ABD Kongresi’nin, müzakere tarihinde ilk kez, gelecekteki bütçelerine, olası bir çözüm durumunda, çözümün uygulanması için Kıbrıs’a verilecek ödeneğin dahil edilmesi veya bütçede, bu ödeneğin verilmesinin taahhüt edilmesinden bahsettiği kaydedildi.
Alithia gazetesi, ABD Kongresi’nde dağıtılan “Cyprus: Reunification Proving Elusive” başlıklı 27 sayfalık raporda, Kıbrıs sorununun çözümünün, 3 Ocak 2017’de göreve başlayacak olan 115. ABD Kongresi’ni meşgul etmesi ve çözümün uygulanması için bir miktar mali yardım yapılmasının göz önünde bulundurulması gerekeceğinden bahsedildiğini yazdı.
Gazete, bu gelişmenin özel bir öneme sahip olduğunu çünkü ABD Kongresi’nin olası bir çözüm durumunda, çözümün uygulanması için Kıbrıs’a verilecek ödeneğin dahil edilmesi veya bütçede, bu ödeneğin verilmesinin taahhüt edilmesinden bahsedildiğini belirtti.
Rapora göre, ABD Kongresi’nin, Kıbrıs sorununda bulunacak bir çözümün, her iki tarafın değerlendirmeleri zemininde, 25 ile 30 milyar Euro’ya mal olacağını kaydeden gazete, bu miktarın, oluşacak yeni federal devlet ile Dünya Bankası, IMF ve AB tarafından karşılanmasının zor olacağını yazdı. Gazete, ABD’nin mali yardım vermesi gerekeceğini ve bunun da, şu anda tartışılmakta olduğunu vurguladı.
Gazete, ABD Kongresi’nin raporunda, Kıbrıs sorununun tarihi olaylarından, Anastasiadis-Akıncı müzakerelerine kadar olan dönemin betimlemesinin yapıldığını ve raporun yazarı Vincent Morelli’nin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in iç cephede yaşadığı sorunları iyi bildiğini kaydetti.
Raporda, bazı Rum siyasi partilerin, iki toplumlu ve iki kesimli federasyonun, çözümün bir parçası olduğu ifadesini resmen reddettiklerinin belirtildiğini yazan gazete, partiler tarafından nüfus oranları, dönüşümlü başkanlık ve güvenlik boyutunda Türkiye’nin rolüyle ilgili sert eleştirilerde bulunulduğunun da vurgulandığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın iç cephede, mülkiyet ve toprak konusundaki tepkiler konusunda yaşadığı problemlerden de bahsedilen raporda, Ankara’nın çözüme olan ilgisinden ve geçen zamanın, Suriye’deki sorunlar, mülteci krizi ve IŞİD terör örgütüyle ilgili daha ciddi problemlerinden dolayı bu ilgiyi körelttiğinden de söz edildi.
Gazeteye göre, raporda ayrıca, yeni kuşak Kıbrıslı Türk ve Rumların, mevcut statükodan ayrılmaya istekli olmadıklarından ve Kıbrıs sorununa çözüm bulunamamasının, AB-Türkiye ilişkilerine zarar vereceğinden de bahsedildi.
TRUMP’IN GÜNEY KIBRIS’TA 2 ŞİRKETİ VARMIŞ
Bu arada, Simerini gazetesi de, ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın, Güney Kıbrıs’ta iki şirketi bulunduğunu yazdı.
Gazete, Trump karşıtı “Demokratik Koalisyon”un üst düzey danışmanlığını yapan Scott Dworkin’in, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, milyoner bir işadamı olan Trump’ın, Arjantin, Japonya, Kuveyt ve Filipinler’deki çok sayıdaki şirketinin yanı sıra, Güney Kıbrıs’ta da 2 şirketi bulunduğunu ifşa ettiğini kaydetti.
Haberde, Trump’a ait ilk şirketin 2008 yılında açıldığı belirtilirken, Trump’ın, kumarhane izni alabilmek için, iflasın eşiğindeki bir şirketle işbirliği yaptığından bahsedildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.