Sahibine Mesajlar
Sn. Ünal Üstel maşallah Başbakanlık işini kısa sürrede öğrendiniz ve işi iyi kıvırmaya başladınız. Önce halkı esenlendirmek için yonttuğunuz zam kazıklarını peş peşe halkın münasip yerlerine yerleştirdiniz. Reha Muhtar gibi acı varmı acı diye sormadınız. Zam kazıkları ile esenlendirdirdiğiniz vatandaşlar acı var dedi ama aldırmayıp yeni zam kazıklarını kıynıksız hazırlamaya başladınız. Kenan Evren’in 12 Eylül 1980 İhtilali, resmî isimlendirmeleriyle 12 Eylül 1980 Harekâtı yargısının, hukuksuz orağı gibi sizin orak, görevden almalar ile partilileri de biçtii. Sucuoğlu ve Kutlu Evren yandaşları olarak gördüğünüz 11 kişiyi görevden alarak esenlendirdini. Bunlar öfkeden sakız çiğnerken, suratları limon sattı. Yeniden görevlendirilerek esenlendirdiğiniz 9 kişi ise alkış tuttu.
**
Sn. Erhan Arıklı, Ekonomi bakanlığnız esnasında, Yusuf Avcıoğlu, Kıb-Tek’in kirli yakıt ile tanıştığını Kirli yakıtın gemiler yerine tankerlere transfer oldğunu diline doladı. Ulaştırmada, ölü helvasını yediğimiz KTHY kurmaktan söz ettiniz. Uçak alacağız yeni hava yolları kuracağız derken luggolar ile dolu yolları Amerikan Asfaltları ile donatacağız demediniz. Kalahari çölündeki ‘Serap’ gibi KTHY ve uçak ile amerkan asfaltı yollar ortadan kalktı. Yerini KKTC’de tüm toplu taşımacıların tek bir çatı altında, toplanacağı ve bu sistem sayesinde herkesin cebinin para dolması kaldı. Sn. Arıklı Sanırım sıra uzaya çıkmaya geldi. Birkaç aya kalmaz uzaya da çıkarız. Ayşaba, hayaller Paris, gerçekler Uganda’ya dönüşen KKTC diyor.
**
Sn. Fikri Ataoğlu, bir elinin Başbakanlık yardımcısı olarak yağda, diğer elinizin Turizm bakanlığındaki balda oluşunu çekemiyorlar. ‘Gunduri’ köpeğin kuyruğu gibi uzatmadan kısa keseyim. Yağ ile balı Demokrat Parti’nin ilk genel kurulunda eski genel sekreter Ali Tunçtaşlı aday olup tekere taş koyarak keseceğini söylüyor.. Tunçtaşlı milletvekilliği seçiminde aday olmuş ancak kazanamamıştı. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış bukez halkın değil ringte sizin karşınıza çıkacakmış. Yalnız siklet farkı var. Biriniz ‘Ağır siklet’ diğeriniz ‘Horoz siklet’ bu nedenle bu iş nasıl olacak dersiniz? Ünlü düşünür Drieu La Rochelle Gebermek yerine ölmeyi tercih ederim. Demişti. Ama Ali gardaşım ölmek yerine ringte gebermeyi tercih ederim mi diyor?.
**
Sn. İsmail Arter ,yaptığınız açıklamada unumu eledim eleğimi asıyorum benden bu kadar diyerek Mağusa Belediye Başkan adayı değilim dediniz. ‘Geleceğe yürüyoruz” diyenlerin halkı mum ışığında battaniye ile oturmaya mahkûm ettiği gibi sizde Belediye çalışanlarını ‘Oruç’ tutmaya mahkum ettiniz. Belediyeye aldığınız ve bir kısmını belediyenin şirketine aktardığınız geçici statüdeki 480 kişinin arasından, Meclis üyelerine yakın torpillileri kadrolamak için kolları sıvadığınız söyleniyor. Ben artık yokum derken “Aday değilim” bahane, adaylık için istihdam şahane” filminin fragmanını hazırladığınız öne sürülüyor. Sn. Arter, yasa ellinizi kolunuzu bağlamadan, yapacağınız kadrolamalar, bazılarını memnun edecek. Ancak dışarıda kalanların kalplerinin kırılmasına neden olacak. Aday olursanız kırdığınız, kırarken önemsemediğiniz kalplere inşallah muhtaç kalmazsınız.
**
Sn. Sami Günözger Polis memuru olarak, polislere yapılan haksızlık için hak ve hukuk timsali Hakkı dayının henüz ölmediğini, Adalet ablanın henüz hayatta olduğunu göstertmek ve hakkınız olanı almak için hukuk mücadelesi başlattınız. GKK’ye bağlı bir asker-subay, 50 yaşında emekli olurken hem maaşını hemde ikramiyesini alıyor. Ancak, bizim ‘Korkusuz korkak’ sülalesi mensubu bazı siyasiler bu hakkı GKK mensubu olmanıza karşın polise çifte standar uyguluyor. Ve hakkınızı vermiyor. Sn. Günözger evlilikte kadın kilo alır, kendini bıraktı olur. Erkek kilo alır karısı iyi baktı olur. Cips paketi gibi %70i hava bazı siyasilerimiz subay emekli olunca ama o askerdir, halkın güveneceği liman olan polis emekli olunca onları boş verin olur.‘ Polisi köle Isaura yerine koyan bunlara Haa. S.... rden bir buket, iki tükür bir küfürden demet sunmak lazım.
**
Sn. Hasan Akyiğit çiçeği burnunda Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanı olarak, İğneden ipliğe yapılan zamlara birde elektrik zammı ile bizi öpeceğinizi öğrendik. Konu elektriğe zam olunca bakıyorum ciddiyetiniz hep esas duruşta. Fabrika olduğunu sandığınız bizim evlere çarç ettiğiniz oggalı fatura sonrasında, elektrik tepe tepe anamızı ağlatıyor. Elektrik zamlarından sonra koltuğa yanmasına otururken, yapacağınızı söylediğiniz son zam sonrasında, yannamayı geçtik düzleme bile oturamayacağız. Sn. Akyiğit, Kıb-Tek olarak, küçük bir akvaryum olan cebimizi okyanus sanmanıza kızmıyoruz. Ama Kıb-Tek otlağında gezinen büyük köpek balıklarını kovalayan hamsi oluşunuza bir yerimiz ile katıla katıla gülüyoruz.
**
Sn. Cenk Conkbayır, bizim buralarda olanlardan bihaber bazı vatandaşlara, bizde hiçmi güzel şeyler olmazmı diye sorunca, yaptıkların ile sorularını ağızlarına tıkadın. Tıp alanında yaptığın güzel işler ile gurguralarında bıraktın. Bir makinistin egsoz borusundan girip arabanın makinesini yenilediği gibi Bunların gözüne belkide dünyada çok az ülkede gerçekleşen,kasıktan girerek ameliyatsız aort kapak değişimini soktun.Ve gözlerinizden uzağı gören ‘Hipermetrop ‘ gözlüklerini çıkartarak yakın görmek için Miyop gözlükleriniz takın göndermesi yaptın. Sn. Conkbayır, ben bardak kırsam “sakarım”, annem kırsa “nazar”, babam kırsa “bunun burda ne işi var’ olur. Avrupa veya ABD’de bir doktor önemli bir ameliyat yapsa ‘Ouvvv’ olamaz adama bak, Türkiye’de yapsa,Türkiye’de tıp gelişiyor, bizde ‘’Hadde canım herhalde yanlışlıkla oldu olur. Değerlerimizin değerlerini sanırım artık anlama zamanı geldi
**
Sn. Tacan Reynar, ‘Son Mohikan’ olarak seçilen BRT Müdürü Meryem Özkurt, yaşatıldığı anın rayında giden trenin altında kaldı. Kıdeminden ve yaşından soyutlanmış ve mesleğe yeni adım atmış bir haberici heyecanı ile kendini o koltuğa oturtanların direktifine kafasını emme basma tulumba gibi sallayıp emredersiniz efendim dedikten sonra ikaz dinlememesinin faturası 2 ay hapislik olarak ödemeye mahkum edildi. Hükümetin top tüfek, tank, İHA Ve SİHA’lar ile yaptığı saldırıyı, sizin de takdire şayan olarak gördüğünüz ‘Çanakkale geçilmez’in KKTC versiyonu Başsavcılık yüreğinizin yetmediği şeylere lütfen diliniz esmesin diyerek püskürttü. Sn. Reynar dönmekten semazene dönüşüp hayatı komedi sananlar bu son espriyi iyi düşünsünler. Ve bu onlara kapak olsun
**
Sn. Çiğdem Aydın, eskiden Cennet olarak nitelendirilen Kıbrıs Adasının yarısını Cehenneme çeviren, uyuşturucu, hırsız, mafya tayfasına bugünlerde Çocuk tacizcileri de dahil oldu. Ülkesini seven duyarlı bir gazeteci olarak, bir çocuğa cinsel tacizde bulunan bir ‘Gündüz Feneri’nin mahkemeye çıkarılırken kişnemesi (Gülmesi) seni çileden çıkarttı. Nisap konusunda ‘Cüce’ yasa yapmama konusunda ‘Yüce ‘ Meclis-i Mebusana bunların fazlalıklarını budanması konusunda yasa çıkartmaları çağrısında bulundun. Sevgili Çiğdem, bazı Nato mermer, Nato kafalarda akıl yoksa neylesin fikir. Çalsın Abdurahman oynasın Bekir.
**
Sn. Cemil Karzaoğlu, yaz henüz kendini göstermeden sıklıkla çıkan yangınlar, bir avuç kalan yeşilimizi yokediyor. Üreticinin emeğine kan doğruyor. Son olarak Çamlıbel- Tepebaşı yangını ağaçlık alanları yok ederken, yüreklerimizi de beraber yakmıştı. Yangınların açtığı yaralara zaman ve inşallah duaları sürdük. İşimizi inşallah kazığına bağlarken, olmasın duasınıda Allah’a havale ettik. Ancak tedbiri de göz ardı ettik. Bedis bölgesinden, Salamis Otel’e kadar olan kıyı şeridini güzelleştirip yeşillendiren ormanlık alanı kuru otlar işgal etmiş durumda. Kuru otlar, sorumsuz birisinin atacağı ‘Gutsilli’yi (İzmariti) bekliyor. Kuru otların çıkartacağı yangın sonrasında ormanlık alan mahvolurken, sonrasında da bizlerin ağıtları ile inleyecek. Cemil müdürüm kuru otlar ormanı yakmayı bekliyor. Bu alanların nasıl yanacağını sizler gibi bizlerde merak edip seyrediyor.
**
Sn. Türel Özer Öksüzoğlu, Hayatın kuralı bu. Ya yanlış zamanlarda doğru insanları karşına çıkarır, yada yanlış insanla; zamanını harcatır. Sucuoğlu hükümeti zamanında, İstatistik Kurumu Başkanı olurken, doğru insanı buldum sandın. Hükümet değişince senin doğru insan olarak gördüğün Sucuoğlu’nun Türel hanım adamıdır denilerek, kellen bumburo alındı. Yerine Hüseyin Cahitoğlu getirildi. Türel hanım, hayat pahalılığı ile ilgili doğru verileri vermek gibi bir hatanız oldu. Size %20 denirken, siz vicdan ablanın ‘Vicdan’ının kapsama alanından çıkmayarak gerçek rakamları vermeye çalıştınız. Ayşaba, ah be Türel kızım Mabet için için can verilir. Taşları için değil. Sen kalktın taşları için canını onların yoluna koydun. Şimdi karşılığını taksit taksit ödüyorlar dedi.
**
Sn. Özdemir Kalkanlı bugüne kadar Maliye Bakanlığının bünyesinde çekirdekten yetişen iki gerçek Maliyeci tanıdım. Birisi Olgun Amcaoğlu diğeride Özdemir Kalkanlı’dır. Bonus olarak buna Serdar Denktaş ile Sunat Atun’u dahil edebiliriz. Malıye konusundaki bilgin sayesinde hükümetlerin sürekli değişmesine karşın, sen hep Maliye Bakanlığında üst düzey bürokrat olarak kaldın. Ancak KKTC’de kanserden daha beter bir hastalık olan işe göre adam yerine, adama göre iş hastalığı seni de buldu. Sevgili Özdemir istersen gel aldığın terbiyeyi bir tarafa bırak. Zincirlerle bağlı küfürlerinin kilidini kırma gereğini yap. Yap. ki, herkes haddini bilsin.
Fıkra
Öyleyse 97 altını isterim
Bir gün Bismark, harpte yararlılık gösteren bir askere madalya takarken:
-- Asker, yüz altın mı istersin, yoksa bu madalyayı mı?
Asker:
-- Madalyanın kıymeti nedir? der. Bismark:
-- Maddi kıyıııeti aşağı-yukarı üç altın, diye cevap verir.
Asker :
-- Öyleyse 97 altınla madalyayı isterim! der.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.