• BIST 9626.56
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.213
  • Euro 36.6812
  • Lefkoşa 9 °C
  • Mağusa 7 °C
  • Girne 13 °C
  • Güzelyurt 8 °C
  • İskele 7 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Ankara 2 °C

Türkiye'den sonra başladı şimdi 23 nükleeri var

Türkiye'den sonra başladı şimdi 23 nükleeri var

İSTANBUL - Ziya Altunbaş ABD Idaho Üniversitesi Makina ve Nükleer Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Akdoğan, Güney Kore’nin nükleer santral çalışmalarına Türkiye’den birkaç sene geç başlayarak bugün çalışan 23 nükleere sahip olduğunu ve ülkenin elektrik ihtiyacının 3'te 1'ini karşıladığını kaydetti. AA muhabirine konuyla ilgili açıklama yapan Akdoğan, Türkiye’nin nükleer teknolojideki geleceği fark edip, bu konuda adımlar atmasının 1955 yılına dayandığını, 1995’te ABD ile nükleer enerjinin sivil amaçlarla kullanılacağına dair anlaşma imzalanmasının ardından 1962'de TR-1 araştırma reaktörünün resmen açıldığını, TR-2 reaktörünün de 1984’te izotop üretmek için devreye sokulduğunu hatırlattı. Türkiye’nin nükleer teknolojide ne kaybettiğini anlamak için Güney Kore ve Fransa’yı karşılaştırmalı incelemekte fayda olduğunu anlatan Fatih Akdoğan, Güney Kore’nin nükleer konudaki çalışmalara Türkiye’den birkaç sene geç başlayarak 1962 yılında ilk araştırma reaktörünü, 1978 yılında ise ilk nükleer santralini devreye soktuğunu söyledi. Bugün itibariyle çalışan 23 nükleer güç santralinin Güney Kore'nin elektrik ihtiyacının yaklaşık 3'te 1'ini karşılamakta olduğunu belirten Akdoğan, Türkiye’nin bu alandaki geç başlangıcının en büyük faturasının Türkiye’ye farklı açılardan çıktığınının açıkça görüldüğünü söyledi. Akdoğan, geç başlangıcın faturasını şöyle sıraladı: “Milyarlarca dolarlık iş hacmi olan nükleer santrallere sahip olamayıp, ucuz ve temiz enerjiyi kullanamamıştır, Herbiri yaklaşık 1 milyon dolar olan ve 1-2 senede yenilenen yakıtlarla milyonlarca dolarlık nükleer yakıt pazarina girememiştir,  Nükleer güvenlik, dizayn ve analiz konularındanükleer santralleri olmadığı için aktif katılımlı “hands-on” uygulamalardan uzak kalmıştır.  Nükleer santrallerin nimetlerinden faydalanamadığı gibi nükleerin zararlarından olabildiğince payına düşeni almıştır. Bu zararlara örnek olarak, Çernobilnükleer kazasında radyosyonlu bulutların Türkiye’ye gelmesi ve Türkiye’yi çevreleyen denizlere atılan nükleer atıklar gösterilebilir."

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler