Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Biyoteknoloji Araştırma Merkezi Başdanışmanı ve Londra Imperial College Kanser Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Camgöz, çalışmalarını sürdürdükleri kanseri önleyen ilaç hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
UKÜ Biyoteknoloji Araştırma Merkezi’ndeki yeni projeleriyle de ilgili bilgi veren Camgöz UKÜ Haber Ajansı’na yaptığı açıklamalarda kanserle yaşamaktan, kanserin öneminden, kanserin vücutta yayılma nedenlerinden ve kanserin önlenmesine yarar sağlamanın yollarından bahsetti.
Kanser biyolojisi üzerine araştırmalar yapan Prof. Dr. Mustafa Camgöz, babasını kanserden kaybettiğini fakat araştırmalarına duygusal bir nedenle başlamadığını dile getirdi. Elektrik çarpması sonucu, vücuttaki elektrik sinyallerini incelemeye başlayan Mustafa Camgöz, en doğal oldukları yerlerin beyin ve kaslar olduğunu söyledi.
Bebeklerin beyinlerinin yetişkinlere göre daha elastik olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Camgöz, “İlerleyen yaşlarda hücre kaybından dolayı beyin hastalıkları ortaya çıkabilir. Şimdi gelişmiş beyinlerde de kök hücreyle yapılabilir. Hücre gensiz yaşayabiliyor fakat elektrik sinyali olmadan yaşayamıyor.” şeklinde konuştu.
“Tuz kanser hastaları için zehirdir”
Elektrik sinyallerinin kanser hücrelerinde de olduğunu belirten Mustafa Camgöz, “İyi ve kötü huylu olmak üzere kanser tümörleri var. Agresif olan tümörlerdeki dağılma, elektrik sinyallerinin oluşturduğu dağılmadır.” dedi. Kanserin vücutta yayılmasının asıl nedeninin sodyum kanalında hücreye girmesiyle dağıldığını ve bu nedenle tuzun kanser hastaları için zehir olduğunu vurguladı.
“Hücreleri susturan ilaç 2 yıla kadar insanlar üzerinde denenecek”
Kanser hapından söz eden Mustafa Camgöz, “İlacın kliniksel ve hayvanlar üzerindeki deneyleri bitti. 2 yıl içerisinde insan üzerinde denenecek. İlk denemek istediğimiz meme kanseri. Hapın en önemli özelliği birçok kanser türünde çalışma potansiyeli var. Hücreleri susturan bir ilaç. Kanserle yaşamayı öğreniyoruz. Biz ‘tümörü kontrol et’ diyoruz.” şeklinde konuştu.
Kanser Araştırma Vakfı, UKÜ Mühendislik Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Ertan Akün, UKÜ Biyoteknoloji Araştırma Merkezi’nden Yrd. Doç. Dr. Nahit Rizaner ve Rüstem Önkal ile halka dönük ümit verdiklerini dile getiren Prof. Dr. Mustafa Camgöz, Ömer Anıl ailesinin katkılarıyla burs sağladıklarını da söyledi.
“Meme kanseri yaşı Avrupa’ya göre daha erken”
Kıbrıs’ta kadınlardaki meme kanseri yaşının Avrupa ülkelerine göre daha erken yaşta olduğuna dikkat çeken kanser araştırmacısı Camgöz, bunun nedeninin yüzde 10 genetik, yüzde 90 ise dış faktörlerden kaynaklandığını belirtti.
Adada deri kanserinin de yüksek olduğunu söyleyen Mustafa Camgöz, Kanser Araştırma Merkezi olarak topraktaki arseniği incelediklerini ifade etti. Vücuttaki arsenik tezi uygulaması analizi yaptıklarını Natura 2000 organik tarım ve turizm alanında Avrupa projesi aldıklarını anlatan Camgöz UKÜ’de okuyan Afrikalı öğrencilerin ülkelerinden getirdikleri bitkilerin kanser hastalığında etkili olabileceğine dair deneyler yaptıklarını da sözlerine ekledi.
Kanser Araştırma Merkezi ve UKÜ Mühendislik Fakültesi işbirliğinde vücuttaki elektrik sinyallerini ölçen Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Toycan ve Hüseyin Öztoprak ile ortak projelerinden bahseden Prof. Dr. Mustafa Camgöz, bu yolla kanseri nasıl dağıtabileceklerini ve beyine girdiklerinde nasıl bir etki yaratacağına yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı.
Camgöz’ün “Kanseri Yen” (Beat Cancer) kitabı Eylül’de kitapçılarda
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Biyoteknoloji Araştırma Merkezi Başdanışmanı ve Londra Imperial College Kanser Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Camgöz meslektaşı Prof. Dr. Jane Platt ile birlikte hazırladıkları ve geçen yıl piyasaya çıkan “Beat Cancer” (Kanseri Yen) isimli kitabın çok yakında Türkçe olarak yayınlanacağı bilgisini verdi. Kitabın Eylül ayında piyasaya çıkacağını belirten Camgöz geçen yıl “best seller” (çok satan) olan “Beat Cancer”in Doğan Kitap tarafından yayımlanacağını açıkladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.