• BIST 9494.73
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Lefkoşa 23 °C
  • Mağusa 21 °C
  • Girne 24 °C
  • Güzelyurt 21 °C
  • İskele 21 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 17 °C

Tehlike büyüyor, Öldürmek şart

Kızıl Deniz’den gelen ve Akdeniz’de sık sık görülmeye başlayan zehirli aslan balığı endişesi devam ediyor. Bilim insanları, Akdeniz’in ekosisteminin balığı olmayan, bu balıkların çoğalmadan öldürülmesi gerektiğine işaret ediyor.
Tehlike büyüyor, Öldürmek şart
Hint Okyanusu kökenli zehirli bir balık türü olan aslan balığının (Pterois miles) Kıbrıs sahillerinde görülmeye başlaması, bilim insanlarını da endişelendiriyor. Çok zehirli bir balık türü olan aslan balığının tıpkı balon balığı gibi ekosisteme zarar vereceği ve popülasyonunun artması ile bir çok deniz canlısının sonuna getirebileceğine vurgu yapılıyor.
Zehirli iğneleri ile insanları öldürebilen bir balık türü olan aslan balığının bölgede güçlenmeden ve popülasyonunu artırmadan öldürülmesi gerektiğine dikkat çeken Doğu Akdeniz Üniversitesi Su Altı Araştırma ve Görüntüleme Merkezi Başkanı ve Biyologlar Derneği Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek bu balık hakkında Detay Gazetesi’ne bilgi verdi. Çiçek, bu balıkların önemli bir tehlike yarattığına vurgu yaptı.

Kızıl Deniz’de görülen ve Hint Okyanusu aracılığı ile Akdeniz’e kadar ulaşan, insanlar için bile ölümcül sonuçları olan zehirli Arslan Balığı, Mağusa’da tüplü dalgıçlar tarafından gözlemlenmeye başladı. Balığın Girne’de de tespit edilmesi ile bilim insanları aslan balığının verebileceği zararlarla ilgili uyarılarda bulunuyor. Sahile çok uzak olmayan ve sportif dalış limitlerinde gözlemlenen bu balığın ekosisteme zarar verebileceğine dikkat çekiliyor.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Su Altı Araştırma ve Görüntüleme Merkezi Başkanı ve Biyologlar Derneği Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek son zamanlarda Akdeniz’de ciddi şekilde artış gösteren Aslan Balıklarını Detay Gazetesi’ne değerlendirdi. Çiçek, Kızıl Deniz’den Akdeniz’e geçiş yapan bu balıkların önemli bir tehlike yarattığına dikkat çekti.

10547456_681397305247416_5338630396272802624_n

BİRÇOK BALIK GELDİ

Ali Bıçak, Kızıl Deniz’den göç eden bütün balıkları izlemeye çalıştıklarını, Süveyş Kanalı açıldıktan sonra yıllar içinde Akdeniz’e bir çok balığın geçtiğini kaydetti. Çiçek ilk geçen balıklardan birisinin de sokan balıkları olduğuna işaret etti.

Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek “1800’lerin sonunda Süveyş Kanalı açıldığında bu balıklar Süveyş’ten geçerek Akdeniz’e girdi. Birçok kişi bu balığı Akdeniz’in doğal balığı zannediyor ama değil. Bu balık da dışarından gelen bir balık. Aslında sokan balığı da istemediğimiz bir balık. Çünkü ekosisteme zarar veriyor. Ama bu balık avlandığı, yendiği ve sevildiği için pek dert edilmedi” dedi.

POPÜLASYON ŞEKLİNDE GEÇİŞLER VAR

Ali Bıçak, Süveyş Kanalı sonrasında Akdeniz’in balığı olmayan 80’e yakın balık türünün Akdeniz’e geçtiğini, ilginç olanın tüm bu balıklar ayni zamanda geçmediğini kaydetti. Burak Ali Çiçek “Özellikle 1990’lardan sonra geçen birkaç tür var, onlar ilgimizi çekiyor “bu yeni gelmiş falan diyoruz”. 2002’de borazan balığı geçti. O pek büyük bir sıkıntı değildi. 2005’te ise balon balığı geçti. 2015’te ise Arslan balığı geçti. Yaklaşık 10 yıllık periyotlar ile büyük bir göç yaşanıyor. Popülasyon şeklide geçişler var” dedi.

ÇOK SIK GÖRÜLMEYE BAŞLADI

Son olarak Arslan balıklarının geçtiğini tespit ettiklerini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, Girne bölgesinde 5-6 noktada dalıcılar tarafından görüldüğünü, Mağusa’da 3 noktada bulunduklarının tespit edildiğini ve bu balıkların yerleşik durumda olduğunu kaydetti. Türkiye’de de bu balıkların İskenderun’da, Hatay’da, Adana Karataş bölgelerinde de görünmeye başladığını ve yerleştiğini açıkladı. Detay Gazetesi’ne konuşan Çiçek, “Bizi aynen balon balıkları gibi popülasyon oluşturdu gibi bir his var. Bir anda bu balıklar kaybolabilir. Bu gidişat aslan balığının Akdeniz’de bir popülasyon oluşturduğu izlenimini veriyor” ifadelerini kullandı.

CİDDİ ZARAR VEREBİLİT

Biyologların, aslan balığının ekosisteme çok ciddi zarar verebileceğinden endişe ettiğini kaydeden Burak Ali Çiçek, kendisinin de benim esas korkusunun bu olduğunu vurguladı. Çiçek, “balon balığının yarattığı etki gibi bir etkiyi getirebilir bu balık. Balon balığı ile ilgili yaptığımız analizlerde, ekosistemdeki kaynakların yüzde atmışını balon balığı tüketmiş durumda. Balon balığı ekosistemdeki diğer canlıların besin kaynaklarını tüketti ve bu canlıların yaşam alanlarını tüketti. Bununla bağlantılı olarak son 10 yılda balıkçıların verimi de düştü” dedi.

DİĞER CANLILARI TÜKETECEK

Çiçek, aslan balığının gelişinin ve bu bölgede güçlenmesinin balon balığı ile ayni etkiyi yapacağını ve bundan endişe ettiklerini kaydetti. Çiçek, “aslan balığı, bizim ekosistemde var olmayan bir canlı. Fakat ekosistemde bulunan diğer canlıların besinleri, oradaki besin kaynaklarını tüketip, bu besin kaynakları ile beslenen bizim ekosistemimizin canlıların sonunu getirecek. Aslan balığını yiyen bir balık olmadığı için bu balığın artmasından endişe ediyoruz. Son bir yılda Arslan balığı ile ilgili veriler bu balığın ciddi şekilde arttığını gösteriyor” dedi.

ÖLDÜRÜLMELİ

Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek Arslan Balığı’nın önüne geçmek ve popülasyonun artmasını engellemek için bu balığın öldürülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Başta dalıcılar olmak üzere insanların bu canlının öldürülmesine pek sıcak bakmayabildiğini kaydeden Çiçek tehlikelere de dikkat çekti. Çiçek “Bulunduğumuz denizlerin ekosistemini korumak ve diğer canlıların sonun gelmemesi için, balığın çoğalması gerçekleşmeden, önüne geçilmez bir durum şeklini almadan öldürmek gerekiyor” yorumunda bulundu.

İNSANLAR İÇİN ÖLÜMCÜL

Bu balığın insanları öldürebildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, “aslan balığının insanları öldürdüğü yönünde kayıtlar da var. Bizim doğu Akdeniz’de değil ama yetiştiği orijinal memleketlerde öldürdüğü de kayıtlara geçmiştir. Aslan balığı dışarıdan dokunulduğu zaman zehirliyor. Balon balığı ise içeriden zehirliyor. Özellikle olta balıkçılarının, bu balığı çıkardıkları zaman üzerine değmemeleri gerekiyor. Üzerinde iğneler var o iğnelerin ucunda ise zehir var. Hemen geçiyor. Buzdolabına konulsa bile zehri geçebilir” dedi.

  • Yorumlar 1
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler