• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Lefkoşa 10 °C
  • Mağusa 10 °C
  • Girne 12 °C
  • Güzelyurt 9 °C
  • İskele 10 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 2 °C

UKÜ öğretim üyeleri TRT Radyosu’nun canli yayin konuğu oldu

UKÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Karadağ ve Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mihrican Aylanç, TRT Kent İstanbul Radyosu’nun “İki Kıta Üç Köprü” programının canlı yayın konuğu oldu.
UKÜ öğretim üyeleri TRT Radyosu’nun canli yayin konuğu oldu

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Karadağ ve Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mihrican Aylanç, TRT Kent İstanbul Radyosu’nun “İki Kıta Üç Köprü” programının canlı yayın konuğu oldu. 23 Eylül’de gerçekleşen ekinoks nedeniyle “Edebiyatta Sonbahar” konusunun ele alındığı program yoğun dinleyici ilgisiyle karşılandı.

“Eski Türk inançlarında kartalın kanat çırpışlarıyla sonbahar gelir”

Dekan Prof. Dr. Metin Karadağ konuşmasında Batı ülkelerindeki takvimlerde dokuzuncu ay olan eylülün, Latince septem yani yedinci ay olduğunu belirterek tüm dünya mitolojilerinde sonbahar-güz izlekli söylencelerden örnekler verdi. Eski Türk inançlarında göklerin hakimi olan kartalın kanat çırpışlarıyla sonbaharın geldiğini anlatan Prof. Dr. Karadağ, ilerleyen zamanlarda tıpkı neolitik dönemlerdeki gibi insanın doğayla iç içeliğinin devam ettiğini söyledi. Türk halk kültürü içindeki sonbahar kaynaklı köy temsilleri, türküler, atasözü ve bilmecelerden de söz eden Karadağ, Karacaoğlan, Erzurumlu Emrah ve Gevheri’den halk şiirinde sonbahar-hazan, güz izlekli örnekler sundu.

“Şairler tabiata yeni bir gözle bakmaya başladı”

Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mihrican Aylanç ise konuşmasında Modern Türk şiirinde sonbahar metaforunun kullanım biçimlerini değerlendirdi. Takvimsel bir zaman dilimi olan sonbaharın Farsça karşılığının hazan olduğu, hüzün ve hazin sözcükleriyle aynı kökten geldiğini vurgulayan Aylanç, Tanzimat edebiyatı  döneminde şairlerin tabiata yeni bir gözle bakmaya başladığı, özellikle ilkbaharda gözle görülür bir renk, koku ve ses armonisine dönüşüp enstrümental bir hal alan tabiat karşısında kendisini şaşkın ve aciz hissettiğini dile getirdi.

Şairlerin çökmeye devam eden imparatorluk, Abdülhamit döneminin baskıları altında, ferdi bunalımlarını tabiat aracılığıyla ve ilkbaharın zıtlığı üzerinden dile getirdiklerini aktaran Yrd. Doç. Dr. Aylanç, sonbahar hüznünün Servet-i Fünûn şairlerinde de güçlü biçimde hissedildiğini, karamsarlık içinde olan şairlerin tabiatı iç dünyalarındaki patetik duyguları yansıtmada araç olarak kullandıklarını ifade etti. Aylanç, sonbaharın modern şiirde insan ömrünün son dönemine, ölüme, ayrılığa ve göçe, kimi yönleriyle de hasat mevsimine, arınma ve umuda göndermelerde bulunan metaforik bir kullanıma sahip olduğunu Türk ve Kıbrıs şiirinden sunduğu örnek metinlerle aktardı. 

 
 

Etiketler: ,
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler