Tat vermediler

Düşünün karşılaşma boyunca maça dair tutabildiğim not başlığı sayısı beş. Bunun da biri K. Kaymaklı'nın gol sayısı.

Bu denli kale önü pozisyonu az, birbirinden ürkmeleri nedeniyle çakılı savunma yapan iki takımın  şampiyonluk iddiası ile sezona başlamaları da başka bir ironi olmalı.

Pas hataları nedeniyle top bir K. Kaymaklı futbolcularına, bir GAÜ Çetinkaya takımı futbolcularına geçiyor ama bu kez roller değişiyor, aynı film tekrar başa dönüyor.

Kısacası ceza sahası içi mücadelesi az, orta saha mücadelesi bol ama top kayıpları ile dolu bu maçta daha fazla kazanmaya odaklı takım olan ev sahibi K.Kaymaklı, Victor'un enfes çalımlarla getirdiği ve Taner'e aktardığı topu onun çerçevenin içini bulması ile kazandı.

Oysa tribünleri dolduran kalabalık taraftar topluluğu, kazanmak kadar güzel futbol da izlemek ister diye düşünüyorum. K. Kaymaklı'da Victor'un geçen hafta olduğu gibi güzel futbol oynamasını bekleyen taraftarları, gol pozisyonundaki asisti hariç beklediklerini göremediler.

Çetinkaya'da Esin istediği topları alamadı. Sherman top ezmekte Eko ile yarışırken, Eko'da sürekli hakemle uğraştığı yetişmiyormuş gibi, 10 kişi kalan rakibi karşısında kasti faul ile kırmızı kart görerek Çetinkaya'nın sayısal üstünlük avantajını ortadan kaldırdı. Aynı sorumsuzluğu ondan 10 dakika önce faul atışı öncesi K. Kaymaklı futbolcusu Bahadır gereksiz itirazı nedeniyle ikinci sarıdan kırmızı kart görerek gösterdi.

K. Kaymaklı ilk yarıda özellikle sağ kanattan Bahadır-Çağrı ikilisi ile Çetinkaya kale önünü karıştırmayı düşündü ama attıkları toplar Çetinkaya savunması arasında eridi gitti.

Abbas ve Serhan K. Kaymaklı futbolcularına gol şansı vermemek adına ilk toplara müdahale ederek topu ceza alanlarından uzaklaştırdılar. İlk yarıda Çetinkaya orta sahasında oynayan Erdinç'in sakatlanarak çıkması Çetinkaya'yı zorladı. Kanatlarda oynayan Sherman ve Eko topla ve rakipleri ile çok oynamak yerine Esin'e pas vermeyi düşünselerdi, belki K. Kaymaklı'nın ilk yarı yapamadığını onlar yapabilirlerdi.

Yaşınses çok koştu ve çalıştı ama arkadaşlarının koşu yoluna attıkları topların kendisi yerine sık sık kaleciye gitmesine sinirlendi.

Kabul etmek gerekir ki, iki takımın kadrosunda da çok kaliteli futbolcular yer alıyor. haliyle de taraftarları onlardan şampiyonluk bekliyor. Topla çok oynamak yerine, pas trafiğinde başarılı olsalar iki takım da daha önce neticeye gidebilirdi. Berabere biteceğini sandığımız karşılaşmada, Victor'un başarılı asisti ve Taner'in düzgün vuruşu olmasa, böyle bir derbi karşılaşmasının kısır bir sonuçla golsüz bitmesini nasıl anlatacaktık? Doğrusu ben de merak ediyorum.