Sahibine Mesajlar
Sn. Ersin Tatar, Çanakkale Şehitlerini anma gününde, Boğaz Şehitliğinde Mısmıl bir kahvaltı yapalım dedin ama gurguranda bıraktılar. Bu insanlar, büyük insanların gayeleri, diğerlerinin hevesleri olduğunu, sizin hevesinizin şehitlikte kahvaltı yapmak olduğunu neden anlamak istemiyorlar? Başkan, Çerkez kızının narin ve sessiz oluşu birilerini cesaretlendirmesin. Çerkez kızının kişiliğine, alışkanlığına tek bir laf edersen, içerisinde yatan savaşçıyı zapt edemezsin derler. Ama sizi de kızdırırlarsa, Cumhurbaşkanınız Erdoğan’a şikayet edececeğinizi bilmeleri gerekir. İşte o zaman yandı gülüm keten helva.
**
Sn. Faiz Sucuoğlu, 26 günlük hükümet döneminize 17 ‘Atama’ 6 görevlendirme sığdırdınız. Bir bakanın kellesini de bumburo koparttınız. Ve bir rekora imza attınız. KKTC’nin en yüksek traja sahip ‘Fiskos Gazetesi’ 8 sütundan verdiği manşet haberinde, 3 bakanın daha kellesini bumburo kopartmak için kolları sıvadığınızı yazıyor. Hükümet kurulalı nereden baksan bir ay. Koltuğa oturanların, deftere, kağıda, alınan kararlara bakmasının üzerinden geçeli 15 gün. Garga’ mukunu yemeden bir bakanın kellesi bumburo kesilirken, ‘3’ tanesi için ‘Giyotini’ hazırlamanız millete Allah Allah dedirti. Sn. Başbakan, avuç içleri yalanmak için yaratılmıştır. Sahip çıkmadığınız her değere, bir gün başkası sahip çıkarsa,. Unutmayın, oraları yalanmaktan nasır bağlar.
**
Sn. Ali Murat Başçeri, yaptığım araştırmada, dörte üç buçuk, bir garto (Urup) adınız kullanılarak yapıla işler ile ilgili ilgi ve alakanızın olmadığını tespit ettim. uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzak olduklarını çözemediğim, dünyaya açıkgöz diye gelenlerin, işlerini yaptırabilmek için isminizi ve makamınızı kullanarak, Büyükelçi’nin direktifidir diyerek işlerini halletmeye çalıştıklarını gözlemledim. Bizim cesur yürekler, isminizi duyunca, yelkenleri indirip, dönümlerce araziyi bu açıkgözlere verirken, dairelerdeki işlerini de hallediyorlar. Mamma bunlara, eleştirilerde size kalıyor. Sn. Büyükelçi, bugün yardımcı olmaya çalışırken okşayan elin kıymetini bilmeyenler, yarın tekmeleyen ayağı öpecekler.
**
Sn. Oğuzhan Hasipoğlu, insan kurşunu yediği zaman o an acı hissetmez, ama biraz vakit geçince müthiş bir acı duyarmış. Bakanlık yaptığınız sırada ‘Dumdum Kurşununu’ yiyince sanırım ilk anda acı hissetmediniz. Ancak biraz vakit geçince Auvvv deyişiniz Ankara’dan bile duyuldu. Kandil mesajını yayınlarken, “Kul fanidir, yol mukaddes, bir gün verilecek son nefes, ne makam kalıcı ne de heves’ diyerek birilerine tezek değil granitten olma kaya parçası gönderdiniz. Sevgili Oğuzhan, bu hayatta herkesin bir yükü vardır. Kimisi beklemediği anda arkasından bıçağı yediği için heybesinde kederini, kimisi de yaptıklarının bedeli olan, ileride yaşayacakları kaderini bulacak.
**
Sn. Belediye Başkanları, Belediyelerin birleştirilerek, 15 tanesi kapanacak denildiği noktada etrafınızı saran karanlık, ‘Güneş’in ışıklarının üzerinize yansıması sonrasında aydınlığa dönüştü. Yükselen burcunuz yıldızlar gibi parlarken, göreviniz ‘NOS’ olması halinde sizlere, KKTC Bol Kepçe Lokantasından, çeşitli baharatlarla yoğrulmuş maaş kıymasından olma ‘Şeftali Kebabı’ ikram edileceğini öğrendik. Yanında emekli olana kadar ‘Sus payı’ tatlısının üzerine dondurma olarak Maraş değil, Maaş dondurması konacağı öne sürülüyor. Afiyet olsunlardan bir demet, Sus ağzını kapatmalardan bir buket sunuyoruz.
**
Sn. Mine Ozankaya, bir yargıç olarak, Adalet abla öldü. Adil amca yoğun bakımda, Hak ve Hukuk timsali Hakkı dayı gün sayıyor diyenlere verdiğiniz karar sonrasında halt ettiniz dediniz. Ve adalet terazisini, yağlama, grasolama üstatlarının etkisi altında kalmadan, dürüstçe tarttınız. Erdoğan‘ı eleştiren pankart taşıdıkları için dayak cennetten çıktı diyen polise bir kimsenin düşüncesini açıklayamaması köleliktir sözünü hatırlatarak, herkese güzel ve mutlu günler. Ancak sizlere bir muk yok. Çünkü siz ilgi görünce şımarıyorsunuz diyerek 28,950 brostimo (Ceza) 8 bin Törkiş Lirada masraf kestiniz. Sn. Ozankaya, Tanrı eğri çizgilerle de olsa, sizin gibi dürüstlük timsali yargıçların elleri ile doğruyu yazar.
**
Sn. Serdinç Maypa, Afrodit’in kırmadık ceviz bırakmadığı bu fettan adada, bazı ‘Guellolara’ çocukların annelerin hayatındaki çapalar, yaşlı büyüklerin ise sapanları olduğunu, Sınırüstü Yaşlı bakımevinden sonra, kalkanlı yaşlı bakımevinde gözlerine soktun. Oradaki bir doktorun yaşlı insanlarımıza karşı davranışlarını canlı yayında deşifre ederek, bazı yaşlı bakım evlerindeki çürümüşlüğü gözler önüne serdin. Doktor seni dava etmiş. Ölüden korksaydık, Mezarlık yanından geçmez, insan elbisesi giyen yaratıklardan çekinseydik yapılanları deşifre etmezdik imasında bulundun. Serdinç, ‘Sevginin kurduğu devleti adalet devam ettirir. Devlet idame ettiremezse, insan sevgisi ile yoğrulmuş senin gibi vatandaşlar idame ettirir abim.
**
Sn. Mustafa Aktuğ, bölgeyi büyük ölçüde kalkındıracak ve istihdam sağlayacak olan ‘Otel ve Marina Projesi’nin yeniden gündeme getirerek fincancı katırlarını ürküttün. Ürküp, korkanlar, takoz koyma aletini yeniden çalıştırmaya başlattılar. Gelişme ve istihdam konusunda, Belesbit (Bisiklet ) ile giden bölgeye, sen son model araba önerirken, bazıları belesbit işimizi görür, araba kalsın diyor. Sn. Aktuğ, tamam gözümüzde büyüttüklerimizin, kıçımızla güldüklerimiz ile eşdeğer olduklarını anladık. Ama, Fener’in eski hocası Toşak’ın, bogaz, balik, raki ve şiş kebap nefis diyerek, fener taraftarı ile dalga geçtiği gibi, bunlar da sanırım, bölge halkı ve seninle, ‘Toşak’ geçmeye çalışıyorlar.
**
Sn. Cenk Özdağ, ‘Hava Tahmin Raporlarınızı’ sunmada son günlerde aksamalar olduğunu gözlemledik. Şöyleki, Başbakanlık bölgesinde 7 bufor şiddetinde esen rüzgar ile birlikte, kar ile karışık yağan yağmurun oluşturduğu sel sularının, Çalışma Bakanlığını basarak, Sele kapılan bakan ile iskemlesinin kaybolduğunu açıklamadınız. Bunun dışında yine ‘Atama’ ve ‘Görevden alma’ yağmurlarının oluşturduğu selin, şuana kadar tespit edilen 17 Müdür ile Müsteşarı iskemle ve masaları ile birlikte sürüklediğini de söylemediniz. Şiddetli yağmurların devam edeceği ve sel sularının 3 bakanlığı basarak, bakan ile şürakasını sürükleyeceğini bu hava tahmin raporunuzda açıklamanızı bekleriz.
**
Sn. Mustafa Yeşil bulunmaz hint kumaşı olduğunuzu öne sürenlerin sizi, Ekonomi Bakanlığına bağlı Sanayi Dairesi Müdürü görevinden, Trafik Dairesi Müdürü görevine atadığını öğrendik. Aydın, karanlığa ışık taşırve aman oralara karanlık taşımayın der. Sahte aydınsa bıyık altından karanlığa bakarak ellerini ovuşturur. Ayşaba, Sanayi Dairesinde, iş adamlarını galaylamandan dolayı edilen beddualar, belli ki ona işlemedi. Pandemideki virüs salgını onu es geçti. Belki emekliye çıkar da, böylece karanlıklar aydınlığa çıkar dedik ama oda olmadı. Millet şimdi oralarda ne yapak onunla diyecek dedi.
**
Sn. Ceyhun Birinci, CTP Girne Milletvekili olarak Girne Hastanesi’nin yapılamadığını ve buna ilişkin midenizin ağrıdığını belirttiniz. Ve bu ağrının ‘rant ilişkisinden mi yoksa, Osmanlı Ordusuna biyat eden yerli devşirme ‘Yeniçeriler’in etik dışı müdahalesinden mi kaynaklandığını merak ettiğinizi soru sorarak ima ettiniz. Sn. Birinci, bağımsız, egemen ve ayrı devlette, emir demiri keserse kolay geçilir. Yok tersi olursa ‘Viyana’nın geçilemediği gibi, geçilmez. Bazılarının akvaryumu okyanus sanmasına kızmıyorum. Ama, kendilerini, Beyaz Köpek Balığını kovalayan ‘Hamsi ‘ sanmalarına acı acı gülerken kuduruyorum.
ŞAKA YAPIYORSUN
Adamın biri iş başvurusunda bulunmuş.
Görüşmeye çağırmışlar; görüşme esnasında yönetici sormuş;
– Peki beklentilerin ne? Seni ne tatmin eder?
Arkadaş saymaya başlamış;
– Öncelikli olarak bir araba istiyorum, ayrıca şu anda bulunduğum dairenin kirası biraz fazla onu da şirketin karşılaması iyi olur, maaş olarak da 3000 dolardan aşağı çalışmam…
Şirket yöneticisi, dinler ve
– Biz sana son model bir Cherokee ve Tarabya’da bir villa vereceğiz,
ayrıca bizim bu pozisyonumuz için planladığımız maaş 6000 dolardı, demiş.
Bizim elemanın gözleri fırlamış;
Şaka yapıyorsunuz, demiş.
Şirket yöneticisi yapıştırmış;
– Önce siz başlattınız…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.