• BIST 9232.9
  • Altın 2907.517
  • Dolar 34.564
  • Euro 36.6366
  • Lefkoşa 12 °C
  • Mağusa 11 °C
  • Girne 15 °C
  • Güzelyurt 10 °C
  • İskele 11 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 4 °C

Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar
Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

Sahibine Mesajlar

Sn. Faiz Sucuoğlu, ‘Osmanlı Kuruluş’ dizini izlerken nerden nereye, birden hatırıma geldiniz. Osman bey kılıcı ile Cüneyt Arkın’ı aratmayacak bir şekilde, Bizanslıları kılıcı ile doğrarken, sizin kurultay sonrasında elinizde kasaturaya benzeyen kaleminizle birilerini doğramanızı ona benzettim. Maşallah hükümeti kurma aşamasında, kılıç ile değil ama kalem ile üzerlerini çizerek doğradıklarınız bitmeden, durun daha bitmedi diyerek Kangreni de kesip atacağız açıklamanız merak uyandırdı. Kangren derken, UBP kazanı içinde kevgir gibi sürekli karıştıran ve her seçiminize maydanoz olan AKP’yi mi kastettiniz?. Çünkü kurultayda İzmir Marşını çalmanız bize bunu düşündürdü. Neyse bakanların listesini Elçiliğe onay için verdiğinize göre bağımsız KKTC’nin bugün yarın hükümetini açıklarsınız. Ayşaba, Portakalı soymadan içinin iyi olup olmadığını anlayamazsın dedi. Ne demek istedi anlamadım.

**

Sn. Tufan Erhürman, yetenek düşmanlarının başarısız yönetimi, ekonomik krizi daha da derinleştiriyor. Bazı işletmeler bu çöküşe dayanamayıp kapanmaya başladı. Kar taneleri gibi bir birine zarar vermeden yol almasını beceremeyenler,  ne cam nede kaporta bırakan dolu taneleri gibi zam kazığı olup yağıyor. 10768 kayıtlı iş yerinin 1902 tanesi kapanırken, kapanacaklar da sırada bekliyor. Böylesi kritik bir dönemde, koltuğa kim oturacak hesapları yapanlar, iş yapma konusunda, mazeret üreterek nazlı gelin gibi yerim dar, yerim dar diyor. Karma oyu kaldırarak listedeki çürüklere de oy verilmesini istiyorlar. Tufan hocam, dünyanın en ağır vincinin bile kaldıramayacağı 95’lik ihtiyar pipisine dönüşenler, seçimde sandığın kapacığını da kaldıramayacak. Lütfen ruhlarına bir  ‘Fatiha’ sizde okuyun. Sevaptır.

**

Sn. Ünal Üstel, Arif hocanın, bataklıkta gülistanlık olmaz sözünün aksine, pandemi bataklığında, büyük uğraş vererek, ‘Sağlık gülistanlığını’ müsteşarınız Deren hanım ile el ele vererek, doktorlarınız, hemşireleriniz ve çalışanlarınız ile yarattınız. Hemde bunu babamın adı Hıdır ama bu şartlar altında elimden gelen bu kadardır demeyerek, bozulan cihazların yarattığı sorunlara, kanser ve grip aşısı ile birçok ilacın kısıtlı bütçe nedeniyle alınamamasına karşın yaptınız. Sonuçta, size bir mükafat verilmeliydi ve o mükafat yerinize bir başkası getirilmek suretiyle verilecek. Sn. Üstel,  halkın kalbinde kalıcı olmak için büyük fırsat yakaladınız. Ve bunu da iyi kullandınız. Ancak fırsatlar da bulutlar gibidir. Biraz rüzgar çıkınca dağılır. Mesele rüzgar ve bulut meselesi değil. Mesele bulutların dağılması meselesi de değil. Mesele rüzgarın dağıttığı bulutlardan yer yüzüne yağmur yağmayacağı meselesidir.

**

Sn. Narin Şefik, Yüksek Kurulu Başkanı olarak, seçim yasaklarının hangi tarihte başladığı önemli değil,  önemi olan seçimlerin 9 Ocak tarihinde yapılacak olması halinde, 60 gün öncesinde girmesidir dediniz. Ve görme yeteneklerini kaybetmemelerine karşın, canları istemezse, burunlarının ucunu bile görmeme özürlü konumuna geçenlere seçim yasaklarının, önümüzdeki hafta girmesi gerektiğini hatırlattınız. Koltuklarda otururken havvasu garayanni moduna geçenlere Bu süre zarfında da belki iki noktada yasa tadilatı yapılabileceğini hatırlattınız. 2018’de yaşadığımız zorlukları yeniden yaşayacağız derken, bu defa pandemi de var hatırlatması yaparak tedirginliğinizin bir o kadar arttığını dile getirdiniz. Narin hanım, arkadaşlar uzun bir süredir zam kazığından mamül ekşisiz, tuzsuz çorbayı önümüze koyuyorlar. Buyurun için diyerek elimize pironu (çatal) tutuşturuyorlar. Sonrada çıkmaz sokağın başında bize buyurun yolunuz açık olsun diyorlar. 

**

Sn. Resmiye Canaltay, babam hep, bülbül dilinden, gazeteci kaleminden, çeker derdi. Allah rahmet eylesin bugün hayatta olup bu durumları görmüş olsaydı siyasetçi de ‘Babasından’ çeker derdi. Ayşaba, Resmiye gızım tamda iyi işlere imza atmaya başlamıştı ki, kurultay belası çıktı. Kurultayda, babası Derviş Bey, galiba ya Hasan Taçoy’a yâda bölgelisi Ersan Saner’e kıyıdan köşeden destek verdi. Şimdi onun intikamı alınıyor. Eskiden intikam yemeği soğuk yenince tadına doyum olmaz derlerdi. Ancak devir değişti ve günümüzde islim üstündeyken bile sıcak yenmeye çalışılıyor dedi.  Sayın Canaltay, Karga gak. Ördek vak. Leylek lak diyor. Ama aslında hepsi 'HAK' diyor. Lakin Hakkı dayının yapılanlar karşısında kalp krizi geçirmesi sonrasında hakkın da rafa kaldırıldığını gördük. 

**

Sn. Şifa Çolakoğlu, bizim Minik Kuşlar, Mağusa eski Kaymakamı olarak yapmış olduğunuz başarılı birçok işlere istinaden, Yeniboğaziçi Belediye Başkanlığına, CTP kontenjanından aday olmak istediğinizi öne sürdü. Ancak, Yeniboğaziçi Belediye eski başkanı Cemal Biren’in baldızı, bölge çocuklarını okutup eğiten okul müdürü Esen Beykoylü’nün da, CTP adayı olarak Aytotoro (Yeniboğaziçi) belediye başkanı adalığını düşünmüş olmasının sizi rahatsız ettiği söyleniyor. Parti içinde adaylık konusunda ayak bağı olabileceğini ve adaylığınıza androş koyabileceğini düşündüğünüz Esen hocanımın, adaylık konusunda geri vites atmasını beklediğiniz söyleniyor.  Yeniboğaziçi pınar başı, seçimlere çeyrek kala çok kalabalık oldu. Şifa hanım, uzun mesafelere ulaşmanın yolu yakın mesafeleri aşmakla mümkündür. Bunun yolu da önce partiden sonra halktan geçer. Zirveye yılan gibi sürünerek yara bere içerisinde çıkmakta, Kartal gibi süzülerek konmakta var. Kolay gelsin.

**

Sn. Fikri Ataoğlu,  Turizmin yanı sıra, Çevreden de sorumlu bakan olduğunuzu biliyoruz. Yol yapacağız ayaklarında,  Yedikonuk- Büyükkonuk arasında devam eden yol çalışmaları için sadece bölge halkı için değil, KKTC içinde bir sembol olan ‘Ayfodi Dağı’nı, ikazlara rağmen dümdüz etmeye çalışan bazı ‘Lollo’lara, sanırım tırnaklarınızı göstertme zamanı geldi. “Jeoloji ve Maden Dairesi ile Karayolları Dairesi’nden izinleri olduğunu öne sürerek mühür kıran, ikaz dinlemeyen bu kibirli efendilere, lütfen kibirin bele bağlanan taş gibi olduğunu, onunla ne yüzüldüğünü de yürünebildiğini hatırlatın. Hatırlamazlarsa Hanya’nın Girit’te, Konya’nın da Türkiye’de olduğunu kafalarına çakın.

**

Sn. İzlem Gürçağ Alptuğra, kurultay öncesinde hükümette yapılacak değişiklikler gündeme gelince bir kadın bakanın bulunduğu kabinede, ikinci kadın bir bakanın da olacağı ve sizin de kabinede yer alacağınız ileri sürülmüştü. Öküz ölüp, ortaklık bozulunca, vallahi söz uçar izi bile kalmaz düşüncesi ile isminizden bahsedilmediğine tanık olduk. İzlem hanım, söz ağızdan çıkana kadar sizin esiriniz. Ancak çıktıktan sonra onun esiri olduğunuz cümlesi galiba unutuldu. Ayşa silginizi ne kadar çok kullanırsanız hatanız o kadar çoktur. Daha ilk günlerden silgi kullanıla kullanıla bitti. Sadece silgiyi tutan teneke kısmı kaldı. Buda sadece sayfayı yırtmaya yarar dedi. Vallahi verdiği umudu geri alan, aldığı ahı da güle güle kullansın diyelim.

**

Sn. Mustafa Yalınkaya, kamuda örgütlü sendikaların gerek zamlara, gerekse de hükümetlerin kötü icraatlarına karşı gerçekleştireceği eylemi, Belediye Emekçileri Sendikası olarak selamladığını belirttin.  Ve ya hep beraber ya hiçbirimiz diyerek, sizin hasta olduklarınızı biz taburcu ettik imasında bulunarak, bu eylemin önümüzdeki büyük eylemlerin habercisi olduğunu ifade ettin. Ayşaba, Oyun bitti. Zil çaldı. Ve seçilerek sevildiklerini gördüler. Şimdi ise unutulduklarını izleyecekler. Vallahi her gece bazılarının resimlerine bakmadan yatamıyorum. İlla suratlarına tüküreceğim dedi.

**

Sn. Mustafa Doğan, Büyükkonuk Muhtarı olarak, bölge için sembol açısından büyük önem taşıyan Ayfodi Dağı’nın dibine dinamit koymak isteyenlere, Halep ordaysa arşın da buradadır imasına bulunarak kesinlikle buna izin vermeyeceğinizi açıkladınız. Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadaki bazı aymazların rant için canlarını yemelerini anlamıyorum. Ayfodi Dağının delik deşik edilmesi yasa tanımazlığın dik alası olarak yorumlanırken, bizi yönettiğini sanan bazı efendilerin bu duruma, andilla koyarak bakmaları da anlaşılır gibi değil. Muhtarım, tavuk ile Penguenin ikisinin de kanatları var. Ancak ikisi de uçamıyor. Yalnız birisi yüzerken Kuzey Kutbunun tertemiz sularında, diğeri gezinir çöp yığınlarında. Ancak rant için burunları kalkmaz muk çukurundan. Bilmem anlatabildim mi?

**

 

Kaçıracan Akbabayı

Çiftçi tavuklari için yorulmayan bir horoz almaya pazara gider. Pazarcı "İstediğiniz  herşeyi bu horoz yapar" diye azgın mı azgın bir horoz satar.

Adam çiftliğe döner, horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gıdaklamalar başlar. Çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azgındır, adam endişelenmeye başlar horoz iki günde ölecek diye. Horozu tutmaya çalışır, başaramaz.

Neyse der, eve döner. Ertesi gün bir bakar ki horozun ayaklar havada dil dışarıda yatıyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçuşuyor. 

Çiftçi kendi kendine "eh işte geberdi" diye söylenir. Horoz bir gözünü hafif açarak çiftçiye yarım ağızla ve kısık sesle homurdanır.

"Git lan git!.. Kaçıracan şimdi akbabayı!.."

252345314_1114460192422077_670447210891628067_n.jpg253585711_316793830273661_314270098556074334_n.jpg252177282_475879270341875_3093511282614952847_n.jpg

Etiketler: , , ,
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler