Bugün saat 15.00’e kadar araçlı eylemlerini sürdürmesi beklenen Platformun bazı temsilcileri, Meclis salonunda izleyici locasından Meclis oturumunu izliyor.
Platform üyesi örgütlerin yönetim kurulları düzeyinde bugün sabah 11.00’de başlatılan eylemde, ülkedeki zamlar, KKTC ile Türkiye arasındaki iş birliği protokolü ve Kıbrıslı Türklerin iradesine yapıldığı savunulan müdahaleler protesto ediliyor.
Yaklaşık 250 aracın katılımıyla, bugün sabah saat 11.00’de, başlayan Platform eylemi nedeniyle Girne Kapısı’nın da bulunduğu Cemal Gürsel Caddesi’nden Meclis önüne kadar olan yolda trafik akışı sağlanamıyor. Trafik akışı, polis kontrollünde alternatif yollardan sağlanıyor.
Meclis önündeki araçlı uyarı eylemine, Toplumsal Varoluş Platformu üyesi Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası, Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen), Belediye Emekçileri Sendikası (BES), Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş) ve Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev-İş) ile Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonuna (Türk-Sen) bağlı örgütlerden yönetim kurulları üyeleri katılıyor. Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman da eylemcilerin yanına giderek, burada basına kısa bir açıklama yaptı, eylem yapan Platforma destek bildirdi.
Eylemde, Platform adına basın açıklaması Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Koordinatörü Hürrem Tulga tarafından okundu. Meclis önünde eyleme katılan Platform temsilcilerinin üzerlerinde “yoksullaşmaya hayır” yazılı t-shirtler, araçlarında da “para yok, benzin yok” yazılı posterler olduğu gözlemlenirken, eylem sırasında, “Hükümet şaşırma, sabrımızı taşırma” sloganları atıldı. Eylem sırasında, fenalaşan bir kişi ambulans ile hastaneye sevk edildi.
-Tulga: “Bizim dayatmacı protokollere değil, dayanışmaya ihtiyacımız var”
Platform üyesi örgütlerden temsilcilerin eşliğinde ortak basın açıklamasını okuyan Tulga, ülke tarihinin “en ağır krizini yaşadığını” söyleyerek, “Karar vericiler bütün güçleriyle halkı da ada ezim ezim etmek için kolları sıvadılar. Ülkede yoksulluk giderek artan açlık, işsizlik ve göç umurlarında değil. Her gün yeni bir zam, yeni bir vergi ile karşılaşmanın tedirginliğini yaşıyoruz. Bir asgari ücretlinin sadece işe gidip gelmesi, maaşının üçte birine mal oluyor. Elektrik ve tüm gaz gibi diğer zorunlu giderlerle birlikte maaşından geriye ne kalır belli değil” diye konuştu.
“Markete girip çıkmak korkulu rüya oldu” diyen Tulga, üretim hizmetlerinde yükselen girdi maliyetlerinden dolayı iflaslar yaşandığını da belirtti.
Elektrik, akaryakıt gibi temel girdi maliyetlerinin bir yılda yüzde 300’leri aştığını söyleyen Tulga, “Sağlık, eğitim sistemi çökertildi, stratejik kurumların içi boşaltıldı, iflasa sürüklendi. Her an elektrik kesintisi, her an yakıtsızlık, her an tüp gaz sıkıntısı… Kısacası toplumun çoğunluğunun yaşamaya başladığı ve her geçen gün nerdeyse hepimizi içine alan bir girdabın içinde hızla dibe sürükleniyoruz. Bizi bu noktaya getirenlere itirazımız ve isyanımızın nedeni de budur” dedi.
Tulga, KKTC ile Türkiye arasında imzalanan iş birliği anlaşmasına yönelik eleştirilerde de bulunarak, “İktisadi ve Mali Protokolü olarak adlandırılan metin, bu koşulları yaşayan bu toplum değilmiş gibi, bir o kadar daha sıkıntıları büyütüyor. Aynı zamanda bütçe açıklarını yaratan da kendileri değilmiş gibi daha çok vergi, daha çok sigorta primi, dolayısıyla daha çok zam öngörürken emekli yaşını artırmak için de düğmeye basılmış durumda” diye konuştu.
Tulga, protokolün ülkede iş yerleri batmasına ve işsizliğin artmasına neden olacağını savundu. Bu protokolden dolayı eleştirilerde bulunanlara yönelik bazı önlemler alındığını da belirten Tulga, öngörülen bazı düzenlemelerle “eleştiri yapanların payına mahkeme ve cezaevi yolu açıldığını” söyledi.
“Bu protokol ile ülkeden ve toplumdan geriye ne kaldıysa silinip süpürülüyor ve yok ediliyor. Bu ülkenin yaşadığı tüm olumsuzluklar topluma fatura ediliyor, olumsuzluklardan dolayı toplum cezalandırılıyor” ifadelerinde bulunan Hürrem Tulga, bu koşullar altında “toplumu bir bütün olarak savunma ihtiyacı” doğduğunu ve bugünkü uyarı eyleminin “bir başlangıç” olduğunu ifade etti.
Platform tarafından yapılan uyarıların dikkate alınması çağrısında bulunan Tulga, “Bizim dayatmacı protokollere değil, dayanışmaya ihtiyacımız var! Katma değer yaratmaya, daha fazla üretmeye, emeğin değerini yükseltmeye ihtiyacımız var! Alım gücünü artırmaya, gelir dağılımını düzeltmeye ve girdi maliyetlerini düşürmek için harekete geçmeye ihtiyacımız var” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.