Bütçe geçsin ona göre yapalım. Yok yok, bunlardan biran evvel kurtulmak için mümkünse hemen yarın seçim yapalım yorumlarından sonra, ‘GOFA’ geldim nidaları arasında emir demiri kesti. 7 Ocak tarihinde sandık başına gidip yeni vekillerimizi seçtikten sonra Hakkın rahmetine kavuşacak olan Yontma Taş devrinden kalma, bazı Merhum vekillerimize Allah’tan rahmet, kederli ceplerine sabırlar dileyeceğiz. Makamı âli, Mekanları ‘Güngör Çöplüğü’ yanında inşa edilen Tarihi Siyasi Çöplük’ olacak.
Neyse biz şuanda Sosyal Medya’da gün 24 saat fotoğraflarını gördüğümüz partilerin adaylarına ve mensup oldukları partilere bakalım. GOFA geldim be Serdar o nedenle 7 Ocak tarihini seçim tarihi olarak kabul ettim diyen Başbakanımızın partisi UBP’ye göz attığımız zaman, ‘Güneş’in ılık bir İlkbahar günü insanı ısıttığının aksine ‘Temmuz’ güneşi gibi yaktığını ve suların içte fokurdamaya başladığını görüyoruz.
Ortadoğu’da değişen siyasi konjüktür, Türkiye’nin siyasi rotasını değiştirmesi sonrasında dolaylı olarak KKTC’yi de etkiledi. Erken seçimi ‘GOFA’ geldim de bu nedenle kabul ettim diyen Başbakan ile ben ayni görüşte değilim.
ABD’nin Akdeniz’e hakim olup enerji yollarını eline geçirmek istemesi ve Akdeniz’de 1700 Km. sahili olan Türkiye’nin üstüne üstlük stratejik öneme haiz batmayan uçak gemisi konumundaki Kıbrıs’ta da egemen olması rotasından çıkan Türkiye’yi hedef tahtası yaptı. Pentagon, Erdoğan’ın hakim olduğu AKP’nin ciddi bir hata yaparak ‘NATO’dan çıkmasını ve NATO vasıtası ile Türkiye’ye müdahaleyi bekliyor. ABD Genel Kurmay Başkanı Dunfurd’un, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada “Bir an önce Türkiye’ye askeri operasyon şart. Ortadoğu elimizden kayıyor. Başka da seçeneğimiz yok demesi Türkiye’nin mecburen gardını Kıbrıs’ta da almasına neden oldu.
Ayrıca Pentagon’un önemli isimlerinin başında gelen Steve Bannon 15 Temmuz’da başarılı olamadık ama bir daha sonrakinde başarılı olacağız açıklaması ABD’nin, Türkiye hakkındaki düşüncelerini de ortaya koyarken Türkiye’yi Rusya, İngiltere, Çin eksenine yaklaştırdı.
Gelelim bu gelişmelerden sonra bizdeki seçimlere. Türkiye’de gerçekleşen ‘Referandum ‘ sonrasında KKTC’de Referandum için ‘Hayır ‘ çıkması Anavatanı harekete geçirdi. Geriye dönüp bir bakın, o günden sonra burada kaç bin vatandaş yapıldığına göz atın. Ne demek istediğimi anlarsınız.
Bu seçimlerde raydan çıkanlar temizlenecek. Özgürgün hakkında çıkan söylentiler. Parti içerisindeki rahatsızlık muhtemelen Başbakanı sıkıntıya sokacak. Türkiye’nin Başbakana randevu vermemesindeki esas neden sanırım budur.
Bu nedenle içte Faiz Sucuoğlu ilk sırada çıktı. Türkiye’ye yakın bir çizgide olan Sunat Atun, Mağusa’da ilk sıraya oturdu. Lefkoşa’da Ersin Tatar, Zorlu Töre, seçilme konusunda hız kesmedi. Yeni isimlerden Oğuzhan Hasipoğlu’nun ismi seçilecekler arasında anıldı.
UBP içerisinde şimdi müthiş bir güç savaşı başladı. Bu güç savaşında kaybedenler bir iki istisna hariç DP/UG kanadından gelenler oldu. Haa kaybetmeyenler derseniz onların sıraları da Kaşif örneğinde olduğu gibi geri sıralarda kaldı.
Parti içerisindeki güç kavgası Güzelyurt ve Girne’nin yanısıra Mağusa’da olanca heybeti ile kendini göstertti. Topraktan geldik toprağa gideceğiz, yaşadığımız siyasi hayatın hesabını toprak da vereceğiz durumuna düşmemek ve birilerinin kaybınızın acınızı yürekten paylaşıyoruz, başınız sağolsun dememesi için savaş hasır altında olanca şiddeti ile sürüyor.
Girne’de yıldızı parlayan İzlem Gürçağ acımasızca vurulurken, Güzelyurt’ta Kemal Dürüst, sanırım biraz da kendi hatalarından dolayı göz gez, arpacık denilerek hedef tahtası oldu. Eroğlu cephesinin el altından yürüttüğü sıralamada Dürüst ve İzlem Gürçağ acımasızca kesilirken, Hamza Ersan Saner, 6. Sıraya inerken Ahmet Kaşif 10. Sırada yer bulabildi. Bence bu saldırı ve manevra Oğuhan Hasipoğlu hariç hedefine tam olarak ulaşamadı. Bence Resmiye Canaltay manevrası parti içerisinde ters tepebilir ve kazanmak yerine kaybettirebilir.
Lefkoşa’da ise kazanması muhtemel ve birazda Türkiye’nin siyasi politikasına uygun isimler ilk sıralara oturdu. Politikası Türkiye’ye uygunluk arzeden, Tahsin Ertuğrul oğlu sanırım en fazla bıçağı yiyen oldu. Eroğlu’na hanedan dedikten sonra gidip el öpmesinden mi? Yoksa Başkanlık ile ilgili ismi geçenlerden olduğundan mı bilinmez gerilere itildi.
Lefkoşa’ya baktığımız zaman Eroğlu cephesinin çöktüğünü, Özgürgün cephesinin buralarda etkin olduğunu görürüz. Burada kazanması muhtemel adaylar ilk sıralara yerleşti. Burada kontenjan adayı Olgun Amcaoğlu, 8. Sırada olmasına karşın kazanabilecek adaylar arasında kendini gösteriyor.
UBP Başkanı Hüseyin Özgürgün ilk rauntta dengeleri iyi belledi ve az hasarla geçiştirdi. Ancak işin içine güçlendirdiği Faiz Sucuoğlu faktörünü soktu. Halktan kopuk bir Özgürgün’ün yarın eski eşi Dilek hanımın atağa geçmesi ile daha sıkıntılı günler yaşamayacağını kim ileri sürebilir ki? Dilek hanımın tehdit ediliyorum. KKTC’ye geldiğimde uçaktan Mahkemeye kadar koruma istiyorum istemine mahkeme hayır demesine karşın yarın Avukatı Boysan Boyra ile başka argümanlar ile ortaya çıkarsa ve bunları gündeme taşırsa o zaman durum ne olur o da bilinmez. Kısacası o durum çok bilinmeyenli bir denkleme dönüştü.
Halkın Partisi ile diğer partilere gelince Kudret ÖZersay Davutoğlu zamanında parlatıldı. Özersay Eroğlu’nun yanında görüşmeci olarak tanıtıldı. Davutoğlu ABD yanlısı bir politika izliyordu. Politika değişikliğine gidilince ve Davutoğlu gönderilip biraz Rusya’ya yakınlaşma olunca sanırım balon hava kaybetmeye başladı.
Neyse bunları bir başka yazıda yazmaya devam ederiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.