UBP Kurultayı ile ilgili bilinmeyenler

Bayram gelmiş neyime diye yazılan türküye tamda uyan bir bayram geçirdik. Bizim oğlanın iş yerinde başımıza gelen sanırım pişmiş tavuğun başına gelmedi. Dalgıç yandı olmadı. Borular patladı düzelttik yine olmadı. Çelik depolar SOS verdi yine olmadı. Neticede tomofili tumba etmekten bankete çekebildik ve durumu düzeltebildik. Neyse iş, güç derdi ile uğraşırken millet de Rum Kesimine geçme derdine düştüğü için siyasete de ara verdik. Bayram bitti. Millet, tatilden döndü bizde sayfalara dönüverdik. UBP kurultayına sanırım bir ay gibi bir zaman dilimi kaldı. 7 adayın yanısıra bu süre içerisinde 2 adayın daha meydana çıkacağı söyleniyor. Onların da iddia edildiği gibi ortaya çıkması ile ortalık daha da şenlenecek. Bakın bu ülkeyi tanıyanlar iktidar koltuğuna oturanın daima ipi göğüslemeye daha yakın olduğunu bilir. Aman sakın Özgürgün’e destek atıyor. Kazanması için reklamını yapıyor diye bir düşünceye kapılmayın. Hüseyin Özgürgün karşılıklı futbol oynadığım. Saha içerisinde ve dışındaki efendiliği ile ün yapmış çok sevdiğim ve değer verdiğim birisi olmasına karşın siyasette bazı gerçekleri asla göz ardı etmem. Ve O gerçekleri dile getirirken realiteyi de göz ardı etmem. Şimdi eğri oturalım ama doğru konuşalım. Hükümetin koalisyon ortağı UBP partisinin başkanı Hüseyin Özgürgün değil mi? Yani bir başka deyişle Özgürgün hükümet gücünü elinde bulunduran bir başkandır. Bir başkan kaybedeceğini anladığı anda tüm kartlarını masaya yatırmak zorunda kalır. Aynen İrsen Küçük – Ahmet Kaşif’in başkan adayı olduğu kurultayında İrsen Küçük’ün yaptığı gibi. Bugün Eğitim Bakanı kim ne derse desin. Biz Gençlik Dairesi için RHA plakalarını çıkarttık ve sivil plaka taktık denmesine karşın bu arabaların kurultayda kullanılacağına yönelik kanaatimi değiştiremez. Eğitim Bakanı Kemal Dürüst’ün Güzelyurt’ta, Güzelyurt kazan Dürüst kepçe dolaştığını Ama şarkıcı Metin Şentürk bile görürken bizim görmememiz saflıktan öteye gitmez. İskele Bölgesinin sevilen ismi popülaritisi oldukça yüksek UBP İlçe Başkan adayı Osman Kırşan ile İskele Belediyesi Başkanı Hasan Sadıkoğlu’nun, İskele Bölgesi Milletvekili Nazım Çavuşoğlu’nun aday olmasına karşın UBP Başkanı Hüseyin Özgürgün’ü ziyaret etmesi herhalde bayramda Özgürgün’ün elini öpmesi ve karşılıklı birer kahve içmeleri ile ilgili değildir sanırım. Kısacası İskele Bölgesinin iki önemli isminin ziyareti, biz bölgemizde Özgürgün için çalışacağız mesajının ta kendisidir kanaatindeyim. Yani Güzelyurt Bölgesinden sonra İskele Bölgesinde de rüzgâr Hüseyin Özgürgün’den yana esecek demektir. Güzelyurt ve İskele’yi şimdilik bir kenara koyduk. Mağusa’ya biz göz attığımız zaman bölgenin en önemli isimlerinden Sunat Atun’un, Özgürgün’den yana tavır aldığını sağır sultan bile duydu. Mağusa’da Resmiye Hanım fonksiyonu var diyenleri duyar gibi oluyorum. Resmiye hanımın Özgürgün’e karşı duruşu bence sıçanın sidiği denize ne kadar fayda sağlarsa, onun karşı duruşu da o kadar Özgürgün’e zarar verir kanaatindeyim. Çünkü ununu eleyen ve eleğini asan bir devrin başkanlar başkanı Eroğlunun artık o eski gücü yok. Kaldı ki Hamza Ersan Saner fonksiyonu da var. Hamza Ersan Saner kendi için çalışırken, diğer tarafa dönüp bakacak hali yok. Özgürgün ektra üyeler yazdı deniyor. Doğru bunu Himalaya dağında gününü dua ederek geçiren Tibet Rahipleri bile duydu. Bu üyelerin hepsi Özgürgün’e oy vermeyebilir deniyor. Varsayalım 1000 üye yazıldı.  Bu 1000 üyenin 700’ü bile Özgürgün’e oy verse, Özgürgün seçime 700 oy ile önde başlamış olur. Yani siz 700 oy alacaksınız ve Özgürgün’e yetişip o anda onun ile yarışa başlayacaksınız demektir. Kalan 300 oyun diğer 6 adaya dağıldığını düşünün hangi aday bir anda Özgürgün ile ayni oy ile yarışa başlayabilir dersiniz? Kurultay günün yaklaştıkça her zaman olduğu gibi hükümette olmanın getirdiği nimetlerden de yararlanacak olan ve sağlayacağı kolaylıklar ve vereceği vaatler ile birçok üyeyi safına getirecek olan Özgürgün’ün bu yarışı kaybedeceğini kim söyleyebilir ki? Duruşundan ve politik çizgisinden taviz vermediği için karşı görüşlere sahip bireylerin bile sempatisini kazanan bir Zorlu Töre tek başına mücadele veriyor. Her cenazeye giden, her düğüne katılan ve basmadık toprak gitmedik köy bırakmayan ve bu nedenle büyük sempati toplayan bir Ersin Tatar’ın bu seçimde hiçbir bakandan ve vekilden yardım görmeden sandıktan yardımsız nasıl çıkacağını biri bana söyleyebilir mi? Bölgesinde bile doğru dürüst destek bulamayan hatta bugün bir Milletvekilliği seçimi olsa kaybedeceği söylenen Nazım Çavuşoğlu’nun bu kırık dökük, seçim kampanyası ile ‘Pandoranın’ kutusundan zafer ile ayrılacağını kim iddia edebilir ki? 7 adayın olduğu bu seçim ikinci tura da kalabilir. Bu turda Ersin Tatar ile Hüseyin Özgürgün yarışabilir. Ersin olmazsa muhtemelen ya Zorlu Töre yada pek ihtimal vermeme rağmen bu Ünal Üstel olabilir. Ama gücü elinde tutan bir Özgürgün’ü hele hele şu anda çözüm umudunun yeşerdiği bir ortamda kim koltuğundan alaşağı edebilir ki?