KKTC olarak isimlendirdiğimiz yandaşları ‘İstihdam’ Cumhuriyetinde, kamu ikiye ayrılır. Birisi arkasını birceğez ‘Emir Erine’ dayayarak sınavsız, münhalsiz kapağı attığı kamuda, göbek besleme ve popo yağlama biriminde görev alanlardır. Ki bunlar arkalarını dayadıkları ensesi kalın, gerdanı sarkık, attıkları zaman mangalda kül bırakmayanlara güvendikleri için burunlarından kıl aldırmayan birimine mensupturlar. Diğerleri ise patıraman eşeği gibi çalıştırılmak istenen, hakları verilmeyen ve ağzını açarsan yırtarım veya seni sürerim denilen Köle Isaura kulübü üyeleri polis ve benzeri kurumlarda çalışan ‘Modern Köle’ olarak sınıflandırılanlardır.
SUS SİZİN SÖZ BİZİM
Örneğin bugün anketlerde en güvenilir kurumlar arasında gösterilen Polisi ele alalım. Bu güne kadar yandaşlara mevki, zam ve gayınçonun kızına, baldızın oğluna istihdam kıyağı ve kredi bir yerlerinden sokuluyor. Ancak eylem, nümayiş, konser, yürüyüş denilince akla gelen, sabahleyin nöbetten çıkınca doğru eyleme denilerek eve gitmeden yeniden görev alarak ezilen polise de, güneş bir gün size de doğacak sabredin deniyor. Ben.Oldu bayım emriniz olur derken, sürgün, terfi baskısı altındaki polise ‘Sus’ sizin, ‘SÖZ’ bizim deniyor.
ADELET, HAK VE HUKUKMU DEDİNİZ
Bizi idare ettiğini zanneden zat-ı muhteremler, polisin aile bağlarının yoğunluktan kopma noktasına geldiğini ve ayrılmalar başladığını görmüyor. Emekliye çıkan polislerin emeklilik hayatını yaşamadan kısa sürede terki diyar eylediğini fark etmiyor. Her fırsatta ağızlarından Adalet sözcüğü çıkıyor. Ama yaptıkları ile Adalet ablayı kalp krizinden öteki tarafa gönderdiler. Hak ve hukuk diye diye, Polise ve benzer dairelerde çalışan arkası, dayısı olmayan memurlara yapılan haksızlık ve hukuksuzluğu gören Hakkı dayıyı sinir krizine sokup yoğun bakıma soktular. Haaa Vicdan ablayı sorarsanız, o yapılanlanların vicdan ile alakası olmadığını görünce öfkeden kalp krizi geçirdi. Hoca son yolculuğuna çıkarken ‘Rahmetliyi’ nasıl bilirdiniz diye soruyor.
ANAYASAYI KEVGİRE DÖNDÜRDÜLER
Sadede gelirsem, GKK’ye bağlı birisi 50 yaşına gelince emekliye çıkıyor. İkramiyesini alırken maaşı da bağlanıyor. Ama GKK’ya bağlı polise yok sen 50 yaşında emekliye çıkabilirsin ama ikramiyeni alırken maaşını ancak 56 yaşından gün alınca alabilirsin deniyor. Anayasa ayni kuruma bağlı iki çalışan ayni haklara sahiptir diyor. Ama Anaysayı delik deşik edip kevgire döndürenlermi bunu dinleyecek?
POLİSİ GÖREV MANYAĞI YAPTINIZ
Geçtim. Polis göreve geliyor. Örneğin 24 saatlik görevden sonra sabahleyin evine gidecek. Ama içeri gel. Eylem var deniyor. Pales pandres o polis evine bile gidemeden doğru başka göreve yollanıyor. Tamam eylem bitti eve gideyim deniyor. Ama olmaz. Başbakanlık önünde çadır eylemi var. Oraya da bakacaksınız deniyor. Bittimi? Ne gezer? Gece konser varsa oraya, gençlik festivali, yoksa Tüm illerde genel operasyon olacak yalla göreve deniyor. Görevden çıkıp başka bir göreve gönderildiğinde traş olmaya fırsat bile bulamaz. Bunun için traş olmadığı nedeniyle bir ton laf duyar. Görevden göreve gönderdiğiniz ve görev manyağı yaptığınız polisi ‘Çapıt’ ettiniz.
POLİSE AİLE DÜZENİ BIRAKMADILAR
Çocukluğunda kaybolduktan sonra bulununca dayak yiyen bir nesildik. Şimdi kafasında ‘Demeklesin Kılıcına’ döndürülen sürgün, terfi ve sicil kayıttan ile sindirilen bir nesil olduk. Evine doğru dürüst gidemeyen ve yorgunluktan artık lastiği patlak tomofil gibi yampuri yampuri giden polis elemanlarına, neden hala evine gitmedin diye soruyorlar. Polis, evde tenis kortu, halı saha, sinema salonu var da ben mi gitmedim. Yoksa evde aile düzeni bıraktılarda benmi uymadım diyor.
EK MESAİ BİLE DOĞRU DÜRÜST ÖDENMİYOR
Polis doğru dürüst ek mesai bile alamıyor. Örneğin 260 saat çalışırsa, ancak bunun 40 saatini ödenir. 40 saatin üzeri Nasrettin hocanın dolunay olunca ayı kırpıp yıldız yaptığı gibi kırpılarak ancak %25’i verilir. Ve sonra bazıları hak hukuk ve Adaletten bahsedip duruyor.
POLİS GENEL MÜDÜRÜ EMEKLİYE AYRILIYOR
Poliste sanırım Kasım ayı içerisinde, bazı değişiklikler olacak. Polis Genel Müdürü Ahmet Soyalan Kasım sonunda emekliye çıkıyor. Bir yıl daha görevini uzatmaları için dilekçe vermiş diyorlar. Ama yanlış bilgi almadıysam, siyasilerin başka düşüncesi olacakki, bana göre yanlış bir kararla dilekçesi kabul görmedi. Hatta 25 Aralık’ta yerel seçimler olacağı için Kasım ortasında erken ayrılmasının bile isteneceği öne sürülüyor. Geçtim bugüne kadar bir yanlışı olmayan, halk tarafından da sevilen Ahmet Soyalan’ın görevinin bir yıl daha uzatılması, eylem ve grevlerle dolu bu günlerde iyi olurdu kanaatindeyim.
POLİS GENEL MÜDÜRÜ İSMİ BELLİ OLDU DENİYOR
Ahmet soyalan’ın yerine geçmesi muhtemel en kuvvetli adayın Hüseyin Sağıroğlu olduğu söyleniyor. Bencede Ahmet Soyalan’ın görev süresi uzatılmaması halinde o koltuğa yakışacak isim Hüseyin Sağıroğlu olur kanaati yaygın. Bu arada Lefkoşa Polis Müdürü Ahmet Beşerler’in de Genel Müdürlük ve 1. Yardımcılık ile ilgili ismi geçtiği öne sürülüyor. Ancak kızlarının, siyasiler ve özellikle Türkiye ileri gelenlerinin iyi göz ile bakmadığı bazı parti ve oluşumlara üye olması nedeniyle tekerine androş (Takoz) konulduğu iddia ediliyor. Bu nedenle Hüseyin Sağıroğlu’nun Genel Müdür muhtemelen Ahmet Beşerler’in 1. Yardımcı 2. Yardımcı da Kasım Kuni’nin yapılabileceği ileri sürülüyor.
POLİS HAK ARAYIŞINDA PARTİ BAŞKANLARI VE SENDİKALAR NEREDE?
Aile ile bilgi yarışmasını izlerken doğru cevabı bulduğumda o profesörlük duygusunu bu tespitlerimde de yaşayabilirmiyim? Göreceğiz. Da, Öğretmenler haklı olarak hak arayışına çıkarken sendikalar arkasında. Hademeler hak arayışına çıktığında Kamu –İş yeri göğü inletiyor. KTAMS Başkanı Güven Bengihan, tuttuğunu kopartıyor.. CTP Başkanı Tufan Erhürman her zaman adaleti ve hukuku savunuyor. Peki Polisin hak arayışında sendikalarımız neden ortada yok. Tufan hoca nerelerde? TDP Başkanı Mine hanım ile Mehmet Çakıcı nerde? Kudret Hocam neden bu konuya el atmıyor? Polis sendikalaşamaz Polis grev ve eylem yapamaz. Peki bu insanlara kimse sahip çıkmazsa onlar ne yapsın?
MİLLETVEKİLİ BİLE DÜZENDEN ŞİKAYET EDERSE!..
Memleketin dingili koptu. Makinesi mangos etti. DP Milletvekili Hasan Tosunoğlu bile ihalelerden şikayet ediyorsa. Çocuklarımın hakkı yeniyor deyip malımı mülkümü satıp bu ülkeden kaçacağım derse deniz bitti gemi karaya oturuyor demektir. Biz belediyeler 18’mi yoksa 28’mi olsun çemberinde dönüp dururken ve hah 18’de karar kılındı diye ‘Cibbana’ çalarken, krizlerden güç bela geçinen insanlarda yarın sandık başında ‘Heşa’ çekerek bazılarını sandıkta bıraktık diye göbek atacak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.