Ekonomistler ise bu hamlelerin kalıcı bir çözüm olmadığına dikkat çekti
Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul kararına ek olarak küresel piyasalarda da risk iştahının bozulmasıyla birlikte Türk Lirası üzerindeki satış baskısı arttı. Dolar kuru dün 6,25’'i test ederken, CDS’ler 8 ayın zirvesine çıktı. Bu gelişmeler üzerine Merkez Bankası (TCMB), 1 hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verdiğini açıkladı, ardından zorunlu karşılıklarda değişikliğe gitti.
DOLAR/TL 6,25’E DAYANDI
Dolar/TL dün 6,17’den güne başlamasının ardından yükselişe geçti ve 6,2457 seviyesini test etti. Bu, 24 Eylül’den beri en yüksek seviye olarak kayda geçti. Avro da 6,91’den 7 seviyesine çıktı.
Önceki günü yüzde 1,32 değer kaybıyla 90.272,19 puandan tamamlayan Borsa İstanbul 100 Endeksi ise dün güne yine düşüşle başlayarak 90 bin seviyesinin altına geriledi. Endeks, saat 16.00’da 88.925 seviyesindeydi.
Uzmanlar TL’deki baskının ve kurdaki yükselişin sürmesi bekliyor. 23 Haziran’da yapılacak seçime kadar belirsizliğin devam edeceğine dikkat çeken uzmanlar, S-400 konusu ve ticaret savaşları gibi risk unsurlarına da işaret ederek, “Önümüzdeki birkaç ay kritik, ABD ile ilişkilerin de bozulması halinde kurda yeni rekorlar görülebilir” uyarısında bulunuyor.
CDS’LER 8 AYIN ZİRVESİNDE
Öte yandan 5 yıl vadeli Credit Default Swap (CDS) primi, Türkiye’de yaşanan ekonomik ve siyasi hareketlenmelerden destek alarak dün son 8 ayın en yüksek seviyesine çıktı. 487 baz puana ulaşan risk göstergesi, Eylül 2018’den bu yana en yüksek çıkışını yaptı.
Bir ülkenin CDS’leri hızlı yükselirse, bu durum o ülke alacaklılarının ülke borçlarının ödenmemesi konusundaki endişelerinin arttığı şeklinde yorumlanıyor. CDS göstergesinin piyasalarda sık kullanılan bir takma adı da “iflas riski” göstergesi.
Rahip Brunson’un tutuklanmasıyla eylül ayında 570 baz puana çıkan risk göstergesi, 31 Mart seçimlerine kadar aşamalı olarak gerilemiş ve 297 seviyesine düşmüştü. Seçimden sonra tekrar yükselişe geçen risk göstergesi, 312’den 448’e yükselmişti. S-400 gerginliği, tekrarlanması istenen seçimler, dolardaki yükseliş ve TL’deki belirsizlikten destek alan gösterge, tekrardan 487 seviyesine ulaştı.
REPO İHALELERİNE ARA
Bu gelişmelerin ardından Merkez Bankası (TCMB), 1 hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verdi. TCMB’den yapılan açıklamada, “Finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler dikkate alınarak, 1 hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verilmesi kararlaştırılmıştır” ifadelerine yer verildi.
Merkez ayrıca zorunlu karşılık oranını yüzde 40’tan yüzde 30’a indirdi. Yabancı para zorunlu karşılık oranları ise tüm vade dilimlerinde 100 baz puan artırıldı.
BUNLAR KALICI ÇÖZÜMLER DEĞİL
TCMB’nin repo ihalelerine ara verildiğine yönelik açıklamasından önce 6,2420 civarında işlem gören dolar/TL, açıklama ile birlikte 6,21’in altını test etti, ardından yeniden yükselişe geçti. Dolar/TL, dün saat 16.00’da 6,24 seviyesindeydi.
Gazetemize konuşan Prof. Dr. Taner Berksoy, Merkez Bankası’nın bu hamlesinin kalıcı bir çözüm getirmediğine dikkat çekti.
Merkez Bankası’nın bu hareketiyle daha çok kurdaki hareketi kontrol altına almaya çalıştığını vurgulayan Berksoy, “Döviz kullanımını bir şekilde kısıtlayacak bir hamle bu. Bilindiği gibi, repo ihalesi yapıldığında para kura gidiyor gibi oluyor ve dolayısıyla Merkez Bankası da bunu kısıtlama çalışıyor. Tabii iş bu noktaya geldikten sonra bir şey yapmak şart, ama keşke daha önceden önlem alınsaydı ve kuru dengede tutabilseydik” dedi.
Bu hamlenin ancak geçici bir süre işe yarayacağının altını çizen Berksoy, “Ortalık sadece bir süreliğine sakinleşir, fakat daha sonra herhangi bir olayda yükselmeye devam eder. Bunlar kalıcı çözümler değil. Türkiye, son seçim sürecinden sonra yapılanlar da dahil olmak üzere, çok riskli bir ülke olarak algılanıyor. Bu doğrudur ya da yanlıştır, ama Merkez Bankası’nın işi konuşmak değil, yapmak. İş bu noktaya gelmeden önce kontrolün sağlanması gerekirdi. Merkez Bankası, bu konularda gecikerek hareket ediyor” diye konuştu.
***
BU KOŞULLARDA BUNA ŞÜKREDELİM!
Ekonomi yazarı Uğur Gürses, BirGün’e yaptığı açıklamada, kurdaki yükselişi ve Merkez’in hamlelerini şu sözlerle değerlendirdi: “Kur artışı sadece bugüne özgü bir durum değil. Türk Lirası’nın savunmasının kalmasına sebep olan üç faktör var: Birincisi, Ankara’dan siyasetçilerin faizleri son üç ayda bastırması, faizi düşürme çabaları. İkincisi Merkez Bankası’nın hâlâ hükümete meyil eden politikası. Faizleri belki daha yüksek tutması gerekecekti. Üçüncüsü de siyasi faktör var: Türkiye’de demokrasiden tek elde kalan sandığın devrilmesi. Bu koşullarda kurun burada kaldığına bile şükretmeliyiz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.