Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar, “ Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Rum lider Anastasiades’i çıkarları için değil, Kıbrıs Türk halkının hakları ve hukukunu perçinlemek için görüşme masasına oturması gerektiğini” vurguladı.
Ersin Tatar, “ Rum lider Anastasiades’in son görüşmede Akıncı’dan garantiler konusunda yeni şeyler duyduğu ama hem fikir olmadığı, memnun kalmadığı” şeklindeki haberleri değerlendirdi.
Tatar, “ Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yapılan eleştirileri, toplumun değişik kesimlerinden gelen görüşleri değersizleştirerek, bunlara saldırarak görüşme sürecini devam ettirmeye çalışmasının Kıbrıs Türkü için büyük şansızlık olduğunu” kaydetti.
UBP Lefkoşa milletvekili Tatar açıklamasına devamla şunları belirtti.
“ Kıbrıs konusundaki görüşme sürecinin Kıbrıs Türk Halkı’nın uzun yıllardır verdiği mücadelede elde ettiklerinin heba edilmeyeceği bir antlaşma ile 2016 yılının sonu veya en geç 2017 yılının ilk çeyreğinde sonuca bağlanması en samimi dileğimizdir.
Ancak, defalarca belirttiğimiz üzere Rum tarafının tutumu umutlarımızı artırıcı değil azaltıcı niteliktedir.
Cumhurbaşkanı Akıncı ise, geçmiştekinin aynısı olan Rum tutumunu Kıbrıs Türk Halkı’na olumlu gösterme, ilerleme varmış izlenimi yaratma çabası içinde halkımızı yanıltıyor.
Maalesef Rum yine başardı ve en sona kalması , hatta ve hatta yurt dışında bir mekana kapanılarak Türkiye ve Yunanistan’ın da katılacağı beşli toplantıda görüşülmesi gerektiği Sayın Akıncı tarafından da vurgulanan garantiler ve toprakla ilgili düşüncelerimizi almaya başladı.
Kıbrıs Türk tarafının garantiler ve toprak konusundaki düşüncelerini ortaya koyması için her hangi bir ilerleme sağlanmışsa Sayın Akıncı bunu halkımızla paylaşmalıdır. Akıncı, en azından Rum tarafının dönüşümlü başkanlığı kabul edip etmediğini, mülkiyette Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin verdiği tapuları güvence altına alıp almadığını, varılacak antlaşmanın Avrupa Birliği’nin birincil hukuku olup olmayacağını, Kıbrıs Türk Halkı’nın kendi kurucu devletinde nüfus ve toprak bakımından sarih çoğunlukta olmasının güvenceye bağlanıp bağlanmadığını halkımıza açıklamak durumundadır.
Eğer bunlarda bir ilerleme sağlanmış Kıbrıs Türkü istediklerini elde etmiş o nedenle garantiler ve toprak konusuna geçilmişse Sayın Akıncı neden konuşmuyor?
Bizim tespitlerimize göre bu can alıcı konularda henüz uzlaşma yoktur ve Rum tarafı bizi oyuna getirmeye, süreç içinde 1974 öncesine dönmeyi sağlayacak düzenlemeler peşindedir.
Sayın Akıncı bilmelidir ki görüşme masasında Anastasiades’in hem fikir olacağı, memnun kalacağı şeyler söylemek görevleri arasında değildir. Sayın Akıncı’nın görevi, halkımızın haklarını ve hukukunu korumaktır.
Şimdi ne olacak?
Her halde Sayın Akıncı, Anastasiades’in hem fikir olması memnun kalması için garantiler konusunda Kıbrıs Türkü’nü tehlikeye atacak yumuşamalar içine girmeyecektir?
Her halde Sayın Akıncı, Sayın Anastasiades’in garantiler konusunda memnun olmak için Türk askerinin buradan tümüyle gitmesini, Kıbrıs Türk Halkı’nın can ve mal güvenliği tehlikeye girse dahi Türkiye’nin tek yanlı bir kararla Kıbrıs’a askeri müdahalede bulunmasının engellenmesini vazgeçilmez bir talep olarak masada tutuğunu, tüm Rum partilerinin aynı fikirde olduğunu iyi bilmektedir.
Bugüne kadar pek çok kez , halkın desteği ile parlamentoya giren bir milletvekili olarak çağrıda bulunduğumuz, iyi niyetle uyardığımız Akıncı’ya yeninden seslenmek istiyorum;
Sayın Cumhurbaşkanı, halkımızın birlik beraberliği çok önemlidir. Kıbrıs Türk Halkı’na Annan Planı’ndaki gibi kırıcı, kardeşi kardeşe düşüren bir durumla karşılaşmak istemiyoruz. Kimsenin sizin şahsınızla ilgili bir derdi yoktur. Endişesini , Rum tutumuna karşı tepkisini ortaya koyan herkesi dışlamaktan, yapılan eleştirileri hakir görmekten vazgeçiniz.
Eğer, Kıbrıs konusunda sonuca ulaşmak için önümüzde en fazla 5-6 ay varsa halk, sivil toplum örgütleri ivedilikle bilgilendirilmelidir.“
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.