Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, toplumun çok büyük çoğunluğunun gün geçtikçe fakirleştiğini, fakirleştikçe çareyi borçlanmada aradığını, ancak borçlarını ödemekte zorluk çeken kişi sayısının da arttığını vurguladı.
Merkez Bankası kaynaklarına göre, geçtiğimiz Aralık ayında 3.5 milyar TL olan bireysel borçların, 2016 yılının ilk beş ayında %2.44 artarak 3.6 milyar liraya ulaştığını belirten Özyiğit, alınan bireysel krediler ile kredi kartı borçları zamanında ödenemediği için, tahsili gecikmiş alacaklar içinde bireysel borçların önemli yer tuttuğunu kaydetti.
2015 Aralık ayında mahkemelik olan bireysel kredi tutarı 300 Milyon TL civarında iken, bugün bu oranın daha da arttığını ve insanlarımızın mazbata korkusu içinde yaşamaya mahkûm edildiklerini belirten Özyiğit, azami %2 civarında olması gereken tahsili gecikmiş alacakların oranının, KKTC’de kullandırılan tüm kredilerin brüt toplamının %8’ini geçtiğini kaydetti.
TDP Genel Başkanı Özyiğit, yaptığı açıklama ile açıklanan bireysel borç ve kredi tutarları ile Devlet Planlama Örgütü'nün geçtiğimiz günlerde açıkladığı verileri değerlendirdi. DPÖ verilerine göre ülkede kişi başına düşen milli gelirin 2015 yılında yaklaşık %10 oranında azaldığına, Gayrı Safi Milli Hasıla'nın 2015 yılında son dokuz yılın en düşük rakamında olduğuna dikkat çeken Özyiğit, söz konusu rakamların, milli gelirde ciddi gerileme olduğu gibi, ülkedeki fakirleşmenin de göstergesi olduğunu kaydetti.
"Toplum %40 fakirleşti"
Cemal Özyiğit, Türk Lirasının yabancı paralar karşısında son iki yıldaki değer kaybından dolayı %40 fakirleşen toplumun, gıda ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin zamlanması nedeniyle çok zor günler geçirdiklerine dikkat çekti.
Toplumun büyük çoğunluğunun zaruri ihtiyaçları dışında tüketimini kısmak zorunda kalmasına rağmen, yine de geçim zorluğu yaşaması nedeniyle borçlanmak zorunda kaldığını belirten Özyiğit, "Ülkemizde geçerli olan bileşik ve yüksek faiz oranları ile borçlananlar, bir müddet sonra borçlarını ödeyemez duruma düşmekte ve eski borçlarını kapatabilmek için yeniden ve daha büyük miktarlarda borçlanmaktadırlar. Bu kısır döngü insanımızı çıkmaz sokaklara sürüklemektedir" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de %12, KKTC'de %6"
KKTC’de kamu çalışan ve emeklilerin de yıllardır reel anlamda maaş artışı alamadıklarını, asgari ücretin de maalesef sefalet düzeyinde bırakıldığını belirten Özyiğit, şunları kaydetti: " Türkiye’de kamu çalışanlarına 2016 yılı içinde %11 maaş artışı yanında %1’de enflâsyon farkı olarak toplamda %12 maaş artışı yapılmıştır. KKTC’de ise 2016 yılı içinde çalışan ve emeklilere %6 civarında bir maaş artışı yapılmıştır. Bugün Türkiye’de işe yeni başlayan bir öğretmen veya bir uzman doktor KKTC’deki emsâllerinden daha yüksek maaşlarla işbaşı yapmaktadırlar. Bu yüzdendir ki KKTC Sağlık Bakanlığı önerdiği maaşlarla çalıştıracak doktor bulamamaktadır" dedi.
Çalışanların enflâsyon üzerinde reel maaş artışları alamadıkları için harcamaların düştüğünü, buna bağlı olarak KKTC’nin yerel gelirlerinin de düştüğünü belirten Özyiğit, kısır döngü yaratan bu durumun, ekonominin büyümesine engel olduğu gibi, KKTC Maliyesini daha fazla dışa avuç açar duruma düşürmekte, dışa bağımlılığı artırmakta olduğuna vurgu yaptı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.