Töre, burada yaptığı konuşmada, Güzelyurt bölgesinin tarımsal üretimine sahip çıkmasının herkesin görevi olması gerektiğini kaydetti.
“Bu toprakları vatan yaptık. Dolasıyla bu topraklardan göç etmek zorunda değiliz” diyen Töre, üreterek bu topraklarda gelişmek istediklerini söyledi.
Geçmişte yapılan hatalardan dolayı bölgeden göçlerin yaşandığını anımsatan Töre, bugün bölgede yapılan yatırımlarla Güzelyurt’un Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bölünmez bir parçası olduğunu ifade etti.
Rumların, Güzelyurt olmadan herhangi bir anlaşmaya imza atmayacağının iyi bilinmesi gerektiğini kaydeden Töre, ona göre siyaset yapıp KKTC’ye dört elle sarılmak gerektiğini vurguladı.
Töre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’yi tanıyın çağrısını Güneşköy’den bir kez daha selamladıklarını söyledi.
Tarım Bakanı olduğu dönemde nar ve zeytinyağı ithalatını yasakladığını anımsatan Töre, bunun yerli üretimi korumak için atılan bir adım olduğunu kaydetti.
Üretimin ne kadar değerli olduğunu çok iyi bildiğine değinen Töre, gerek pandemi dönemi gerek ise Rusya’nın Ukrayna’ya savaş ilan etmesi süreçlerinde de bunun çok daha iyi anlaşıldığını belirtti.
Üretmeyen toplumların yok olacağını ve göçe zorlanacağını ifade eden Töre, yerli tarımsal üretimin bu topraklarda mutlaka sanayileşmesinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
İthalata dayalı rejimlerin sonunda üretim ve yerli sanayiyi yok edeceğine değinen Töre, “Rekabet edemezlerse batsınlar” zihniyetinde olan bazı kesimlerin de olduğunu hatırlattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.