Deponun tam yeri, içindeki nesnelerden bazılarının çok değerli olması nedeniyle gizli tutuluyor ancak ABD'nin Georgia eyaletinin başkenti Atlanta'da konumlandığını söyleyebiliriz.
Deponun içinde, ters dönmüş bir küvet ve çökmüş bir lombozdan (gemi kamaralarındaki yuvarlak pencere), yüzeyi aşınmış cam eşyalar ve küçük düğmelere kadar binlerce nesne bulunuyor.
İşte bu eşyalardan bazılarının ve sahiplerinin gizli kalan hikayeleri:
Trajik bir hikayeye sahip timsah derisi çanta
Timsah derisinden yapılmış çanta Atlantik Okyanusu'nun kuzeyinde suyun derinliklerinde on yıllar boyunca bozulmadan durdu. Çantanın içinde muhafaza edilen bazı hassas objeler, sahibini bulmayı kolaylaştırdı
Çanta, geminin en ucuz bölümde yolculuk eden Marian Meanwell adlı kadına ait.
Bu değerli nesneleri enkazdan çıkaran RMS Titanik şirketinin koleksiyonlardan sorumlu yöneticisi Tomasina Ray, "Bu güzel ve şık çanta 63 yaşındaki bir şapkacıya ait. Kadın, daha yeni eşini kaybeden kızı ile beraber ABD'ye yolculuk ediyordu" diyor.
Çantanın içindeki hatıralar arasında, Marian Meanwell'in annesine ait olduğu düşünülen solmuş bir fotoğraf da var.
ABD'de başlayacağı yeni yaşama hazırlık olarak yanına aldığı bazı belgeler de Meanwell'in çantasının içinde bulundu.
Londra'daki eski ev sahibinin referans mektubunda, "Bayan Meanwell kirayı zamanında ödeyen, iyi bir kiracıydı" ifadeleri yer alıyor.
Üçüncü sınıf bölümünde yolculuk edenlerin ABD'ye herhangi bir hastalık taşımayacağını kanıtlamaları için getirmeleri istenen sağlık teftişi kartı da çantadaydı.
Sudan zarar gören bu belge, Meanwell'in trajik hikayesini de gözler önüne serdi.
Meanwell, aslında White Star Line'a ait başka bir gemi olan Majestic'e binmek için listedeydi ancak bu gemi denize açılmadı. Meanwell'in kartındaki Majestic isminin üstü çizildi ve Meanwell Titanik gemisine transfer edildi.
Kaderi değişen Meanwell, Titanik'in batması sonucu hayatını kaybeden 1.500 kişiden biri oldu.
Tomasino, "İşte bu yüzden Meanwell'in ve bu nesnelerin hikayelerini anlatabilmemiz çok önemli. Aksi takdirde bu kadın, listedeki herhangi bir isimden ibaret olacaktı" diye vurguluyor.
Hâlâ güçlü bir koku yayan parfüm şişeleri
Derinlerden çıkarılan eşyalardan bazıları, gemiden kurtulanlara ait.
Tomasina içinde küçük parfüm şişeleri olan plastik kabı açtığında, güçlü ve tatlı bir koku yayılıyor.
On yıllar boyunca deniz yüzeyinde kalmış olan, kapakları kapalı bu şişelerden yayılan kokular hâlâ çok keskin.
Tomasina, "Gemide, yanında 90'dan fazla bu küçük parfüm şişelerinden taşıyan bir parfüm tüccarı da vardı" diyor.
İsmi Adolphe Saalfeld olan adam, ikinci sınıf kamaralarda yolculuk ediyordu.
Saalfeld hayatta kalan 700 kişiden biriydi.
Ancak geminin tahliyesi sırasında kadın ve çocuklara öncelik verilirken, kurtulan bazı erkekler bundan üzüntü duyuyorlardı. Tomasina, eşyaları bulduklarında zaten ölmüş olan adamın "kurtulduğu için vicdan azabı duymuş" olabileceği yorumunu yapıyor.
Şampanya şişesi
Koleksiyonda içi dolu ve üstü mantar tıpayla kapatılmış bir şampanya şişesi de bulunuyor.
Tomasina, mantardan bir miktar suyun içeri sızmış olabileceğini söylüyor.
Titanik buz dağına çarparak 1912'de battığında gemi bölünmüş ve içindekiler etrafa dağılarak büyük bir enkaz alanı yaratmıştı.
Tomasina, "gemi mutfak kısmından bölündüğü için okyanus dibinde çok sayıda şişe ve mutfak tenceresi bulunduğunu" söylüyor.
Gemide o sırada binlerce şişe şampanya taşınıyordu.
Yolcu gemisinin sahibi birinci sınıf yolcuların gösteriş içinde, en iyi yiyecekler ve içeceklerle, zenginlik içinde bir deneyim yaşamasını istiyordu.
Tomasina, "Gemi yüzen bir saray gibiydi ve Titanik'in en lüks yolcu gemisi olması isteniyordu" diye açıklıyor.
Perçin çivileri
Dönemine oranla gelişmiş güvenlik unsurlarına sahip olan ve "batmaz" denilen Titanik buz dağına çarptığında, Southampton'dan ABD'ye ilk seferini yapıyordu.
Tomasina'nın gösterdiği koleksiyonda, çelik levhaları bir arada tutan kalın metal çiviler yani perçinler de dikkat çekiyor.
Gemide 3 milyondan fazla perçinin kullanıldığı düşünülüyor.
Tomasina, "Titanik battığında standartların altında malzeme kullanıldığı ve bu yüzden daha hızlı battığına dair bir teori ortaya atılmıştı" diyor.
Bu perçinlerden bazıları saf olup olmadıklarını tespit etmek için test edildi.
"Soğuğa karşı malzemenin dayanıklılığını biraz daha azaltabilen cam gibi bir madde olan cüruftan perçinlerin içinde yoğun olarak bulunduğunu" söyleyen Tomasina, daha hassas oldukları takdirde bu perçinlerin başlarının daha kolay çıktığını, buz dağının çarptığı yerde kırığın bu yüzden bu kadar büyük olabileceğini belirtiyor.
Ancak Tomasina'ya göre geminin tam olarak neden battığını anlamak için öğrenilmesi gereken daha çok şey var.
Sınıf ayrımı
Gemide yaşam, sınıflar arasında farklılık gösteriyordu.
Yolcuların yiyip içtiği bardak ve tabaklar dahi birbirinden ayrıydı.
Üçüncü sınıftakiler için basit ama sağlam bir beyaz fincan kullanılırken, ikinci sınıftakiler için üstünde mavi ve zarif çiçek motifleri olan daha narin tabaklar kullanılıyordu.
Birinci sınıftakiler daha da zarif, kenarlarında altın çizgi ve üstünde ışıkta parlayan süslemeler olan porselen tabaklarla yemek yiyordu.
ABD'de bir mahkemenin 1994'te verdiği izinle RMS Titanik AŞ, yasal olarak enkazdaki eşyaları çıkarma hakkı kazanan tek şirket oldu.
Ancak ayrı ayrı satılmalarını önlemek için çıkarılan eserleri bir arada tutmak ve düzgün bir şekilde muhafaza etmek gibi çok sıkı kurallara uymaları talep ediliyor.
Bu zamana dek eserler enkaz alanında toplanıyordu.
Şirket kısa süre önce geminin batığına gidip buradan bir eşyayı suyun yüzeyine çıkarma arzusunda olduğunu açıklayarak tartışma yarattı. Bu eşya, Titanik'in battığı gece imdat çağrılarını ulaştırmak için kullandığı Marconi marka telsizdi.
Bazıları, gemi batığının bir mezarlık olduğunu ve rahat bırakılması gerektiğini savunuyor.
Buna karşılık Tomasina, "Titanik'e saygı duyuyoruz. Anısını korumak istiyoruz. Herkes Titanik'e dalıp oraya ulaşamıyor ve onu halkla buluşturmayı istiyoruz" diyor.
Şirket batığın bulunduğu noktada gerçekleştirdiği son keşiflerde milyonlarca fotoğraf çekerek ayrıntılı bir üç boyutlu tarama yapmaya çalıştı.
Dolayısıyla gizli depodaki raflarda daha fazla boş yer açılması gerekebilir.
Ekip sadece Marconi telsiz odasının durumunu incelemekle kalmıyor, aynı zamanda gelecekte yapılacak dalışlarda çıkarmak istedikleri nesneleri de tespit ediyor.
Belki de bu eşyalar sayesinde, Titanik ve yolcuları hakkında hiç anlatılmamış başka hikayeleri ortaya çıkarabilecekler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.