Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye sınır güvenliği konusunda olduğu gibi Doğu Akdeniz'deki hakları hususunda da sonuna kadar kararlı ve aktif bir politika izlemeyi sürdürecektir." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, FETÖ'nün önce emniyet ve yargı teşkilatları içindeki mensupları vasıtasıyla siyasi darbe, ardından ordu içindeki militanlarını kullanarak askeri darbe girişiminde bulunduğunda ellerini ovuşturarak bekleyenlerin olduğunu belirtti.
Milletle birlikte darbe girişimlerinin boşa çıkartılıp darbeciler tepelendiğinde, uluslararası kurumların ve kamuoyunun FETÖ mensuplarına kucak açtıklarını ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin güney sınırlarının güvenliği için harekete geçildiğinde de bölgede çıkarı ve hesabı olan pek çok ülkeyle karşı karşıya gelindiğini söyledi.
Erdoğan, zahirde birbirleriyle kavga halinde gözüken ülkelerin, sırf Türkiye'nin önünü kesmek için Suriye'de nasıl ortak senaryolar geliştirip uyguladıklarına şahit olduklarını dile getirerek, tüm bunlara rağmen güney sınırı güvenlik altına alındığında Türkiye'yi sürekli haksız ithamlarla karalamaya çalışan bir mekanizmayı karşılarında bulduklarını aktardı.
Eli kanlı katillerle yan yana gelmekten, onları siyasi ve askeri olarak desteklemekten çekinmeyenlerin, vatanlarını ve geleceklerini kurtarmak için canları pahasına mücadele edenlere nasıl terörist yaftası vurduklarını gördüklerini söyleyen Erdoğan, "Libya'da uluslararası meşruiyete sahip yönetime verdiğimiz desteğe şiddetle karşı çıkarken, darbecileri gizli açık pervasızca destekleyenlerin riyakarlıklarını ibretle takip ettik. Doğu Akdeniz'de 780 bin kilometrekare toprağı olan bir ülkeyi, 10 kilometrekarelik adalar üzerinden sahillerine hapsetmeye çalışanların oyunlarını bozduğumuzda kimseyi yanımızda bulamadık." diye konuştu.
"HAKSIZ VE HUKUKSUZ GİRİŞİMLERİ ESEFLE İZLİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler zemini başta olmak üzere uluslararası kurallara uygun şekilde yapılan anlaşmalara dayalı olarak Türkiye'nin yürüttüğü faaliyetlere karşı sergilenen haksız ve hukuksuz girişimleri esefle izlediklerini dile getirerek, şunları söyledi:
"Kıbrıs'ta bunca yıldır Türklere uygulanan haksızlıkların, yeni boyutlar kazanarak artırılması gayretlerini acı bir tebessümle kaydettik. Geçmişte Türkiye'yi sürekli küçümseyen, önemsiz gören, kararlarında ve icraatlarında hesaba katmayanlar, aynı tavrı sürdüreceklerini veyahutta sürdüremeyeceklerini gördükçe daha da azgınlaştı. Her türlü diplomatik ve hukuki belgeyi, teamülü, uygulamayı hiçe sayanlar, güç gösterileriyle netice almaya kalktıklarında karşılarında bambaşka bir Türkiye olduğunu gördüler.
Ülkemize karşı yapılan her siyasi, diplomatik, askeri, yanlış veya saygısızlık, bizi yolumuzdan döndürmek bir yana azmimizi perçinliyor. Türkiye'yi siyasi, ekonomik ve askeri olarak getirdiğimiz seviye sayesinde ülke ve millet olarak hakkımızı, hukukumuzu, çıkarlarımızı her zeminde ve şartta koruma imkanına kavuştuk. Bu haysiyetli ve dirayetli duruşu ülke ve millet olarak birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız müddetçe sonuna kadar sergileyeceğiz."
"BU MÜCADELEYİ MİLLETİMİZLE BİRLİKTE ALNIMIZIN AKIYLA BAŞARIYA ULAŞTIRDIK"
Türkiye'nin bugünlere kolay gelmediğini ve milletin, Türkiye'nin uzun demokrasi ve kalkınma mücadelesinde attığı her adımın nasıl akamete uğratıldığını bildiğini aktaran Erdoğan, gerçek anlamda çok partili siyasi hayata geçilen 1950'den itibaren vesayetin, darbelerin ve istikrarsızlığın pençesinde kıvranan Türkiye'nin çok büyük zaman ve imkanının heba edildiğini ifade etti.
Erdoğan, gençlerin Türkiye'de yaşanan siyasi darbe ve toplumsal istikrarsızlık iklimlerini çok iyi öğrenmelerini isteyerek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'nin ve bizim son 18 yılımız hem demokraside hem ekonomide bir yandan geçmişin kayıplarını telafi diğer yandan geleceğe ilişkin hedeflerin alt yapısını kurma mücadelesiyle geçti. Hamdolsun bu mücadeleyi milletimizle birlikte alnımızın akıyla başarıya ulaştırdık. Önce 81 vilayetiyle her karış vatan toprağını kalkındırmak için temel hizmet alanlarında ve alt yapıda çok büyük bir yatırım seferberliği başlattık. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye tüm alanlarda Cumhuriyet döneminin tamamında ortaya konanların kat ve kat üstünde hizmetler yaptık, eserler kazandırdık.
Bunun yanında milli iradenin üstünlüğünün böğrüne saplanmış bir hançer gibi yıllarca bünyemizi zayıflatan vesayetin tasfiyesine giriştik. Demokrasiyi tüm kurum ve kurallarıyla işler hale getirirken, kendimizle birlikte tüm dost ve kardeş toplumlara da örnek olacak reformları hayata geçirdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ülkemizin asırlara sari yönetim sistemi arayışında ilk defa doğrudan milletin iradesiyle köklü bir değişimi gerçekleştirdik."
"YENİ REFORMLARIN HAZIRLIKLARI İÇİNDEYİZ"
Savunma sanayinde, otomotivde, yüksek teknolojiye dayalı pek çok alanda dünyanın ilk birkaç ülkesi arasına girebilecek projelerin yürütüldüğünü dile getiren Erdoğan, insan haklarında, hukukta, ticari mevzuatta her kesimden insanın hayatını kolaylaştıracak yeni reformların hazırlıkları içinde olduklarını söyledi.
Erdoğan, "Türkiye işte tüm bu gayretler sayesinde bugün ulaştığı özgüvenle bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir ülke konumuna gelmiştir. İstiklalimizi ve istikbalimizi korumak için gerektiğinde diplomasiden askeri güce kadar her mekanizmayı etkin şekilde devreye sokabilecek altyapıya ve iradeye sahip olduğumuz için bu derece dikkate alınıyoruz." diye konuştu.
"TÜRKİYE, DOĞU AKDENİZ'DEKİ HAKLARI HUSUSUNDA DA KARARLI VE AKTİF BİR POLİTİKA İZLEMEYİ SÜRDÜRECEK"
Doğu Akdeniz ve Ege'de yaşananlara ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Son günlerde Doğu Akdeniz ve Ege'de tarihten ibret almadan Türkiye'nin hakkını ve hukukunu hiçe sayarak emrivaki yapmaya çalışanlar da eninde sonunda bu gerçeği kabullenecektir. Kendi vatandaşlarının güvenliğini ve refahını tehlikeye atma pahasına Türkiye'nin karşısına dikilenler için o kadar açık söylüyorum, anı geldiğinde korkarım ki bedelini ağır ödemezler. Her fırsatta anlaşmazlıkları görüşmeyle, konuşmayla, müzakereyle, uzlaşmayla çözmeden yana olduğumuzu söylüyoruz. Bizimle masaya oturmak yerine kırık dökük askeri güçleriyle efelenenlere tarihi bir kenara bırakıyorum, en azından son dört yıldaki diplomasi çalışmalarımızı ve askeri harekatlarımızı iyi incelemelerini tavsiye ediyorum. Avrupa Birliği başta olmak üzere bu konuda haklı haksız, adaletli adaletsiz, ahlaklı ahlaksız ayrımı yapmadan kör bir taassupla ülkemize karşı tavır alanları da hakkaniyete ve sağ duyuya davet ediyorum."
Kıbrıs, Suriye ve Libya meselelerine ilişkin de Erdoğan, "Kıbrıs, Suriye ve Libya'da iyi bir sınav veremeyen Avrupa ülkelerinin hiç değilse Doğu Akdeniz'de tutarlı bir çizgi izlemelerini umuyoruz. Türkiye sınır güvenliği konusunda olduğu gibi Doğu Akdeniz'deki hakları hususunda da sonuna kadar kararlı ve aktif bir politika izlemeyi sürdürecektir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda sevgi ve saygılarını sunarak, "Rabbim'den ülkemizi ve milletimizi korumasını, girdiğimiz bütün bu mücadelelerden zaferle çıkmamızı nasip etmesini, hedeflerimize ulaşmamızı sağlamasını diliyorum." temennisinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.