Ulusal Birlik Partisi(UBP) Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, Kıbrıs Rum liderliğinin Kıbrıs Türk kesiminin hiçbir hassasiyetini dikkate alma niyetinde olmadığını savunarak halka doğruların söylenmesi gerektiğini belirtti.
Tatar, dönüşümlü başkanlık, antlaşmanın AB birincil hukuku olması, Kıbrıs Türk kesiminde mülkiyetteki sarih çoğunluğunun Kıbrıslı Türklerde olması noktalarında, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden geri adım atılmaması ve çapraz oyun kabul edilmemesi çağrısında bulundu.
Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmelerin başlangıç yıldönümü nedeniyle açıklama yaptı.
Tatar, Basın Bürosu aracılığıyla yapığı açıklamada, “Yönetim ve Güç Paylaşımı”, “Ekonomi”, “Avrupa Birliği”, “Mülkiyet” başlıkları altında “epey ilerleme sağlandığı” söylenmesine rağmen “hala can alıcı konularda bir uzlaşmanın söz konusu” olmadığını savundu.
Kıbrıs Türk tarafının olmazsa olmazlarından Dönüşümlü Başkanlık konusunda Kıbrıs Rum liderliğinin uzlaşmazlığını sürdürdüğünü savunan Tatar, Akıncı ve ekibinin dönüşümlü başkanlık konusunda geri adım atmaması gerektiğini ileri sürdü.
"ÇAPRAZ OYA ŞİDDETLE KARŞIYIZ”
Kıbrıs Türk halkının, 1960’taki haklarından geri götürecek, ayrı seçme-seçilme hakkına zarar verecek şekilde çapraz oyla ilgili bir öneriyi kabul etmemesini istediklerini ifade eden Tatar, Ulusal Birlik Partisi’nin çapraz oya şiddetle karşı olduğunu söyledi.
Kıbrıs Rum kesiminin varılacak anlaşmanın Avrupa Birliği’nin birincil hukuku olmasını kabul etmediğine işaret eden Tatar, “Bunun nedeni ise yerleşmiş Birleşmiş Milletler parametreleri haline gelen iki kesimlilik ve iki toplumluluğu ortadan kaldırmaktır” dedi.
Kıbrıs Türk devleti sınırları içerisinde, mülkiyet ve toprak sarih çoğunluğunun Kıbrıslı Türklerde kalmasından asla taviz verilmemesi gerektiğini savunan Tatar, özel statü bölgeleri önerilerinin de kabul edilmemesi gerektiğini belirtti.
Kıbrıs Rum kesiminin Türkiye’nin etkin ve fiili garantisine karşı çıkışlarına net bir tavırla set çekilmesi gerektiğini kaydeden Ersin Tatar, Kıbrıs Rum liderliğine “buna karşı çıkmanın bir anlaşamaya karşı çıkmak anlamına geldiği” söylenmesini istedi.
MALİYETTE OYUNLAR
Kıbrıs Rum tarafı ve uluslararası aktörlerin, çözümün 25-27 milyar Euro’yu bulacağı iddia edilen ağır maliyetini uluslararası bankalardan borçlandırmak suretiyle Kıbrıslı Türklerin üzerine yıkmak istediğini savunan Tatar, böylesi bir taviz verilmesinin Kıbrıs Türk halkının geleceğini dinamitlemek anlamına geleceğini savundu.
Kıbrıs Rum liderli Nikos Anastasiadis’in hedeflerinin Mısır, İsrail ve adanın güneyinden çıkacak gazı Yunanistan’a götürmek olduğunu bir dergiye verdiği demeçte açıkça ifade ettiğini kaydeden Tatar, “Bu da gösteriyor ki akılları bir çözümde değil, Kıbrıs Türkleri ile Türkiye’ye düşmanlık yapmaktadır. Hal böyleyken, Rum tarafının hidrokarbon yatakları konusunda yaratabileceği oldu bittilere karşı uyanık olunmalı ve Anavatan Türkiye ile birlikte atılması gereken adımların atılmasından geri durulmamalıdır” dedi.
GÜVEN ARTTIRICI ÖNLEMLER
İki toplum arasındaki güveni arttırmaya yönelik alınması öngörülen bazı önlemlerin Rum tarafının tutumu nedeniyle atılamadığını kaydeden Tatar, KKTC ve Güney Kıbrıs’taki mobil iletişim şirketleri arasında işbirliğinin hayat bulamadığına işaret ederek, elektrik şebekelerinin birleştirilemediğini ve Kıbrıs Rum kesiminin hellim konusunda düşmanca tavır sergilediğini savundu.
Tatar, “Bütün bunlar ortadayken yıl sonuna kadar bir anlaşma olabileceğini iddia etmek bana göre fazla iyimserliktir. Yine de umutla bekleyeceğiz. Ancak bazı konuları unutmamalı ve taviz vermemeliyiz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.