Sahibine Mesajlar
Sn. Ersin Tatar iyiki koltuğun ayağı kırılıp koltuktan düşme yerine, bir okul ziyareti sırasında öğrencilerle futbol oynarken düştünüz. Sosyal medyada da gündem olan düşme anı farklı açılardan yorumlandı. Biz Yenicami Mahallesinde büyüdük. Tek bir şampiyonluk için göz yaşları döktük..Neron Roma’yı yakmış. Anasını satayım biz o şampiyonluki için ligi yaktık diyerek,Yenicami’nin başkanlığını yaptığınız sırada Yenicami’yi ‘Kupa Şampiyonu’ yaptınız. Ama mühim olan geçmişte elde edilen şampiyonluk değil Çocukların şampiyonluklarıdır. Ancak bu sahalarda ne şampiyon olabilir nede maç yapabilirler. Birde mühim olan sahada düşmek değil, koltuktan düşmemektir. Unutmayın hayat, silgi kullanmadan düşmeden resim çizme sanatıdır.
**
Sn. Erhan Arıklı, maşallah örnek aldığınız Devlet Bahçeli’nin KKTC versiyonu olarak, bu işi 10 üstünden 10 yapmaktasınız. O millete yedi sülale dümdüz girerken, siz daha azı ile yetiniyorsunuz. Şu bizim Levent Özadam durup durup tuz kavurdu. Levent, senin vatan, Millet, Sakarya süslü mantinleri ile sarmaladığın ve milli dediğin havayolunun Milli değil bazı şirketlerin ‘Lilli’ için kurdukları bir hava yolu şirketi olduğunu yazdı. Ve öyle milli ayaklarında ‘Yeme’ bizi imasında buldudu. Rauf Denktaş’ta bizim Levent Özadam’a arka çıkmazmı? Ört ki ölem. Filmin biletleri ucuzlatma senaryosu iyi hazırlanmış. Sonuçta al benisi olacak bir film. Ama filmin fragmanı ve reklamı amatörce hazırlandığı için kötü.
**
Sn. Fide Kürşat, CTP İskele Milletvekili olarak, çözümü zor çok bilinmeyenli denklemmiş gibi, Mecliste “Kooperatiflerde Neler Oluyor?” diye sordunuz. Ve hükümet eliyle kooperatiflerin zayıflatıldığını söylediniz. Siyaset Ajda Pekkan’ın 1071 tarihinde, Malazgirit Zaferi sonrasında, Alpaslan’ı tebrik ettiği zamandan beridir Kooperatiflere çöreklendi. Yönetim kuruluna kendi adamlarını atayarak, önce Koop. Merkez Bankasını daha sonra yan kuruluşlarını ele geçirdi. Son adımı Binboğa Yem Fabrikası oldu. CTP bunu bilmesine rağmen bir muhalefet partisi olarak lastiği ekris yapan araba gibi gitmekten ve konuşmaktan başka birşey yapmadı. Fide hanım, Kadın derin. Ama adam yüzme bilmiyor. Siyaset derin ama yaşananlara karşın CTP’nin ruhu serin.
**
Sn. Hüseyin Sönmezoğlu, güI, dikenin himayesinde yaşar diyenler halt etmiş. Asıl dikenin itibarı güIün himayesindedir. Sayfalar dolusu kelimeler döktüğümüz, ancak bir cümleye bile değmeyen insanların ile İhaleler diyarı, özel şirketlerin ‘Lilli’ (Para) alanı, Kıb-Tek’in itibarı da Kıb-Tek’i düzlüğe çıkartmaya başlayan Dalman Aydın ile Hüseyin Paşa dışında, Sen ve Güzelyurt şübesindeki Halil Tımbıl, Mehmet ve Muhittin Dönmezsoy gibi düzgün insanlardır. Aksona gardası kırılan, tekerlek rulemaları yıprandığı için yampuri giden Kıb-Tek tomofilinin tumba olmasını sizler gibi kurumuna gönülden bağlı insanlar önlüyor. Sn. Sönmezoğlu, eğer sevgi bir çiçekse, saygı onu koruyan saksıdır. Çiçek solmaya başlamışsa dikkat edin saksı mutlaka çatlamıştır. Kıb-Tek’te saksı çatladı ama dağılmasını japon yapıştırıcı konumunda olan sizler önlüyorsunuz.
**
Sn. Hasan Tosunoğlu, DP’de işler karışmış. Hayatımıza giren herkes değerlidir ama herkes özel değildir. Saygı hepsine, sevgi layık olana verilir. Parti yönetimine olan sevginiz erozyona uğrayınca, homurdanmaya ve kazan kaldırmaya hazırlanıyormuşsunuz. DP’de birileri için hadi kaldır kadehi; varsa şerefine, yoksa gidişine içelim demeye hazırlanırken, Erhan Arıklı zamanı değil bekle şimdi ortalığı karıştırma deyince şimdilik fırtınayı mutedil rüzgara çevirmişsiniz. Sn. Tosunoğlu, partide çok canınızı çok sıkan birisine tam madalyonun diğer yüzünü göstereceğiniz sırada size ‘Sabır’ diyorlar. Ama o birileri Sabırdan sonra söylenen sözün ve icraatın ağır olacağını herhalde bilmiyor.
**
Sn. Yusuf Avcıoğlu, TC’den özel bir şirket ile KKTC’den özel bir şirket ortaklaşa bir havayolu kurmuşlar. Devletin bu birliktelikte zerre katkısı yok ama ‘Karikatür Bakanı’ güya kendisinin bir başarısı varmış gibi sevinç gösterileri yapıyor diyerek tiye aldığın açıklamaların sonrasında, Arıklı sana güftesi hakaret, bestesi küfür makamında eser sundu. Yusuf bak abim, adam belki yolları luggolardan kurtaramadı. Ercan’ı iki senedir açamadı. TİPİC aşkı nedeniyle Kıb-Tek’e yakıt getiremeyip ülkeyi uzun süre karanlıkta bıraktı. Ama müsaade et, bak aslında ‘Milli’ olmayıp bazı şirketler için ‘Lilli’ olacak olan uçak şirketi ile bilet fiyatlarını düşürecek. Kimbilir belki arkasından Ay’a yolculuk yaptırabilir.
**
Sn. Mustafa Yeşil, bülbül ne çekerse dilinden, küfürbazda kontrol edemediği dilinin sarfettiği küfürlerinden çeker diyorlar. İnsanlar Ulaşamadığı Her şeyin delisi ulaştığı her şeyin nankörüdür. Ulaşana kadar delisi olduğun müdürlüğe ulaştıktan sonra Sanayi Dairesi Müdürüyken iş adamlarına, Trafik Dairesi Müdürlüğünde de önüne gelene, en sonda Karayolları’nda da önüne gelmeyenlere bile hakaretin binini bir paraya sattığını ve ulaştığın o müdürlüğe nankörlük ettiğini söyledi bizim Minik Kuşlar. Görev yaptığın Kamu dairelerinde İnsanlara yönelik saygını öyle eksilttin ki sevgi ve saygı dahil YDP’ye dokunan her şeyi eksilttin diyorlar. Bu nedenle insanlardan uzak kalman için Ulaştırma Bakanlığı bünyesine alınacağın söyleniyor. Sn. Yeşil, yeşillenirken, trip atmak kıza gönül almak ise erkeğe yakışır. Tabi Ozon tabakasında gezinenler bunu bilmez
**
Sn. Çağlayan Cesurer, Kıb-Tek’te kısa bir süre önce terfiler oldu. Bu terfilere El-Sen olarak sizde dahil oldunuz. Ama eskilerde kalan ve artık pek kullanılmayan at binenin kılıç kuşananındır sözünü tekrar hortlattığınız söyleniyor. Bizim minik kuşlar karnına vurunca ah arkam diyenlerden bir grup insana arka çıkarak terfi hakkı olanlar yerine bunlara terfi verdittiğiniz söyleniyor. Sıralamada bunlardan üstte olanlara verilen terfiler ile onların üstüne çıkarttığınız torpilli kesim, çalışanlarda kırgınlık ve kızgınlık yarattı diyorlar. El-Sen, kurumun yapacağı işlerin bile tek bir özel şirkete (Bunun ile birkaç gün sonra bir yazım olacak) yaptırılmasına bakmak yerine terfilere taraf olması, Hak ve hukukun bekçisi ‘Hakkı’dayıya bile kalp krizi geçirtti. Çağlayan başkan, içinde ebedi kalamayacağınız dünyadan, size ebedi kalacak şeyler almaya bakın diyeceğim.
**
Sn. Kerem Kınık, Başkanı olduğunuz Kızılay’a salvo atış bitmek bilmiyor. Neymiş efendim, bir yardım kuruluşu olan Kızılay’ın, Depremzedeye giden ihtiyaç fazlası giyisileri küresel bir atık toplayıcı olan AJ International’a satımışmış. Ve o nankör şirkette bunu doğrulamışmış. Yok efendim kan satışı bile yapmışmış. Efendime söyleyeyim depremzedelere vermek yerine insanların bu soğuk günlerde başını sokacakları çadırları Haluk Levent’in Ahbap şirketine satmışmış. Ne yani insan dünyalığını biraz düzeltmesi gerekmezmi? İnsanlar ikiye ayrılır diyor, Dürüstlük abidesi bazı insanlar. Su kadar aziz olanlar, su kadar ucuz olanlar. Bunlara Şeytanı yanıma çırak almış adamım, sessizliğime aldanıp üstüme gelmeyin yakarım desen diyorum
**
Sn. Mine Atlı, başbakan bir Üst-El olarak Aksa başkanı Cemil Kazancı ile kesinlikle herhangi bir art niyet gözetmeksizin, Gönyeli’de bir meyhanede buluştu. Viskilerini yudumlayıp, şiş ve şeftali kebabının yanında pirzolayı, dişlerken sağdan soldan lafladı. Kesinlikle kazanı nasıl dolduracaklarından tek bir söz bile etmediler. Ama havadaki nemden bile hile sezen sizler, başbakan, Cemil kazancı’ya Meyhanede mi söz verdi diye sordunuz? Mine başkan, bakın başbakanın söz verecek konumda olmadığını, ‘TAK’ diye verilen direktifleri ‘ŞAK’yerine getirmek durumunda olduğunu bilmelisiniz. Yap denince iki eli kanda olsa garibimin yapmak zorunda olduğu, çözümü zor çok bilinmeyenli bir denklem değilki. Eğer iş ceza kesmeye kaldıysa hakimde, savcıda halk olarak biziz. Cezasınında sandıkta müebbet olacağı unutulmasın
**
Sn. İbrahim Benter, emekliye çıkmanıza, hakkınızda türlü türlü iddialar bulunmasına rağmen sırtınızı Erdoğan duvarına dayadığınız gerekçesiyle sizi o koltuktan alamayan partilerimize inanın ben ağzımla sövmüyorum. Ama Küfür edercesine dütüm ile katıla katıla gülüyorum. Hele Evkaf’a ait, Güzelyurt bölgesinde 80-90 dönümlük araziyi, evkafın eski yönetim kurulu üyesi kişilere yıllığı çerez parasına, bir başkasına ise 3-4 dönümlük araziyi astronomik rakamlara kiralamanıza, katıla katıla değil gök gürültülü şekilde gülüyorum. Televizyonda fragmanı ev lambası olup kime yandığı belli olan Evkaf için hazırlanan, iyilik sözleri ile bezenmiş Evkaf filmi tutmadı. Seyirci için ‘Al benisi’ yok. Sn. Benter, Ne zaman gözlerinizin içine baksam, beni aşar, o süslü kelimeler ile anlattığınız masal.
Fıkra
Damatlar neden siyah giyer anladım!..
Anne küçük kızına anlatıyordu.
"Bak kızım, gelinler en mutlu günleri
olduğu için nikahta beyaz giyerler."
Küçük kız bir an düşündü.
"Yaa... Şimdi damatların neden
siyah giydiklerini daha iyi anlıyorum..."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.