla ne kadar küçük olduklarını gözlerinin içine taaa ninisine soktun. Yeyinmedin birde Silihtar’ın yokuşunu arşınlayarak bunların ununa sözüm yok. Eleğini astığım duvarı yıkarım düşüncesi ile ‘Cumhur’ başına da şikayete gittin. Sn. Serdaroğlu, bu bakan sana yeşil ışık hiç yakmadı. Olsun be başkan seni kırmızı ışık bile durdurmadı.
**
Sn. Ceran Tunalı Amiral Gemisi olarak nitelendirilen Lefkoşa Belediyesi meclis üyeliğine aday oldun. Başarılı bir futbolculuk kariyeri. Sonrasında iş adamlığı. Ve Çetinkaya gibi tarihi başarılar ile dolu efsanevi bir takımın başkanlığı. Ama en önemlisi karakterin. Yenicami’de hocalığını yaparken, futbolundan ziyade senin karakterine hayran kalmıştım. Vallahi bu halk seni havada karada belediye meclis üyeliğine seçmeli diye düşünenlerdenim. Ceran, Karakteri menfaatlerine göre şekillenen insanlar çok. Bir insanın taşıdığı karakter, sırtında taşıdığı elbiseden daha önemlidir Maşallah senin sırtındaki elbise İngiliz Gazmiri değerindedir.
**
Sn. Nazif Elyeli, yerel seçimlere günler kala, azası olduğun, Muhtarınız Abbas Mendeli ile ipi göğüslemeye hazır olduğunuz duyumları aldık. Sevgili Nazif, millet aklını peynir ekmek ile yemedi. Senelerdir Çanakkale mahallesinin muhtarlığını yapan ve dürüstlüğü dük, baron gibi takma ünvanlar gibi görmeyip içinde taşıyan. Herkese bir telefon kadar yakın olan Muhtar Abbas Mendeli’ye tabiki mühür basacak. Hizmet için bir kez daha Çanakkale Mahallesi muhtarı olarak Abbas Mendeli ile azalarını seçecek. Amerika yeniden keşfedilmezki. Bölge insanı sesi değil mühürü yükseltecek. Çünkü çiçekleri büyüten gök gürültüleri değil yağmurlardır unutma
fIKRA
Suna'nın başı ağrıyordu.
Doktor çağırdılar.
Doktor hap vererek dedi ki:
- Bu hap şimdi senin baş ağrını geçirir.
Peki onu kolay yutabilecek misin?
Kolay yutmasına yutarımda,
hap mideme girdikten sonra
başıma giden yolu nereden bulacak?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.