Üç profesör vaka sayılarındaki artışa dikkat çekerek tam kapanmanın şart hale geldiğini söyledi.
Türkiye’de vaka sayısı ‘kontrollü normalleşme’ye geçilen 2 Mart’tan itibaren hızla artıp 10 binin altından 45 bine dayanmıştı. 29 Mart’ta ilan edilen ‘kısmi sıkılaştırma’ önlemleri de artışı durduramadı.
‘Mevcut önlemlerle bu iş kesin olarak çözülemez‘
BBC Türkçe‘ye konuşan İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk, yalnızca aşılama ya da yalnızca sokağa çıkma kısıtlamalarıyla vaka sayısının kontrol edilemeyeceğini vurguladı.
Erk şöyle devam etti: “Türkiye’de alınmakta olan mevcut önlemlerle bu iş kesin olarak çözülemez. Türkiye dünya sıralamasında giderek en ön sıralara tırmanmaya devam eder. Günlük 240 bin civarında test yapılıyor, buna rağmen vaka sayısı 40 binin üzerinde. 500 bin test yapılsa vaka sayıları 80-90 bin olur.”
Dört önlem
Tam kapanmanın gerekli olduğunu belirten profesör, dört başlıkta adım atılması gerektiği görüşünde:
1.Aşılama hızlanmalı
2.Tam kapanma sağlanmalı
3.Test sayısı artırılmalı
4.Toplu organizasyonlar yasaklanmalı.
Erk, İsrail ve Britanya gibi örneklerin takip edilerek hem aşılamanın hem de kapanmanın birlikte uygulanması gerektiğini kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın teravih namazlarının evde kılınması yönündeki kararını olumlu bulan profesör, “İbadethaneler açık olduğu sürece Türkiye’de pandemi sorunu tam olarak çözülemez. Bu geç kalmış ama olumlu bir adım. Her türlü toplantının mutlaka sınırlandırılması gerekiyor” dedi.
‘Şu an ortam adeta yangın yeri gibi‘
Liv Hospital’dan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül de Erk’le aynı görüşte: “İki haftalık veya dört haftalık tam kapanma belki bu yangını bir miktar söndürebilir. Şu an ortam adeta yangın yeri gibi, o nedenle buna bir çözüm gerekiyor”
Sünbül, DHA’ya yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Sahillerde, caddelerde kalabalıklar var. Genel olarak toplumda hastalığa karşı bir bıkkınlık oluştu. Tüm bunlar da vakayı etkiledi. Bu vaka artışının hastanelere yansımaları da son derece olumsuz, artık yatak bulmakta bile zorluk çekiyoruz. Cenazeler, düğünler, nişanlar, mevlitler ve aile içi ziyaretleri bir süre tamamen kaldırmak gerekiyor. Aksi takdirde bunun önünü almak çok zor. Bu salgını önlemek için mevcut önlemler artık yeterli değil.”
‘Böyle giderse hastanelerde ve yoğun bakımlarda yer bulamayacağız‘
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener de tam kapanmanın değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
DHA’ya konuşan Şener şunları söyledi: “Özellikle tam kapanmayı her zaman düşünmek, değerlendirmek lazım. Çünkü olgu sayısındaki bu artış devam ettiği sürece hastanelerde ve yoğun bakımlarda yer bulamayacağız. Sağlık personelinin bu işe yetişmesi ciddi anlamda sorun yaratacak. Geçmişte yaptığımız gibi belirli zaman dilimleri içerisinde tam kapanmayı, şehirler arasındaki trafiğin kapanması dahil olmak üzere düşünmek ve gündeme almak gerekiyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.