Sahibine Mesajlar
Sn. Ersan Saner, bu dönemde dünyadaki hiçbir siyasi partinin hükümet olmak istemediğini söylerken, ihalesiz akaryakıt almasından rahatsızlık duyduğunuzu ve sadece izlediğinizi söylediniz. Ayşaba Ersan ovlucuğuma selam söyleyin onu tutan yok. İstifa tek taraflıdır. Bassın istifayı, rabbim selamet versin diyerek hem o yapamadığı işten kurtulur. Hemde rahatsızlığı biter. Zaten kurultayda onu rahatlatmak için desteğini çeken ustasının gerekenleri yapacağını anladık dedi. Sn. Başbakan, Baba mirası yanan mum gibiyse, ustanınki fanoz veya golorambicikdir. Teknoloji o kadar gelişti ki insan her şeyin yolunu bulur. Ancak sizin refah seviyesini yükselttik dediğiniz ülkede, nedense yaşam kalitesini değil, zam kazıklarının öteki tarafa gönderdiği Refah amcanın cesedini buldu.
**
Sayın Meclis-i Mebusan’ın aziz ve mümtaz üyeleri, bu kriz döneminde geçim sıkıntısı içerisinde olan halkın evine ekmek götürmekte zorlandığını herhalde farkındasınız. Cebindeki üç kuruşun zamlar sonrasına iki kuruşa indiğini de herhalde görenlerdensiniz. Lastiği ekris yapan. Tekerlek rulemaları yendiği için yampuri yampuri giden. Aksona gardası Asena gibi yedi çeşit göbek dansı yapan. Ve sürücüsü direksiyon başında uyumakta olan tomofilin herhalde tumba olacağının farkındasınız. Tatil modundan çıkamadığınız ve kulağınızda kulaklık uyumakta olduğunuz için halkın zeytin yağı bulandırılmadan hart diye geçirilen zam kazıkları nedeniyle Auvvvvv dediğini de herhalde duymadınız. Üstüne üstlük kriz nedeniyle cebinde para sayılı olan halkın, mazbata canavarının canlanması nedeniyle hapishane durumları ile karşı karşıya kaldığının da herhalde farkında değilsiniz. Vallahi bu vurdumduymazlığınız ve nemelazımcılığınız nedeniyle çıkarttığınız yasalarınız ile boğazımızda düğümlenen hıçkırık gibisiniz. Ne yutkunsak. Ne tükürsek nede öksürsek kurtulamıyoruz.
**
Sn. Fikri Ataoğlu, Turizm ve Çevre Bakanı olarak, seçim tam tamları çalmaya başlarken, birden Aydın köy, Mevlevi, Kalkanlı, Zümrütköy, Şahinler ile Serhatköy’ü ziyaret etmek aklınıza geldi. Birlik ve beraberlik içerisinde Kıbrıstürk halkını kucaklayacağız derken, siyasete ülkeye hizmet için girdiğinizi belirttiniz. Ve güzel günlere yürüyeceğimizi söylediniz. Sn. Ataoğlu, her zaman hayaller şahane ama gerçekler felakettir. Güzel günlere DP’de yaşananlar gibi yürüyeceksek bırakın kalsın ben almayayım. Edip Akbayram şarkısında güzel günler göreceğiz derken, hayatın bir oyun. Aslı dışında büyüyen gölgelerin yarattığı grafiklerin hoşuna gittiğini söylememişti. Vallahi buz gibi tertemiz hayaller. Şeker gibi evler vaat edenler, yağdırdıkları yağmur sonrasında ne buzdan hayaller, nede şeker gibi ev bıraktı. Buzdan hayaller suya, şeker gibi evler akideye dönüştü.
**
Sn. Gülşah Sanver Manavoğlu, Allah kimseyi düşürmesin. İnce saz nihavent makamından hazırladığınız bestede, Başbakan Ersan Saner’i daramalı tüfek gibi daradınız. Saner’in başarılarını ve kendini öve öve bitiremediğini söylerken, ülkede hiçbir gelişimin olmadığını fark etmemesi nedeniyle, beyninin uyuşmuş olma ihtimalinin yanında, muhtemelen sakinleştirici kullanıyor imasında bulundunuz. Sn. Vekilim, unutmayın ‘Koyun'' deyince kızan, “Koçum’' deyince sevinen ve tuhaf bir milletin mensubuyuz. Siz ‘Şeytana’ pabucu ters giydirenler sınıfındansınız. Bu nedenle de boş çuvalın ayakta durmayacağını biliyorsunuz. Ocak eğri olsa bile dumanı doğru tüter diyenler odanın içini duman kapladığını ve boğulmak üzere olduğumuzu herhalde görmeye başlamışlardır.
**
Sn. Narin Ferdi Şefik, pandeminin yarattığı kriz nedeniyle halkın büyük bölümünün ekonomik sorunlar yaşadığını herhalde sizde biliyorsunuz. Allah daha fazla versin, varlık içerisinde yaşayan sizin gibi insanlar haricinde, ülkede İnsanların evine ekmek götürmekte zorlandığının herhalde farkındasınız. Hükümetin bu nedenle çıkarttığı borç erteleme yasası ile insanları rahatlatmaya çalıştığının da bilinci içerisindesiniz. Ancak bu kaotik ortamda taksit geriliğine düşen insanlara çıkartılan mazbatalar ile hapse gönderilmek istenmesindeki mantığı da anlamış değiliz. Geliri olana ve ödememe durumuna yatanlar için söyleyecek sözümüz olamaz. Ama gariban Ahmet dayı ile borcunu ödeyemediği için ezik bir durum yaşayan Ferhat amcanın mazbata nedeniyle hapis edilmesine de sanırım vicdan izin vermez. Sn. Şefik, Adalet abla bu duruma ‘Yok artık ‘ diyor. Vicdan abla sinir ve stresten kalp krizi geçirme noktasında. Adil amca adımı değiştireceğim derken, Hak ve hukuk bekçisi Hakkı dayı kalp ağrılarından şikâyetçidir ve bu duruma birkez daha göz atılsın diyor.
**
Sn. Niyazi Karataş, sayfanda kendini gazinolarda kumar masteri olarak gösteriyorsun. Bazı okulların vaka nedeniyle açılmadığına ve dikkatli olunarak, tedbirin elden bırakılmaması için haber yapanlara vakayı Annan mı? Yoksa baban m tespit etti diyerek, haberi yapanları beyin yoksunu olarak niteledin. Casino’da önüne gelenden yediğin takaza ve sonrasında yaşadığın eziklik nedeniyle, soyadın Karataş, yerine Garamuza taşa dönüşmesi sonrasında, efelendiğin sosyal medyada sağa sola kırıcı bir şekilde saldırarak çıkartmaya çalışıyorsun. Karataş Efendi, bazen iyi niyetle yapılan işler senin gibilerin gözüne diken olur. Batıkça avaz avaz bağırmalarına neden olur ve yaşamda en önemli şeyin insan olduğunu unuturlar. Bunlar ile ilgili aklımdan geçenleri Şeytana anlattım. O bile benden şeytan olsalar bile yapma günahtır dedi.
**
Sn. Cenk Şeren, Mehmetçik (Galatya) UBP örgüt başkanlığız hayırlı ve uğurlu olsun. Babamın adı Hıdır, elimden gelen budur demeyerek, özelde bölge insanı, genelde tüm KKTC insanları ile kurduğun güzel ilişki sonrasında, sana duyulan saygı ve sevgi nedeniyle 120 üyesi olan Mehmetçik UBP örgütünde karşına rakip bile çıkmadı. Sevgili Cenk, desene bu yıl bölgede buğday verimli olacak. Ve kütleşen orak, senin ile tekrar bileneceği için kıymetli olacak. Eh rekolte de yüksek olacağı için bu partiye artı olarak geri dönecek. Ayşaba un var. Şeker var. İrmiğin alası da var. Eh helvayı yapacak ustada bulundu. Bugüne kadar dibi tutan, ortası hamur kalan helva bukez sanırım kıvamında pişecek dedi. Aman Cenk, helvayı cıvık yaparak Ayşabayı utandırma.
**
Sn. Şener Elcil, KTÖS Genel Sekreteri olarak, okulların açıldığı gün, halkın daha dikkatli olması ve çocuklarını çoğalan vakalar nedeniyle, daha sıkı denetim altında tutarak, hijyen, mesafe ve maske konusuna dikkat etmeleri için uyarıda bulunarak dikkatlerini çekmeye çalıştınız. Vadilideki İlkokulda 6 öğretmen ve bazı çalışanların pozitif çıktığını, 4 kişinin de temaslı olduğunu ve birçok çocuğun bu nedenle okula gidemediğini belirttiniz. Çok doğal olarak bunları yaşayacağımızı çünkü hastalığın toplum içinde hızlı şekilde seyrettiğine vurgu yaptınız. Sizin bu yerinde yaptığınız uyarıcı açıklamayı kazı koz anlayan, gerçek hayatta 1.58 boyunda ezik, sosyal medyada kendini 2 metrenin üzerinde Michel Jordan sanan gölge kahramanlar detone oldukları şarkılar ile kendilerini Zeki Müren sandı. Şener Hocam, paneminin yarattığı bu Sırat köprüsüdür. Burada beklemek, boğaz köprüsünde beklemeye benzemez. Düştün mü arkandan rahmet okurlar. İşte bu aklı evveller bunu anlamıyorlar.
**
Sn. Turhan Ilgar, Sosyal medyada bir süre önce yaptığın paylaşımınızda, gözde sahillerimizden Alagadi’nin, çöpler içindeki yürek burkan manzarasını gözler önüne serdiniz. Ve Alagadi’de her sabahki manzara bu dediniz. .Ayni Vandalların olduğuna inandıklarım şimdi da Alagadi’deki Kum zambaklarını yok etmek için büyük gayret içindedirler ifadesinde bulundunuz. Sn. Ilgar, bu dünyada tek gerçek var. Anam, babam ve karım dediğim başımın etini yiyecek olan gerisi yalan diyen hollolar var. Ayrıca kurultay uykusunda olanlar ve belediyeyim diye geçinenlerin yanı sıra çevre deyince ağzını kulaklarına kadar yaygınlaştıran sözde sorumlu efendiler var. Lütfen onları tatlı uykularından uyandırmayın. Ayşaba, bitli baklanın kör alıcısı çok olur dedi. Tamamda, kaliteli baklada bit olmadığını bilmemize karşın, neden hala daha bitli bakla almakta ısrar ediyoruz onu anlamadım.
**
Sn. Selma Eylem, Eğitim bakanlığının, 12 yaş üzeri öğrencilerin antijen test yapıp okula öyle gitmeleri ve her 7 günde bir bunu tekrarlamaları gerektiği kararını aldığını,merak ettiğinizi söylediniz. Bu ekonomik sıkıntıda, kıt kanaat geçinmeye çalışan anne babaların, çocuğuna doğru dürüst harçlık dahi veremezken her hafta 40 TL verebileceğini mi bakanlık düşündü diye de sordunuz. Ayrıca şaka gibi dediğiniz noktada birçok çocuğun okula gelirken aile bireylerinin birçoğunu göremeden okula geldiğini, ailelerin okula göndermeden, öğretmen okula geldiğinde, çocuklara semptom sorgulaması yapması fakat ateş ölçümünün yapılmaması gerektiğini genelge ile belirtildiğini dile getirdiniz. Ve öğretmenin 800’e yakın öğrencinin hangi birine semptom sorgulaması yapacağını sordunuz. Hocanım, taş devri tunç devri şimdi de damda gezer takyanoz vur beline kazmayı devrini yaşıyoruz. Unutmayın kanat vardır Doğanı padişaha götürür; Kanat vardır Kuzgunu Ieşe götürür. Bu kanatların bizi nereye götüreceği çözümü zor çok bilinmeyenli denkleme dönüştü. Çözemiyoruz
**
Sn. Aytaç Çaluda UBPGüzelyurt Milletvekili olarak, dokunulmazlığınız kaldırıldıktan sonra görevi kötüye kullanma gerekçesi ile verildiğiniz mahkemede beraat ettiniz. Bürokrat olarak, sırf insanların sıkıntılarını gidermek için yaptığınız işlemlere görevi kötüye kullandı yaftası ile mahkemeye verilmenize, Mahkeme dur diyerek görevi kötüye kullanma yok dedi. Beraat ederek yalnız ceza almanız önlenmedi, itibarınız da geri iade edilmiş oldu. Sn. Çaluda, parti mensuplarınız dahil, hayatı komedi sananlar bu yaşanan son espriyi iyi düşünsünler derim. Ve güIün dikenin himayesinde yaşadığını sananlar, dikenin itibarının güIün himayesinde olduğunu sanırım bu karar ile anlamış olurlar.
ABD Başkanı ve öğrenciler
George Bush bir ilkokulu ziyaret eder. Cocuklara:- Sorusu olan var mı? der. ve kücük Bob sözü alir. Benim üç sorum olucak: 1- Secimlerde daha az oy almanıza rağmen nasıl oldu da Başkan oldunuz?
2- Hiroshima'ya atılan atom bombasi sizce dünyanin en büyük terör faaliyeti değilmidir?
3- Hicbir neden yokken neden Irak'a saldirmak istiyorsunuz? Aniden zil çalar ve çocuklar tenefüsse çıkarlar. Çocuklar geri döndüğünde bu sefer sözü kücük Tom alır. Benim beş sorum olacak:
1.Seçimlerde daha az oy almanıza rağmen nasıl seçildiniz
2- Hiroshima'ya atılan atom bombasi sizce dünyanin en büyük terör faaliyeti değilmidir?
3- Hicbir neden yokken neden Irak'a saldırmak istiyorsunuz?
4- Bugün neden zil 30 dakika erken çaldı?
5- Bob nerede ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.