Geçen yıl 3 Kasım’da düzenlenen seçimi kaybettikten sonra görevden ayrılışı ‘olaylı’ olan eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki yılları ‘sıra dışı’ hatıralarla dolu.
Gazetecilere sert çıkışları, Covid-19’a ısrarla, “Çin virüsü” demesi, hastalığa karşı, ‘dezenfektan enjekte edilmesini’ önermesi bilinenler arasında yer alıyor. Bir de bilinmeyenler var.
BBC’de yayınlanan ‘Trump Takes On the World‘ adlı belgeselin üçüncü bölümünde ‘düşman ülkeler’ ABD ve Kuzey Kore liderlerinin buluşmasında geçen diyaloglar yer alıyor.
Belgeselde, Trump’ın, ‘nükleer programı nedeniyle ABD ve dünyanın başını ağrıtan’ Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile buluşmalarından birinde onu eve bırakmayı teklif ettiğini öğreniyoruz.
Tim Stirzaker’in yönettiği belgeselde Trump’ın, Kim’le Vietnam’ın başkenti Hanoi’deki buluşmasında, işlerin istediği gibi gitmediği, iki liderin ikinci buluşmasında, Kim JOng-un’u nükleer programdan vazgeçiremediği ve gazetecilere, “Bazen kalkıp gitmek gerekiyor” dediği anımsatılıyor.
Ancak hikaye buradan sonra başlıyor. ABD’nin eski başkanı, Şubat 2019’daki buluşma sonrasında Hanoi’den ayrılmadan önce başta ülkesinin diplomatları olmak üzere herkese ‘sürpriz’ olan bir teklif yapıyor Kuzey Kore liderine.
Trump’In Ulusal Güvenlik Konseyi’ndeki Asya uzmanlarından Matthew Pottinger yaşananları şöyle anlatıyor: “Başkan Trump, Kim’e, onu başkanlık uçağı Air Force One’le eve bırakmayı teklif etti. Kim, Çin’den geçerek uzun bir tren yolculuğu sonunda gelmişti. Trump, ‘İstersen seni iki saatte eve bırakabilirim’ dedi. Ancak Kim bu teklifi reddetti.”
Trump’ın danışmanlarını ve diplomatları hayrete düşüren bir başka adımı ise Kim’in işteği üzerine Güney Kore’yle ABD’nin ortak tatbikatlarından vazgeçeğini söylemesi oluyor.
Trump’ın ulusal güvenlik alanındaki danışmanlarından John Bolton bu hamleyi, “Trump iyi bir yeni arkadaş edindiğini sanıyordu” diyerek açıklıyor. Bolton, şunları söylüyor: “Trump, ‘Bu savaş oyunlarını iptal edeceğim. Çok pahalıya mal oluyordu. Hem de seni mutlu eder’ dedi. İnanamadım. Odada ben, dışişleri bakanı ve genelkurmay başkanı vardı. Hiçbirimize danışmadı. Karşılığında hiçbir şey almadığımız bir taviz verdi.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.