Güneş, kum, deniz ve sıcak artık yerini serin ve nemli havaya bıraktı. Eylül ayının son günlerini yaşıyoruz ve birkaç gündür de yağmur yer yer yüzünü gösteriyor.
Aslında uzun bir aradan sonra çoktandır ziyaret etmediğim bir mekandayım. Etrafıma baktığım zaman herkes buz gibi meşrubatları tüketiyor, dondurma yiyenler bile var. Aslında arkadaşım biraz rahatsız, boğazı şiş ve birkaç gündür üzerinde bir kırgınlık, yorgunluk var. Ben de bunları bildiğim için ve arkadaşımı önemsediğim için klimadan uzak bir yere oturuyoruz. Siparişlerimiz ise sıcak içecekler oluyor. Birer çay söylüyor ve ardından seçtiğimiz masaya oturuyoruz. Ardından ise uzmanların söylediklerini ona iletiyorum.
Mekanda her yaş kesiminden insan var. Bir tarafta ortaokul ve lise çağlarında öğrenciler cep telefonları ile uğraşırken, 25-40 yaş arasında olanlar ise ipad ve iphoneları ile fotoğraf çekiyor, eğlencelerini ölümsüzleştiriyorlar. Ama ilginç görüntüler de gözüme takılmadı değil. Kulağında kulaklıkları bir genç başını sürekli olarak sallıyor. Sanıyorum ki rock bir parça dinlemekte. Onun yanında ise tam zıt bir karakter var. Gözlüklü bir genç elinde Dan Brown kitabı okuyor. Karşısında ise başka biri elinde renkli kalemler ile ders notlarını işaretliyor.
Gözlem yapmaya devam ediyorum ve gözüme ilginç bir manzara daha takılıyor.. 4 tane 50-60 yaş araşı kadın arkamdaki masada kağıt oynuyor, sohbet ediyor. Tabii Rumca olduğu için anlamıyor ve arkadaşıma soruyorum "Ne konuşuyor bunlar" diye. Arkadaşım ise " Arkadaşları ile yaptıkları buluşmanın detaylarını anlatıyorlar. Ne yediklerini de anlatıyorlar. Yani biraz dedikodu yapıyorlar" dedi.
Eğer Kıbrıs'ın kuzey tarafında böyle bir gruba bir kafede rastlanırsa ne olur, insanlar ne tepki verir. Aslında birçok tepki olur bana göre. Bir kesim gülüp geçer, "Teyzelere bak hiç işleri yok da kafeye gelip kağıt oynuyorlar" yorumunda bulunur. Bazıları ise hiç umursamadan yanlarından geçer. Genç kesim ise mutlaka cep telefonlarını çıkararak anı ölümsüzleştirirler. Ardından ise fotoğraf direkt Facebook'ta olur. Bir bakarsınız bizim teyzeler sosyal medyanın gündemini değiştirir. Herkes onları konuşur ve fotoğrafları hakkında yorum yapar. İşte o zaman teyzeler sosyal medyanın gündeminde ilk sıraya yerleşir ve ünlü olurlar.
Ah teknoloji sen neler yaparsın. Düşünün 50-60 yaşınıza geleceksiniz ve o yaşınıza kadar normal bir hayat sürdüreceksiniz. Ama bir gün arkadaşlarınızla oturduğunuz bir kafede fotoğrafınız çekilecek ve sosyal medyanın gündeminde ilk sıraya oturacaksınız. İnanılır gibi değil. Hele son yıllarda artan bu trend sizi ünlü yapacak. İşte gençlik ve teknoloji birleşirse sonuç böyle olur.
Tabii teyzeler bu yazdıklarımın farkında değil, bir de farkında olsalar kim bilir ne yaparlar, ne tepki verirler. Aslında Güney Kıbrıs'ta yaşadıkları için tepki vermezler diye tahmin ediyorum. Çünkü oyun oynarken o kadar rahatlar ki. Hiçbirşey umurlarında değil. Yani dünya yansa onlar oyunlarını oynamaya devam eder.
İşte hayat böyle bir geniş ve farklı ayrıca rengarenk yelpazeye sahip.O yüzden anı yaşayın ve "AŞK, GÜL ve YAŞA" sloganını uygulayın..
Neyse sipariş verdiğim sıcak çay soğuk çay oldu. Umarım hasta olmam...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.