ÜLKE SANKİ HÜCRE EVİ…

Ülke değil sanki “Hücre evi”.

Kim kimdir, ne iş yapar, amacı nedir, belli değil.

Aklına esen bir dernek ya da bir örgüt kuruyor.

Dergahlar, cemaatler türüyor.

Ve biz de bu yuvalanmaları ancak, başkanlarının yaptığı tehditlerle ya da aşağılamalarla, hakaretlerle öğreniyoruz.

Yöresel dernekler yetmiyormuş gibi şimdide amacı belli olmayan(!) örgütler türedi.

Türkiye’deki partilerin, kurulan örgütlerin, kolları, bacakları ve şubeleri açılmaya başlandı.

Kuruluş amaçları nedir bilmiyorum ama yaptıkları tek şey KKTC’de mafyacılık oynamak ve Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan gerek Kıbrıslılara gerekse yerleşmiş olan vatandaşlara ayar çekmek ve siyasi rant elde etmek.

Aslında bir ülkede yaşayan yabancılar neden yöresel dernek kurarlar?

Kendi yörelerinden olan insanlarla, kendi içlerinde kültürlerini yaşamak ve dayanışma için.

Yoksa KKTC’de olduğu gibi kendi kültürleriyle bulundukları yerin kültürünü ezip, bundan da siyasi çıkar elde ederek siyasi bir işgal yaratmak için değil.

Almanya’da ya da İngiltere’de dünya kadar Türk ya da başka milletlerden insanlar  yaşıyor, bir yığın da dernek var.

Ancak herhangi bir derneğin başkanının çıkıp da bu devletlerin seçilmiş vekillerine ya da her hangi bir bireyine hakaret ettiğini ya da tehditler savurduğunu duydunuz mu?

Duyamazsınız.

Çünkü sözünü ettiğim bu devletler buna izin vermezler.

Kendi halkına ya da başka bir yabancıya hakaret edip tehdit edeni, halkını asimile etmeye kalkanı kulağından tuttuğu gibi  kapının önüne koyarlar.

Peki ya KKTC’de?

Kimin ne yaptığı belli değil.

Adeta ülke karartılmış ve karanlığın her köşesinden çöreklenmiş bir örgüt çıkıyor.

Kimdirler, nedirler ve amaçları ne kimse bilmiyor.

Bildiğimiz ve tanık olduğumuz tek şey hadsizlikleri.

Misal, KKTC’de , ne amaçladır bilinmez (!)

"KKTC Milli Beka hareketi" diye bir şey kurulmuş. Amblemleri de AB yıldızlarının ortasına oturtulan Biyolojik tehlike amblemi.

 Bu adamlar kimdirler, ne iş yaparlar, ya da biyolojimiz için neden tehlike oluşturma gayreti içerisindeler kimse bilmiyor ama bunların da bir çoğu gibi hadsiz oldukları kesin.
Hem de bu örgütün Başkanı, TDP örgüt başkanı Ece Balcı 'ya tehdit mesajı göndererek "Başkanımız sizin hain olduğunuzu biliyor, sizinle ilgilenecek" diyebilecek kadar hadsiz.

Basit ve sığ “hain” edebiyatı ile insanları aşağılayıp, tehdit edecek kadar hadsiz.

Bu örgütler ve bu kişiler, bu gün KKTC’de bir siyasi partinin, hem de hükümet ortağı olan bir siyasi partinin örgüt başkanını “Hain” ilan edip, tehdit edecek cesareti nereden buluyorlar?

Bu ülkede bu başı boşluk yaşanırken, insanlar tehdit edilip, halkın huzuru bozulurken bu ülkenin İçişleri bakanı ne yapıyor?

Bu ülkenin kaymakamları ne işe yarıyor?

Her önüne gelen, “bilmem neyin neyi” diye bir örgüt kurabiliyor.

Her kafası esene izin mi veriliyor?

Hadi verdiniz, denetim de mi yapmıyorsunuz?

Hadi denetim de yapmıyorsunuz, bu hakaretler, bu tehditler yaşanırken neredesiniz?

Ortalık “Polat Alemdar” bozuntularıyla dolu, adanın her köşesinden yobazlık, kabadayılık, kin ve nefret fışkırıyor, her gelen hükümet nereye kimi atayacağının derdinde.

Kaymakamlıklar gelen, giden partilerin adamlarını ödüllendirme yeri mi?

Bir gazeteci içinde neyin olduğu belli olmayan bir kıyafeti herkesin görebileceği bir yerde resimleyip yayınladı diye “ özel hayatın gizliliği” ihlal edildi diye ceza alıyor, ama mafya bozuntularına örgüt ya da dernek izni veriliyor.

Benim hayat hakkım nerede?

Bu halkın huzur hakkı nerede?

Hadi beni Kıbrıslı saymıyorsunuz diyelim, Kıbrıslıların kendi kültürlerini, kendi geleneklerini yaşama ve yaşatma hakkı nerde?

Ülke kültürüyle, insanıyla yok ediliyor hükümet olarak korumuyorsunuz ancak vicdani ret hakkını kullanmak isteyen gençlere “Bu ülkeyi kim koruyacak?” diye soru sorabiliyorsunuz.

Şimdi bu gençler de size “ Memleketin insanını da, kültürünü de korumadınız. Bana ait ne kaldı ki neyi koruyayım?” diye sorarlarsa haksızlar mı?

Böyle giderse ,yakında  bu ülkede  “ Kıbrıslıları koruma ve Kıbrıs kültürünü yaşatma” derneği kurulacak.

Ama korkarım ona da üye yapılacak Kıbrıslı bulanamayacak..