Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit başkanlığındaki heyeti kabul ederek su konusuyla ilgili bir görüşme yaptı. TDP Gazimağusa İlçe Başkanı Mustafa Emiroğluları ile MYK Üyesi Ercan Hoşkara’nın da aralarında bulunduğu heyet, Türkiye’den adaya gelen suyla ilgili ortaya çıkan metnin kabul edilmemesi için başlattığı ziyaretler kapsamında Belediye Başkanı İsmail Arter’e görüşlerini aktararak destek istedi.
Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter yaptığı konuşmada, Toplumcu Demokrası Partisi(TDP) Başkanı Cemal Özyiğit’i ve parti yönetimini belediyede görmekten dolayı büyük memnuniyet duyduğunu ifade ederek, her vesile ile bir araya gelip ülke gündeminde olan konularla ilgili görüş alışverişi yaparak ortak görüş oluşturmanın önemine dikkat çekti.
En önemli gündem maddesi olan su konusunun uzun süredir konuşulduğunu ancak belediyelerin konunun dışında tutulmasını eleştiren Arter, belediye başkanlarından da zaman zaman görüş istendiğini ancak devletin olacağı platformda ilgili taraflarla birlikte belediyelerin de katılımıyla konunun konuşulmadığını, 1 yıldır konuyu basından takip ettiklerini, son metnin rica ettikleri için mail yoluyla kendilerine gönderildiğini söyledi.
“ Farklı görüşler ortaya çıksaydı metne ne kadar dahil edilecekti?” diye soran Belediye Başkanı Arter, her şey olup bittikten sonra konuyu tartışmaya başladıklarını, bu kadar ciddi bir konuda görüş ayrılıklarının olmasının üzücü olduğunu, 2 farklı görüşün ortaya çıktığını ifade ederek, Gazimağusa’nın özel bir durumu olduğunu, deniz suyu arıtma tesisini işleten şirket ile 2023 tarihine kadar devam edecek bir sözleşmeleri olduğunu, kentin günlük su ihtiyacının yarısının karşılandığını tesisin ne olacağını sorduklarında tatmin edici cevap alamadığını belirtti.
Su Kurumu Yasası’nın da başka yerlerde hazırlanmış gibi bir izlenim olduğunu ifade eden İsmail Arter, “hükümet konunun ne kadar içindedir, ne kadar teknik donanımlı kişiler tarafından hazırlandı onu da bilmiyoruz. Topyekün reddederken ya da tamamen destek verirken ayağımızın tamamen yere basması gerektiğini düşünüyorum. İşin teknik boyutu vardır. Uygulamada bu işi yürüteceklerin altyapısı bu işe hazır mı? ikinci boyutu mali boyuttur. Finans kaynağı noktasında yeterlilik var mı? ve en önemlisi hukuki yönden gerekli altyapı hazır mı? Şu andaki yasalara göre görev belediyelerdedir. Bu konularda çalışma yoktur” diye konuştu.
Su konusunun çok kaygan zeminde devam ettiğini ve hükümet meselesine döndüğünü söyleyerek, “insanlar suyu çözemediler hükümet gidiyor şeklinde yorumlar yapıyor. Konu bu kadar basite indi. Şu andaki hükümet veya bundan önceki hükümetler bu konuyu çözmüş olsaydı iş bu noktaya gelmezdi. Ufukta yakın tarihte büyük çoğunluğun ortak hedef belirleyebileceğini görmüyorum. Üzerinde çalışmamız gerekir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Belediye Başkanı Arter şunları kaydetti: “Yöneticiler olarak bizler dersimize zamanında çalışmadık, bu sıkışıklığın nedeni odur. Bir süre daha böyle devam edecek gibi görünür. Özelleştirmeye karşı olmanın ötesinde ülkenin ele ele vererek daha uzun vizyonu ortaya koyması gerekir. Suyu temizleyemedik arkasından elektrik gelecek, aynı sıkıntılar ekonomik örgütlere de yansır. Su konusunda bu kadar görüş ayrılığı varken, Kıbrıs meselesinde büyük çoğunlukta ortak hedefi nasıl belirleyeceğiz?
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit konuşmasında, su konusunun yıllardır gündemde olmasına rağmen, o dönemden bugüne kadar görevde olan hükümetlerin üzerlerine düşeni yapmadığını, bugün yaşanmakta olan kaosun esas nedenlerinden birinin de bu olduğunu ifade etti.
2012 yılında ‘Türkiye’den Kıbrıs’a Su temin Projesi’ gündeme geldiğinde, TDP olarak o gün de konuya yönelik görüşlerini açık ve net bir şekilde ortaya koyduklarını, Meclis’te de milletvekilleri aracılığı ile gerekli uyarıları yaptıklarını anımsatan Özyiğit, tüm uyarı ve ikazlara rağmen gerekenlerin yapılmadığını kaydetti.
2014 yılında konunun yeniden gündeme gelmesiyle birlikte hükümet tarafından bir Su Üst Kurumu’nun oluşturulmasıyla ilgili yasa taslağı hazırlandığını, diğer yandan da belediyelerin bir araya gelerek oluşturduğu BESKİ ile de bir su yönetim ağının ortaya çıkarıldığını anımsatan Özyiğit, “TDP olarak ilk günden beridir Türkiye’den gelen suyun Güzelyalı’dan Su Üst Kurulu tarafından satın alınarak belediyelere ulaştırılması, dağıtım ve tahsilatın da belediyeler tarafından yapılmasına destek verdik, vermeye de devam ediyoruz” dedi.
Son olarak 4 bakanın Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye’ye giderek bir metin üzerinde görüşmeler yaptığını ve “%99 oranında anlaşmaya vardık’ diyerek adaya döndüklerine dikkat çeken Özyiğit, “Bu metin mutabakat metni değil, teslimiyet metnidir” diye konuştu.
Sadece Türkiye’den gelen su değil, tüm yerel su kaynaklarımızın da özel bir şirkete devredilmesini öngören, suyun fiyatını özel şirketin belirleyeceği, özel şirket tekelleşmesini öngören bu uzlaşının belediyeleri sadece çöp toplama misyonu ile baş başa bırakacağı ve işlevini daraltacağı uyarısında bulunan Özyiğit, “Biz öteden beri belediyelerin hizmet sınırlarının daha da genişlemesi ve yerel hükümetlere dönüştürülmesi için mücadele ederken, bunun tam tersi yapılmak istenmektedir” ifadelerini kullandı.
TDP olarak bu metni Kıbrıs Türk Halkına karşı yapılmış büyük bir saygısızlık olarak gördüklerini belirten Özyiğit, belediyeleri ziyaret ederek görüşlerini aktardıklarını ve bu metne onay vermemelerini talep ettiklerini, İskele, Gönyeli ve Girne Belediyesi’nin ardından Gazimağusa Belediye başkanı İsmail Arter’i de ziyaret ettiklerini, LTB Başkanı Mehmet Harmancı’nın bu metne en başından beri karşı çıktığını, Gönyeli ve Girne Belediye başkanlarının da bu durumun kabul edilemez olduğunu belirttiklerini, İskele Belediye Başkanı’nın da konuyu değerlendireceğini, Gazimağusa Belediye Başkanı’ndan da bu metne karşı çıkmasını talep ettiklerini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.