• BIST 9446.61
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Lefkoşa 18 °C
  • Mağusa 20 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 17 °C
  • İskele 20 °C
  • İstanbul 11 °C
  • Ankara 14 °C

Tıp dünyasında devrim… Üç ebeveynli çocuk

Bilim dünyasında çığır açan prosedür bu defa da İngiltere'de uygulandı. Ülkenin ilk üç ebeveynli bebeği dünyaya geldi.
Tıp dünyasında devrim… Üç ebeveynli çocuk

Çocukların tedavi edilemez hastalıkları miras almasını önlemeyi amaçlayan tedavi yöntemi bu defa İngiltere’de uygulandı ve üç kişinin DNA’sıyla yaratılan ilk bebek, dünyaya geldi.

Mitokondriyal donasyon tedavisi (MDT) olarak bilinen teknik, sağlıklı kadın donörlerin yumurtalarından alınan dokular kullanılarak annelerinin taşıdığı ve çocuklarına geçmesi muhtemel zararlı mutasyonlardan arınmış IVF embriyoları oluşturur.

MDT, tüp bebek yönteminden bu yana en önemli gelişmelerden biri olarak görülür ve çocukların kas zayıflığı, öğrenme güçlüğü ve erken ölüme neden olabilen kas distrofisi de dahil olmak üzere bir grup mitokondriyal bozukluktan korur.

6 bin bebekten yaklaşık biri mitokondriyal bozukluklardan etkilenir. Bir insanın 20 bin geninin çoğu, vücuttaki hemen hemen her hücrenin çekirdeğinde kıvrılmış haldedir. Ancak her bir çekirdeğin etrafında noktalı olarak kendi genlerine sahip binlerce mitokondri vardır. Mitokondri düzgün çalıştığında organları oluşturan hücrelere hayati enerji sağlar.

DNA’DA SADECE YÜZDE 0,1

İlk üç ebeveynli bebekler de bu teknik kullanılarak doğdu. Aslında bebeklerdeki DNA’nın yüzde 99,8’inden fazlası anne ve babadan gelmesine rağmen süreçteki işlemler nedeniyle üç ebeveynli bebek olarak isimlendiriliyorlar. Yani bebeklerin teknik olarak iki annesi var gibi görünse de ikinci annenin çocukla gerçek bir genetik bağlantısı olmayacak ve DNA’sının yalnızca yüzde 0,1’i buradan gelmiş olacak.

Teknik daha önce bazı uzmanların eleştirisiyle karşılansa da MDT, potansiyel olarak ölümcül hastalıklarla sonuçlanabilecek 3 bin kadar kadın için bir cankurtaran olduğu belirtiliyor.

Genetik rahatsızlıklardan ve kısırlıktan etkilenen insanlara yardım etmek için kampanya yürüten bir hayır kurumu olan Progress Education Trust’ın (PET) yöneticisi Sarah Norcross ise tekniğin kullanılırken dikkatli olunması gerektiğini söylüyor.

Bazı uzmanlar tarafından mucizevi bir yöntem gibi görülse de risksiz değil. Bazı uzmanlar da genetik materyalin bir yumurtadan diğerine taşınmasının, genlerin ifade edilme şeklini etkileyebileceğinden endişe duyuyor. Genlerin aktivitesini bozmak da kanser veya diyabet gibi daha sonra sağlık sorunları yaşama riski taşıyan bir çocuğun dünyaya gelmesine neden olabilir.

UYGULANMASI İÇİN ONAY GEREKİYOR

Mitokondriyal hastalıklar, annenin mitokondrilerindeki küçük makine dairelerindeki hatalar yoluyla bebeğe miras kalır. Ancak MDT prosedürüyle kadınların hastalıklı mitokondrileri ikinci bir kadının yumurtasından alınan sağlıklı mitokondrilerle değişir.

MDT’deki ilerleme, parlamentonun 2015 yılında prosedüre izin vermesiyle beraber gerçekleşti. İki yıl sonra, Newcastle kliniği, yöntemi uygulamada yetkili ilk ve tek ulusal merkez oldu. Yöntemin uygulanması için onay, İngiltere’nin İnsan Döllenmesi ve Embriyoloji Kurumu (HFEA) tarafından vaka bazında verilir. Şimdiye kadar da en az 30 vakaya yeşil ışık yaktı.

İngiltere’nin doğurganlık düzenleyicisi İnsan Döllenme ve Embriyoloji Kurumu’nun (HFEA) CEO’su Peter Thompson yöntemle ilgili şunları söyledi: “Mitokondriyal bağış tedavisi, ciddi kalıtsal mitokondriyal hastalığı olan ailelere sağlıklı bir çocuk olasılığı sunuyor. Birleşik Krallık, düzenleyici bir ortamda mitokondriyal bağış tedavisine izin veren dünyadaki ilk ülkeydi.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler