• BIST 9729.12
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 12 °C
  • Girne 17 °C
  • Güzelyurt 15 °C
  • İskele 12 °C
  • İstanbul 11 °C
  • Ankara 7 °C

‘Toplumun durumu vahim’

İnternetin hayatımızın vazgeçilmezi konuma geldiği son dönemlerde özellikle akıllı telefonlar ile birlikte yaşanan olumsuzluklara dikkat çeken uzmanlar teknolojinin kullanımı konusunda uyardı.
‘Toplumun durumu vahim’

“ÇAĞIMIZIN YENİ HASTALIĞI”: Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gittikçe hızlandığı günümüzde, cep telefonları, bilgisayarlar ve internet teknolojileri yaşamımızın vazgeçilmezi haline gelirken, bilgisayar ve internet kullanımının yaşamımızda istenilen bilgiye anında ulaşabilme, bilgi paylaşımını sağlayabilme kolaylıkları yanında, çok sık kullanımından kaynaklanan birçok problemi de beraberinde getirdiği üzerinde duruluyor. İnternetin, bir bilgi ve iletişim kaynağı olmanın ötesinde, bazı kişiler için bağımlılığa dönüştüğü ve internet ve bilgisayar bağımlılığının çağımızın yeni hastalığı olarak ortaya çıktığı belirtiliyor.

“KIBRIS’TA BU BAĞIMLILIK OLDUKÇA YÜKSEK”: Uzmanlar, toplumun büyük bir kısmının teknoloji bağımlısı olduğu, çocuk ve genç nesilin yanı sıra, yetişkinlerin de teknoloji ve internet bağımlılığından olumsuz etkilendiği görüşünde. Detay Gazetesi’ne konuşan uzman psikolog, hukukçu ve kişisel gelişim uzmanları, Kıbrıs’ta internet ve teknoloji bağımlılığının oldukça yüksek olduğu üzerinde durarak, bunun günümüzde ciddi bir problem olduğunu vurguluyor.

Rana SARRO

Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gittikçe hızlandığı günümüzde, cep telefonları, bilgisayarlar ve internet teknolojileri yaşamımızın vazgeçilmezi haline gelirken, bilgisayar ve internet kullanımının yaşamımızda istenilen bilgiye anında ulaşabilme, bilgi paylaşımını sağlayabilme kolaylıkları yanında, çok sık kullanımından kaynaklanan birçok problemi de beraberinde getirdiği üzerinde duruluyor.

İnternetin, bir bilgi ve iletişim kaynağı olmanın ötesinde, bazı kişiler için “bağımlılığa” dönüştüğü ve internet ve bilgisayar bağımlılığının çağımızın yeni hastalığı olarak ortaya çıktığı belirtiliyor.

Uzmanlar, Kıbrıs’ta teknoloji bağımlılığının oldukça yüksek olduğu üzerinde duruyor ve internet bağımlılığını madde bağımlılığına benzeterek, bunun günümüzde ciddi bir problem olduğunu vurguluyor.

İnternet ve teknoloji bağımlılığının aile ilişkileri ile birebir etkili olduğunu belirten uzmanlar, bunun aile ilişkilerini olumsuz etkilemesinin yanı sıra, aile ilişkilerinin kötü olmasının ise bu bağımlılığı körüklediğini düşünüyor.

Öte yandan, bireylerin aile ilişkileri ve sosyal çevresinden koparak internet bağımlısı olmasının boşanmalara sebebiyet verdiği belirtilerek, internet ve teknolojinin yanlış kullanımının aslında suça teşvik unsuru olduğu da düşünülüyor.

q5waXCeYALMAN: “GÜNÜMÜZDE CİDDİ BİR PROBLEMDİR”

Psikoloji ve Ruh Sağlığı Uzmanı Psikolog Laden Yalman, toplumumuzda internet bağımlılığı konusunda Detay’a şu bilgileri verdi:

“İnternet bağımlılığı günümüzde ciddi bir problemdir. Sadece genç nesli değil, yetişkinleri de etkiler. Ergenlerin daha çok internete düşkün olduğu şeklinde biliniyor ancak yetişkinleri özellikle de ev hanımlarını etkiliyor. Bu da bir madde bağımlılığı gibi bir bağımlılıktır. Toplumumuzda bu konuda bir çalışma olup olmadığını bilmiyorum ama benim kişisel gözlemlerime, danışanlarıma baktığımda, internet bağımlılığı oranının oldukça yüksek olduğunu görüyorum.

“İNTERNET BAĞIMLILIĞI OLDUKÇA YÜKSEKTİR”

“Benim danışanlarım arasında internet kullanımının bağımlılık haline gelme oranı oldukça yüksektir. Çok fazla dışarıda temas kurmaktan çekinen insanlarda da olur. İnternette kişi genellikle chat ve sohbet ortamlarında başka bir kimlik yaratır ve o kimlikle yaşar. Kendi kimliğinden kopup başka bir kimliğe bürünür, ideal bir benlik oluşturur ve olmak istediği kişi gibi olur.”

“MADDE BAĞIMLILIĞI GİBİDİR”

“Çocuklar zamanının büyük bir kısmını internet başında geçirir. Özellikle çocuklarda internetin kötüye kullanımının önüne geçilmesi için ailelerin çocuklarını gözlemlemesi lazım. Ya da yetişkinlerde de genellikle ev hanımlarını ve emekli erkekleri bu internet bağımlılığı çok etkiler. Genelde ev hanımları ev işi yapamazlar, sürekli internetin başında olmak isterler. Ev temizlikleri ikinci plana atılır. Erkeklerde de yine aynı durum geçerlidir.”

“FİZİKSEL SEMPTOMLARI DA VARDIR”

“İnternet bağımlılığının, yeme bozuklukları, uyku bozuklukları fiziksel semptomları da var. Genelde sosyal fobi dediğimiz durumlar eşlik eder. İnternet bağımlılığını, bir madde bağımlılığı gibi kişi farkında olmadığı için uzmana çok fazla başvurulmaz. İnternet bağımlılığı eğer ciddi boyutlarda ise destek alınmasında fayda vardır. Ve internet bağımlılığına da herhangi bir bağımlılık gibi bakılması lazım, daha düşük seviyede bir şey değildir.”

GARDİYANOĞLU: “KIBRIS’TA TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI ÇOK YÜKSEKTİR”

Kişisel Gelişim Uzmanı Bülent Gardiyanoğlu, konuyla ilgili gazetemize şunları aktardı:

“Kıbrıs’ta teknoloji bağımlılığı çok yüksektir. Aynı evin içinde bireyler teknoloji ile bir şekilde iletişim kurarlar. Yaptığımız gözlemlerde bunu bir bağımlılık olarak değerlendiririz. Bu bir uyuşturucu gibi, sigara gibi, alkol gibi bu da bir teknoloji bağımlılığıdır. Bu konuda birçok aile, çocuklarının teknoloji bağımlılığından dolayı, ödevlerini ertelediğini görmeye başladı. Bu noktada, bununla ilgili bir örnek anlatayım. Belçika’da bir seminerde, 50 yaşlarında bir kadın liseye giden çocuğu olduğunu ve evin içinde sürekli bilgisayar, tablet ve cep telefonu kullandığını ve bizimle iletişim kurmadığını anlattı ve bana bu konuda yorumumu sordu. Ben soruyu tam cevaplayacakken, aynı salonda bir genç bu soruyu kendisi cevaplamak istedi ve “bir hata yaptığımda bilgisayarım beni yargılamaz” diye yanıtladı.

“DİYALOG KURMAYI ÖĞRENMELİYİZ”

“Sormamız gereken soru aslında kendimizedir. Çocuklarımızı teknolojiye neden kaptırdık. Hayatımızdaki insanlarla diyalog kuramıyorsak, sürekli açık ararsak, sürekli hatalarını ararsak, sürekli insanların kendi doğrularını eşine ya da çocuklarına empoze etmeye çalışırsa, onlar bizden uzaklaşır ve teknolojiye doğru kayarlar. İnsanları oldukları gibi kabullenmediğimiz sürece ve yönetmeye çalıştığımız sürece o bizden uzaklaşır. En kolay çıkış yolu da teknolojiye gömülmektir. Evin içinde herkesin bir şekilde birbirini yargılamadan, eleştirmeden, suçlamadan, açık aramadan diyalog kurabilmeleri gerekir. Herkes kendi doğrusunu satmaya çalışırken de özellikle çocuklar hiçbirini dinlemez. Bizim gözlemlediğimiz budur.”

“İLİŞKİLER TOPARLANDIĞINDA BAĞIMLILIK AZALIR”

“Aile içi ilişkiler toparlandığı zaman teknoloji bağımlılığının azaldığını gözlemledik. Bu gidişatı iyi görmüyorum. Şimdi eskiden olduğu gibi çocuk oyunları bitti. Herkes sosyal medyada kendisini öne çıkarma peşindedir. Teknoloji insanların beyni ile bedeni arasındaki bağlılığı koparıyor. Örneğin spor yapma oranı azalıyor. Spor yapacağı yerde bir gençlik bilgisayar ve internet başında vakit geçiriyor.”

NADİRİ: “SUÇA TEŞVİK UNSURUDUR”

Avukat Saffet Nadiri, internet bağımlılığı konusunu gazetemize şöyle değerlendirdi: “Mahkemelerde bazı davalarda sosyal medyanın yanlış kullanımının, aile ilişkilerinin bozulmasına ve bazı davalara sebebiyet verdiğini, etken olduğunu görüyoruz. Yine çocukların küçük yaştan internete alışmalarının, sosyal gelişimlerinde de olumsuz etkisi oluyor. Biz çocukken derneğine giderdik veya futbol oynardık. Bunların yerini internetteki oyunlar ve sosyal medyanın almasının toplumu olumsuz yönde etkilendiğini inancındayım. Aile ilişkilerine etkisi de şöyle oluyor. İnternet yani sanal ortam, evli çiftleri suça teşvik unsurudur.

“İNTERNET BAĞIMLILIK ORANI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”

“Evli çiftlerin kendisini bekâr gibi göstermesi ve başka arayışlar içerisine girmeleri durumuna mahal veren sanal ortamların etkisi olduğu biliniyor. Ancak kaç boşanmanın sosyal kaynaklı olduğunu tam olarak bilemiyoruz. Ancak gördüğümüz kadarıyla, oranın her geçen gün yükseldiğini düşünüyorum. Bunun aile içi ilişkileri ve çiftlerin birbirlerini aldatmasında önemli bir etken olduğunu düşünüyorum. Bilhassa çocuklarımızın, internet ve sosyal medyadan biraz daha uzak tutmaya çalışılması, bunun yerine aile içi ilişkilerin ve sosyal ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürümüzün yaşatılması için çaba sarf edilmesi lazım ki ileride daha sağlıklı bir topluma sahip olabilelim.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler