Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, turizmde bir an önce normalleşmenin sağlanması için Almanya'ya yaptığı ziyarette, beklentilerine karşılık bulamadı.
Beraberinde Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe ile Berlin'de temaslarda bulunan Çavuşoğlu, turistlerin güvenli şekilde tatillerini yapabilmeleri için güvenceler verdi, alınan önlemleri anlattı ve Almanya'nın Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısını "bir an önce” kaldırmasını beklediklerini aktardı.
Söz verilmedi
Ancak Alman tarafı, mümkün olan en kısa sürede, daha fazla ülkeye seyahat uyarısının kaldırılmasını “umut ettiklerini” aktarmakla birlikte bu konuda Türkiye'ye şimdiden söz veremeyecekleri mesajını verdi.
Alman bakanlar görüşmelerde seyahat kısıtlamalarının kaldırılması konusunda Almanya'nın diğer AB ülkeleriyle ortak hareket edeceğinin altını çizdiler, Türkiye ile ilgili kısıtlamaların kalkması için de bu alandaki AB kriterlerinin karşılanması gerektiğini vurguladılar.
Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında da nazik ve diplomatik ifadelerle, Türkiye konusunda tek taraflı adım atamayacakları, bu konuda hızlı bir kararın da mümkün görünmediği mesajını verdi. Maas, karar alırken güvenilir, bilimsel veriler ışığında, son epidemolojik durumu ve alınan önlemleri gözden geçirerek karar vereceklerine işaret etti.
Şimdi ne olacak?
Çavuşoğlu'nun ziyareti sırasında Türk tarafınca iletilen dosyalar, önümüzdeki günlerde Alman dışişleri, içişleri ve sağlık bakanlığı yetkilileri tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenecek.
Ardından AB Dönem Başkanı Almanya, Türkiye'nin paylaştığı bilgi ve güvenceleri, Alman hükümetinin değerlendirmesiyle birlikte AB Komisyonu'nun ve diğer ülkelerin bilgisine sunulacak. Konu gelecek iki hafta içerisinde AB'de yeniden masaya yatırılacak.
AB'nin eşgüdüm kararı
Almanya'nın Türkiye hakkındaki seyahat uyarısını kaldırması, aynı zamanda AB'nin Türkiye'yi güvenli ülkeler arasında değerlendirmesine, Türkiye'den üye ülkelere yapılacak seyahatlere yeşil ışık yakılmasıyla bağlantılı bulunuyor.
AB üyesi ülkeler bu hafta başında yaptıkları toplantıda, üçüncü ülkelerden Avrupa'ya yapılacak seyahatlerle ilgili kısıtlamaların, üye ülkeler arasında eşgüdümlü olarak kaldırılmasını kararlaştırdı. 1 Temmuz'dan itibaren ilk aşamada 15 ülkeden Avrupa'ya yapılacak seyahatlere yeşil ışık yakan AB Konseyi'nin tavsiye kararında bu durum kayda geçirildi. Burada herhangi bir üye ülkenin AB tarafından uygulanan seyahat kısıtlamalarını, diğer üye ülkelerle koordineli bir şekilde kararlaştırmadan, "tek taraflı olarak kaldırmaması” gerektiği vurgulandı.
Brüksel'in güvenli ülke kriterleri
AB Konseyi'nin tavsiye kararına göre, Türkiye'nin güvenli ülke olarak sınıflandırılması ve böylelikle de Türkiye'den AB'ye seyahate tekrar izin verilebilmesi için bazı kriterlerin karşılanması gerekiyor.
Buna göre Türkiye'de salgın konusunda yaşanan gelişmeler, fiziksel mesafenin korunması dahil salgının kontrol altına alınmasına dönük önlemler mercek altına alınacak. Ayrıca ekonomik ve sosyal durum, sağlık sisteminin yeterli olup olmadığı, kümülatif olarak değerlendirilecek.
Türkiye'de vaka sayıları ile ilgili yaşanan seyir ise kararda belirleyici olacak. AB'nin seyahate yeşil ışık yakabilmesi için, Türkiye'de 100 bin kişide, son 14 günde görülen yeni vaka sayısının, AB ortalamasına yakın ya da daha az olması gerekiyor. Ayrıca son 14 günlük veriler, önceki 14 günle kıyaslanacak, artış olup olmadığı incelenecek.
AB verilerde şeffaflık istiyor
AB'nin karşılanmasını beklediği diğer kriterler arasında, COVID-19 vakalarına ilişkin verilerin şeffaf bir şekilde paylaşılması, güvenilir testler, tedavi yöntemleri, vakaların teknik takibi, sosyal mesafe ve izolasyon önlemleri bulunuyor.
AB ülkeleri değerlendirmelerinde, Türk tarafının sunduğu bilgilerin yanısıra, Türkiye'deki AB delegasyonun görüşlerini de alacak. Avrupa Birliği, güvenli ülkeler listesine dahil edilen bir ülkede olumsuz bir seyir yaşanması durumunda ise yeniden kısıtlamalar uygulayabilecek.
Gözler Temmuz ortasında
Alman Dışişleri Bakanı Maas'ın Perşembe günü basın toplantısında da dikkat çektiği bu kriterler ışığında gelecek iki hafta içerisinde yapılacak değerlendirmeler, AB'nin Türkiye'yi güvenli ülkeler listesine dahil edip etmemesinde belirleyici olacak. Bu liste iki haftalık aralıklarla gözden geçirilip güncelleneceği için, Temmuz ortasında olumlu bir sonuç çıkmaması durumunda, gözler Ağustos başında yapılacak bir sonraki değerlendirmeye çevrilecek.
Almanya, Mart ayında tüm ülkeleri kapsayan global seyahat uyarısı yayımlamış, vatandaşlarından zorunlu haller dışında ülke dışına seyahat etmemelerini istemişti. Geçen ay, seyahat uyarısı AB üyeleri ve Schengen ülkeleri için kaldırılmış, Türkiye'nin de aralarında üçüncü ülkeler için ise uyarı Ağustos ayı sonuna kadar uzatılmıştı.
AB üyelerinin, Türkiye'den Avrupa'ya seyahate yeşil ışık yakmaları durumunda, bu Almanya'nın Türkiye'yi, seyahat uyarısı kapsamı dışına çıkartmasına da zemin teşkil edebilecek. Ancak bu durumda da Türkiye'deki turizm sezonunun önemli bir bölümü geride kalmış olacak.
Karantina uygulaması caydırıyor
Türkiye'nin Almanya'dan talepleri, sadece seyahat uyarısının kaldırılmasıyla sınırlı değil. Ankara ayrıca, Türkiye'den dönenler için öngörülen 14 günlük evde karantina uygulamasından da rahatsız.
Almanya'nın salgın hastalıklara mücadele kurumu olan Robert Koch Enstitüsü tarafından güncellenen listede Türkiye halen "riskli bölgeler” listesinde yer alıyor. Bu kurumun bilimsel özerkliğe sahip olması, Alman hükümetinin bu konuda etkide bulunmasına imkan vermiyor.
Türkiye riskli bölgeler listesinde kaldığı müddetçe, Almanya'dan zorunlu olarak, aile ya da iş seyahati yapmak için Türkiye'ye seyahat edip dönenlerin, pek çok eyalette 14 gün süreyle evlerinde karantinada kalmaları gerekebiliyor. Pek çok işveren, çalışanlarına riskli bölgelere gitmeme uyarısında bulunurken, kimi işveren de, keyfi olarak riskli bölgelere gidip dönülen seyahatlerden sonra ev karantinasında kalmak zorunda olan çalışanlarının ücretlerinde kesinti uygulayabiliyor. Ayrıca birçok sağlık sigortası, seyahat uyarısına rağmen riskli bölgelere seyahat edenlerin sağlık sorunları yaşamaları halinde sorumluluk kabul etmiyor.
Türk hükümeti, Alman hükümetini ve Alman turistleri ikna etmek için, ziyaretçilerin sağlık masraflarının karşılanması için kapsamlı sigorta paketleri hazırladı. Turistlerin, Almanya'ya dönüşlerinde karantinadan muaf tutulabilmesi için de havalimanlarında test imkanı da sunuyor. Ancak uyarı olduğu sürece, Alman vatandaşlarının turistik amaçlarla Türkiye'ye gitmekten kaçınacağı, turizm şirketlerinin de faaliyetlerine başlayamayacağı açık.
Türkiye'den İngilizce rapor
Bu arada Türkiye'nin veri paylaşımı konusunda attığı adım Berlin'de memnuniyetle karşılandı. Almanya ile Türkiye arasında turizm konusunda süren temaslarda Alman tarafı uzun süredir, Türkiye'de vakalara ilişkin istatistiklerin daha şeffaf ve ayrıntılı bir şekilde paylaşılmasını istiyordu.
Çavuşoğlu'nun Ersoy ile birlikte gerçekleştirdiği Berlin ziyaretinin hemen öncesinde Sağlık Bakanlığı, Türkiye'deki COVID-19 vakalarına ilişkin "Durum Raporunu” İngilizce olarak internet sitesinde yayımladı. İki bakanın ziyaretine eşlik eden Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Emine Alp Meşe de Robert Koch Enstitüsü ile görüşmesinde hem rapor hem alınan önlemler hakkında ayrıntılı bir sunum yaptı.
Türkiye'deki vakalara, bunların hangi bölgelerde olduğuna ilişkin ayrıntılı istatistikler paylaşan Sağlık Bakanlığı’nın, tıpkı Robert Koch Enstitüsü gibi, bu raporunu düzenli olarak internetten paylaşması bekleniyor.
Bölgesel uyarı ihtimali
Bu rapor ile Türk tarafı, Almanya makamlarının Alman turistler için hangi kentlerin riskli olduğunu görmelerini ve buna göre seyahat tavsiyelerini güncellemelerine imkan tanımak istiyor.
Türk hükümeti, böylelikle uyarıların vaka sayılarının yüksek olduğu bölge ile sınırlandırılması daha az vakaların olduğu Muğla ve Antalya gibi turizm bölgelerinin bu uyarıdan muaf tutulmasını bekliyor. Bu sayede turizm şirketlerinin de faaliyetlerine start verebileceği değerlendiriliyor.
Alman Dışişleri Bakanı Maas Perşembe günü Çavuşoğlu ile görüşmesinin ardından, "Bölgesel verilerin, gelecekte nerede vaka sayılarının çok nerede az olduğunu belirleyebilmek için önemli olacağı konusunda mutabık kaldık” diyerek, bu beklentinin değerlendirilebileceği mesajını verdi.
Uyarı salgınla sınırlı değil
Bu arada Almanya Dışişleri Bakanlığı sayfasında COVİD-19 nedeniyle Türkiye'ye yapılan seyahat uyarısında, "Türkiye'ye zaruri olmayan, turistik seyahatler yapılmaması uyarısı devam ediyor” ifadeleri yer alıyor.
Ancak Alman hükümeti, Türkiye'ye seyahat etmek isteyen vatandaşlarını, sadece salgın nedeniyle değil, "keyfi olarak tutuklanabilecekleri” konusunda da uyarıyor. Sosyal medyada Türk hükümetini eleştiren paylaşımlar ve cumhurbaşkanına hakaret suçlaması nedeniyle Alman vatandaşlarının tutuklanabileceği, yargılanabileceği, yurtdışına çıkışlarının yasaklanabileceği ve hapis cezasına çarptırılabilecekleri belirtiliyor.
Türk Hükümeti geçen sene, turizm sezonundan hemen önce, Türkiye'ye seyahat tavsiyelerindeki bu uyarıların yumuşatılması için girişimlerde bulunmuş, ancak sonuç alamamıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.