• BIST 8885
  • Altın 3017.625
  • Dolar 34.3259
  • Euro 37.2217
  • Lefkoşa 17 °C
  • Mağusa 13 °C
  • Girne 21 °C
  • Güzelyurt 12 °C
  • İskele 13 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 6 °C

Ünlü fotoğraftaki 'gazeteci çocuk' yaşamını yitirdi

Küçükayasofya'daki Şehit Mehmet Paşa Sokağı'nda 1958 yılında, 9 yaşındayken elindeki gazeteleri gösterip "Yazıyor, yazıyor" diye bağırırken çekilen fotoğrafıyla ünlenen Hayreddin Baş, 72 yaşında yaşamını yitirdi.
Ünlü fotoğraftaki 'gazeteci çocuk' yaşamını yitirdi

Küçükayasofya'daki Şehit Mehmet Paşa Sokağı'nda 1958 yılında, 9 yaşındayken elindeki gazeteleri gösterip "Yazıyor, yazıyor" diye bağırırken çekilen fotoğrafıyla ünlenen Hayreddin Baş, 72 yaşında yaşamını yitirdi.

Hayreddin Baş, 1949 yılında İstanbul'da doğdu. Çocukluğunu geçirdiği Küçükayasofya'da 9 yaşındayken okul öncesi ve sonrası eline gazeteleri alıp "Yazıyor, yazıyor" diye bağırarak gazete satıyordu. 1958 yılında Hürriyet muhabiri Hilmi Şahenk, meşhur gazete satan çocuk fotoğrafını çekti. Fotoğraftaki çocuk Hayreddin Baş'tı. Baş, yıllar sonra Bahçelievler Kocasinan'a taşınarak yaşamını marangozlukla sürdürmeye başladı, evlendi ve bir çocuk sahibi oldu.

Nisan ayında tedavi görmüştü

Şeker hastası olan Baş, nisan ayında Çerkezköy'de yaşayan eşi ve oğlunun yanına gitti ve bir süre hastanede tedavi gördü, iyileştikten sonra ise Kocasinan'daki evine geri döndü.

6 Temmuz'da yaşamını yitiren Baş'ı tek başına yaşadığı evde yeğeni Murat Baş buldu. Ölümünün ardında ise o meşhur gazeteci çocuk fotoğrafı ile Galatasaray Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi gibi birçok yere mobilya ürettiği marangoz atölyesi kaldı.

'Ben beni burnumdan tanırım'

Muhtar Necmettin Ünalmış ise, "Son çıkan gazete, o da 'yazıyor' diye başlardı. Hayrettin Amca okuldan sonra baya gazete satmış. Eski İstanbul orası, o insanlarda hep Hayrettin amcadan gazete alırmış. Akrabaları inanmadı 'bu o değil' diye ama dedi ki 'ben beni burnumdan tanırım', o burun hala mevcuttu. 30 yıldan fazladır dostluğumuz vardı. Çok iyi bir sanatkardı. Galatasaray Lisesi'nin iç dekorlarını yapmış, oranın müdür yardımcısıyla da ilkokulu beraber okumuşlar. Yıllar sonra da orada karşılaşmışlar ve ondan sonra da lisenin bütün işlerini Hayrettin Amca'ya verirdi. Hayrettin Amcamız ağaçtan anlardı, insandan anlardı, sözden anlardı, bir de metreyle ölçü almazdı, gözle ve gönülle ölçü alırdı" dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler