Kendisinin ve eşinin 11 Kasım'da, kızının da 22 Kasım'da Kovid-19'a yakalandığını söyleyen Tetikoğlu, şöyle konuştu:
"Bende boğaz ağrısı, eşimde de öksürük vardı. Doktora gittik bize ilaç verdi. İlerleyen günlerde öksürük devam edince test yaptık ve ben pozitif çıktım, eşim de negatif çıktı. Ama eşimdeki belirtiler daha fazlaydı. Bu da şunu gösteriyor ki herkeste farklı bir belirti olabiliyor. Onun için tavsiyem, herkesin her türlü belirtide kendilerini izole etmesi. Tabii sonra eşimin de pozitif olduğu ortaya çıktı ve kendimizi hemen karantinaya aldık. İnsanın aklına farklı şeyler geliyor 'Acaba nereden bulaştı, kimlere bulaştırdık?' diye. Ben hemen bütün aile çevremi aradım, bilgilendirdim ve izole olmalarını söyledim çünkü bu bir sorumluluktu."
'Utanılacak bir hastalık gibi bazı kişiler bunu saklıyor'
Vakadaki yayılışın hastalığın gizlenmesinden de kaynaklandığını dile getiren Tetikoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bazı arkadaşlarımın koronaya yakalandığını duyunca aradım, 'Geçmiş olsun' dedim ama maalesef üzülerek şunu gördüm, arkadaşlarımız hastanede yatıyor, solunum cihazına bağlı ve 'Ben korona değilim' diyor. Böyle bir şey olur mu? Korona herkesin başına gelebilecek bir hastalık. Saklanılabilecek bir hastalık değil. Özellikle bu hastalığı aleni olarak herkese duyurmak gerekiyor ki insanlar tedbirini alsın. Ama sanki utanılacak bir hastalık gibi bazı kişiler bunu saklıyor. Halbuki bunu gizlemekle bir nevi bazı kişilerin ölümüne kadar sebep olabilecek olaylar olabilir. Ümit ediyorum en kısa zamanda bu illetten kurtuluruz."
Tetikoğlu, hastalığı gizlemenin aynı zamanda suç olduğuna da işaret etti. Bunun için Hatay'da da tedbirleri artırdıklarını anlatan Tetikoğlu, özellikle izolasyonu ihmal eden kişilere cezalar verildiğini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.