Sahibine Mesajlar
Sn. Oğuhan Hasipoğlu, UBP Genel Sekreteri olarak, UBP- CTP koalisyonuna yaklaşmayan CTP anlaşılan sizi fena kızdırdı. CTP’ye Arif hocayı hatırlatmadınız ama oynamaya gönlü olmayan ve yenim dar, yerim dar diyen gelini hatırlattınız. Becereksizlik ve görev almaktan korkmakla suçlayarak, herşeyi bildiklerini ve eleştiri yaparak prim toplayacaklarını sandıklarını belirttiniz. Baba sevgisi görmemiş bir kıza, sevgili eksikliği koymaz düşüncesi ile elimizi sallasak ellisi imasında bulundunuz. Sn. Hasipoğlu, biliyoruz siz bela okumazsınız, ama sanki Allah selalarını versin der gibisiniz.
**
Sn. Tufan Erhürman UBP’den gelen salvo atışlar sizi fena kızdırmışa benziyor. Dün CTP ile koalisyon kurmam. Bunu kendime bile açıklayamam diyenler bugün eşik aşındırır oldu imasında bulundunuz. CTP’ye kimsenin söz söyleme hakkı yoktur derken, Sucuoğlu’nun sözlerini de eleştirdiniz. Tufan hocam, mesela Osmanlıda, kimseye borç takamıyordun. Kadı karşısında, sikke sikke (Osmanlı Parası) ödüyodun. Osmanlı’ya dönüş özlemi çekenler ile Osmanlı Torunlarına CTP’ye yönelik sözlerini sikke sikke (Osmanlı parası) ödetmeyi mi düşünüyorsun.
**
Sn. Kemal Kılıçdaroğlu, size sosyal demokratım dediğiniz sürede, kendime sosyal demokrat demeyeceğim. Eskiden CHP’ye sempati ile baktığım o günlere lanet olsunlardan bir demet, benden uzak olsunlardan bir buket sundum. CHP’nin ‘Gadimici ‘ başkanı olarak, KKTC ile ilgili bilgilerde geri kaldınız. Kan döktük aldık derken, ABD kan dökerek, Türkiye’nin birçok yerini işgal ederse, oraları onun mu olur diye sormak istiyorum. Ayşaba, bugüne kadar özellikle, Kıbrıs konusunda, leyleklerin konuşmasını örnek alan. Ve mavro yerimo galsın, koltuğuna yaklaşanları, daramalı tüfek ile taradığı söylenen Kılıçdaroğlu, kalın zincirlerle bağlı küfürlerimizin kilidi ile oynuyor. Yapmasın. Çünkü kilit açılırsa, neyse boş verin dedi.
**
Sn. İbrahim Benter, tümün Osmanlı döneminde 3 vakfa tapulu olan, 4637 dönümden oluşan, Maraş kenti, yeniden hortladı. Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, Maraş'a karşılık, Ercan ve Mağusa Limanı konusunda ısrarcı olacağız derken, sizde Vakıflar Genel Müdürü olarak, Maraş'ın tümü Osmanlı Mülküdür diyorsunuz. Taşınmaz Mal Komisyonun, Maraş ile ilgili aldığı tarihi karara yorum yapmak istemiyorum. Ama bizim Minik Kuşlar, yalan sahi, Türkiye’de AKP dışında bir oluşum olduğunu, ilk hedeflerinin ise sizi görevden almak, sonrasında da Vakıf mallarını bizden olanlara dağıtmak olduğunu öne sürüyor. Benter’in marka olduğu yerde etiketi biz koyacağız diyormuş.
**
Sn. Mine Atlı, düşenin dostu kalmadığı bu zaman diliminde, barajda su yuttuğu için boğulma tehlikesi yaşadığı için komaya giren TDP’ye sahip çıkarak onu yoğum bakım ünitesinden çıkartmaya çalışıyorsunuz. Ayrıca çağrı yaparak, hepimizin gönlünde bir ülke olduğunu, mafya çetelerinden arınmış, üreten, kendi iradesine sahip, özgür. Kalbinde böyle bir Kıbrıs atan, her birey'in omuzuna ihtiyacınız olduğunu dile getirdiniz. Sn. Atlı, iyi zamanlarında, şov için isimlerini partide, büyük harfler ile yazdıranlar, şov bitince nalladıkları atlarının kaldırdıkları toz bulutunu, Mesarya ovasında görmek insana acı veriyor. Ayşaba, partililerin önceden türlü türlü, ruh hali vardı. Bunlar yüzünden, ne Ruhu nede hali kaldı. Bunlara ağzımla sövmüyorum. Ama Küfür edercesine gülüyorum dedi.
**
Sn. Fırat Ataser, Haziran’da, karşına güçlü rakipler çıkmak için hazırlanıyorlar. Sende bunu bildiğinden, bağımsızlık gömleğini turuncuya boyayarak UBP’ye yaklaşmaya çalışıyormuşsun. Asiye Teyze, Fırat ovlucuğum için renk değiştirmek sorun değil. Daha önce kırmızı-yeşil renklerde CTP’li ocak başkanıydı dedi. Birde merak bu ya, hatırı sayılır bir ücret alan, ancak sadece senin kravatlarını seçmek için Alsancak Belediyesinin yolunu tuttuğu söylenen, bunun dışında bir gördünüzse iki yazın denilen danışmanınızın, yolu öğrenip öğrenmediği soruluyor. Sn. Ataser
**
Sn. Hasan Ecer, seçimler bitti adı kaldı yadigar. Neron, Roma’yı yakmış. Brütüs, Sezar’ı arkadan bıçaklamış. o da birşeymi? Seçimde kol kola girdikten sonra kardeşim diyenlerin, kardeş dediklerinin iki küreği arasına soktuğu hançerdir esas olan. Bazıları senin öğretmenlikten, sporcu kişiliğinden ve halk nezdinde çok sevilmenden korktukları için, sandıktan çıkmaman için Brütüs gibi bir hançer değil, sırtına yetmiş hançer sapladı. Hasan hocam, bu seçimde öyle insanlar tanıdım ki, arpaya katsan at yemez, mamaya katsan it yemez. Ayakkabı numarası gibi, her numaraya sahip olanlar, seçimde seni, ince ince kıyıp, gara gavurma edinceye kadar yüksek ateşte kavurdular.
**
Sn. Ferdi Sabit Soyer, Koalisyon Meydan Muharebesine, eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile dahil oldunuz. Sn. Talat, 2015’de kurulan UBP-CTP koalisyonu tecrübem, büyük hayal kırıklığıydı derken, sizde UBP’yi kastederek, yüzüne tükürdüklerinin, yüzünde hiç olmazsa, öpebilecek yer bıraksalardı dediniz. Ve kapıyı kapatırken, UBP’nin bitmiş bir kitabın ölmüş karakteri olduğunu ima ettiniz. Sn. Soyer, bugün resmi görüşmelerin başlayacağı hükümet kurma arayışında, UBP-CTP koalisyonu, sanırım “404 not found” gibidir. Arayanlara hatlar koptuğu için kapsama alanı dışında kaldı. Lütfen hatlar tamir edilinceye kadar aramayın denilecek sanırım
**
Sn. Turan Rahvancıoğlu, bir Avukat ve CTP eski gençlik örgütü başkanı olarak, CTP’den, Alsancak Belediye başkan adayı olarak seçime katılacağınız öne sürülüyor. Sn. Ataser, buğulu camlardaki sözlere dönüştü. Halkın neresi olmadan bir hiç olacağı için, seçim bitince, iki şükür bir tükür sonrasında, mahalleye gideceği düşüncesiyle aday olduğunuz söyleniyor. Sn. Rahvancıoğlu, Piyangonun ona çıkmayacağına inan çok şaşırdım. Hâlbuki, belediyeye sadece aylık almak ve Ataser’e kıravat seçmek için gittiği öne sürülen danışman ile renkte renge nasıl girildiğini gösteren numaralar onda deniyor.
**
Sn. Mustafa Billur, seçimde sonradan vatandaş yapılanları ve kullanılan oylara atıfta bulunarak, Vatandaş olanların kimin sayesinde olduklarını Tufan Erhürman'ın ağzından dinleyelim dedin. Ve Tufan hocanın bugün 10 yılı aştığı için vatandaş olan insanlar varsa bunun CTP sayesinde olduğuna vurgu yaptığını belirttin. Sn. Billur, herhangi bir parti için söylemiyorum. Ama sözüm, sokak kedisinin özgürlük felsefesi yerine, ciğerciden tekme yemesine karşın ‘Ciğercinin Kedisinin’ felsefesini kabullenenler içindir. Seçim güzel. Koltukta yenen ciğercik miss. Felsefeyi kabul edenler ciğeri yer. Kabul etmeyenler bakar, kıyamet ondan kopar diyenlere sadece orta parmağımı kaşırım..
**
Sn. Sude Doğan, dünyanın bölünmüş son başkentinde, karma bir evlilikten dünyaya gelen bir bebek olarak, 21 senedir yaşadığını dile getirdin. Tanınmayan ve ikiye bölünen Kıbrıs’ta, Annen Kıbrıslı Türk, baban Türkiyeli olduğu için 21 senedir, Güney’de babandan dolayı, sana sen buraya ait değilsin denilerek kimlik verilmezken, Türk Maarif Koleji’ni dereceyle bitirmene rağmen, yurtdışında istediğim okula giremiyor, Üniversite okumak için Türkiye’ye gittiğin zaman ‘yabancı uyruklu’ muamelesi görüyorsun. Bunları dile getirirken ne yani, ben ‘Kıbrıslı’ değil miyim şimdi diye soruyorsun. Ve Anneannem, dedem, annem, hatta nice atalarım hep bu topraklarda yaşadı. Ama yine de benim memleketim burası değilse, Peki ben nereye aitim diye soruyorsun. Ah be Sude, ah be abim. Aklımdasın diyen balıklar, ömrünsün diyen kelebekleri çok gördük. Ne gemisi abim. Bizim dünyamızı batırdılar
**
HEPSİ SENİN OLSUN
Platonik aşk yaşayan adamın birinin hayalleri gerçek olur; en çok sevdiği yıldız ile karşı karşıyadır, fırsat bu fırsat derken yıldız bayana sorar:
– Saçınızdan bir tutam bana verirseniz size 100 dolar veririm!
Yıldız:
– Hımmm 500 dolar verirsen bütün peruk senin olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.