“FAO tarafından her yıl farklı bir tema çerçevesinde yapılan Dünya Gıda Günü etkinliklerinde, gıda üretimi, tüketimi ve gıda güvencesine ilişkin konular gündeme taşınarak küresel anlamda büyük önem arz eden açlık ve açlıkla mücadeleye dikkat çekilmeye çalışılmaktadır” diyen Usanmaz, etkinliklerin bu yılki temasının, geçtiğimiz yılki sıfır açlık temasının bir sonraki aşaması olarak “Eylemlerimiz Geleceğimizdir. Sağlıklı Diyet : Sıfır Aç Bir Dünya İçin” şeklinde belirlendiğini ifade etti.
Küreselleşme ve kentleşmenin etkileri ile son yıllarda insanoğlunun beslenme alışkanlıklarında önemli ölçüde değişiklikler olmuştur
Usanmaz, “FAO’dan yapılan açıklamaya göre, son yıllarda küreselleşme ve kentleşmenin etkileri ile insanoğlunun beslenme alışkanlıklarında önemli ölçüde değişiklikler olmuştur. Bundan önce daha çok mevsimlik, esas olarak bitki bazlı ve lif bakımından zengin yemeklerle beslenen insanoğlu rafine nişasta, şeker, yağ, tuz, işlenmiş gıdalar, et ve diğer hayvansal kaynaklı ürünler içeren gıdalara yönelim göstermiştir” diyerek, insanların artık evde yemek hazırlamak için daha az zaman harcadığını ve tüketicilerin, özellikle kentsel alanlarda, giderek artan bir şekilde süpermarketlere, hazır gıdalara ve paket servis restoranlarına güvendiğini ifade etti.
Ülkemizde üretimi sınırlayan kaynakların başında su geliyor
Ülkelerin bölgesel ve spesifik eylem planlarını hazırlayarak sürdürülebilir ve sağlıklı, üretim ve tüketime yönelmeleri gerekmekte olduğunu ve ülkemiz bağlamında düşünüldüğü zaman, ciddi bir üretim planlaması yapılması gerektiğini belirten Usanmaz, üretimin tüketici ihtiyaçları doğrultusunda planlanması gerektiğine vurgu yaptı. Bu noktada tüketicilere de görevler düştüğünü kaydeden Usanmaz, tüketici ihtiyaçlarının, tüketici isteklerinden önce geldiğini belirterek, artan nüfus ve azalan üretim kaynakları (örnek: su) düşünülerek dikkate alınması gerektiğine vurguladı. Ülkemizde üretimi sınırlayan kaynakların başında suyun geldiğine belirten Usanmaz, üretim planlamasının başta su kaynaklarına göre yapılması gerektiğini dile getirdi. Bu bağlamda LAÜ Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Öğretim Üyeleri’nden Yrd. Doç. Dr. İbrahim Kahramanoğlu ve Yrd. Doç. Dr. Turgut Alas ile birlikte yaptıkları bir çalışmadan da bahseden Usanmaz, her bitkinin aynı miktarda meyve veya sebze üretimi için (örneğin 1 kg) ihtiyaç duydukları toplam su miktarlarının değiştiğine dikkat çekti. Usanmaz yaptığı açıklamada, çalışma bulgularından bazı örnekler vererek ülkemiz koşullarında 1 kg enginar üretimi için 219 litre, taze fasulye 437 litre, salatalık (serada) 29 litre, marul 34 litre, kavun 84 litre, bezelye 630 litre, patates (ilkbahar) 237 litre, çilek 125 litre, domates 260 litre, banana 301 litre, portakal 303 litre, nar 322 litre ve şeftali için 203 litre su kullanılması (yağmur veya sulama) gerektiğini bildirdi. Bu 13 sebze ve meyveden rahatlıkla görülebileceği gibi, aynı miktarda ürün için ihtiyaç duyulan su miktarının ciddi bir farklılık gösterdiğine vurgu yapan Usanmaz, Dünya Gıda Gününün bu yılki teması doğrultusunda “Eylemlerimiz Geleceğimizdir” diyerek, doğru temelde bir üretim/tüketim planlamasının şart olduğuna vurgu yaptı.
Her bireyin yaşamak için beslenmek zorunda olduğunu hatırlatan Usanmaz, sürdürülebilir bir gıda üretimi ve arzı için, tüketim alışkanlıklarının da değişmesi gerektiğine vurgu yaparak bu yılki Dünya Gıda Günü temasının iyi anlaşılması gerektiğini işaret etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.