Uykunun önemi konusunda toplumda farkındalık yaratmak amacıyla her biri alanında uzman doktor ve danışmanlardan oluşan Yataş Uyku Kurulu hayata geçiriliyor. Uyku Kurulu uzmanları, kendi uzmanlık alanları çerçevesinde uykunun önemi, uyku-sağlık ilişkisi gibi konularda toplumda bir bilinç oluşturmak için içerikler üretecek.
Alanında uzman doktor ve danışmanlardan oluşan kurul, toplumu iyi uyku konusunda bilinçlendirmek için etkin bir biçimde çalışacak. Kurulda Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Kaynak, Uzman Klinik Psikolog Fundem Ece Erdem, Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ayşe Sezim Şafak, Dr. Diyetisyen Çağatay Demir ve Bebek Uyku Danışmanı Pınar Sibirsky yer alıyor.
UYKUYA DAİR BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Yatakta çok vakit geçirmek fizyolojik dengeyi etkiliyor
Toplumun çok sık görülen uyku hastalıkları konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını söyleyen Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Kaynak, pandemi döneminde birçok kişinin uyku bozukluğu yaşadığına dikkat çekti. Prof. Dr. Kaynak, konuya ilişkin şunları söyledi: "Pandemi ile birlikte güneş ışığından uzak; bilgisayar, telefon ve tabletlerin ışığına ise bolca maruz kaldık. Uyumak için bolca zamana sahip olduk. Genellikle beyaz ışıkla yakın temasta olduğumuz için, akşamları giderek daha geç uyumaya başladık. Yatakta veya gün içinde yatar pozisyonda daha fazla zaman geçirdik. Fizyolojik özelliğimiz nedeniyle, yatakta uyanık geçirdiğimiz süre ile uyuduğumuz süre eşit olmadığında, uykularımızı yarısı kadar, uyanıklıklarımızı da 2 misli hissederiz. Örneğin 9 saat yatıp 7 saat uyuyan bir kişi, 2 saat uyanık süreyi 4 saat olarak algılar. 7 saatlik uykusunu da 3-4 saat olarak algılar. Bu durum kişinin uyku kalitesini etkilediği için giderek uykusuzluk yakınmasına neden olur. Beyaz ışık etkisiyle uykusunun saatleri ileri kayan ve uykusunun kalitesi bozulan kişiler uyuyamamaya, gece sık sık uyanmaya, sabahları yorgun kalkmaya başlar."
Kişinin yaşadığı kaygılar uyku problemlerini artırıyor
Kaygı bozukluğu yaşayanların zihinlerinden geçen düşüncelerin yoğunluğu nedeniyle uykuya geçişlerinin ya çok geç olduğunu ya da kişilerin uykusuz kaldıklarını anlatan Uzman Klinik Psikolog Fundem Ece Erdem, "Kaygı bozukluğu yaşayan bireyler sürekli vücutlarını dinlemeye ve en ufak belirtide dahi endişelenmeye ve o belirtiyi felaketleştirme eğilimine sahiptirler. Bunun sonucunda da uykusuz kalan ya da kalitesiz uyku alan bireyler diğer gün uykusuz kaldıklarından bağışıklık sistemleri de daha zayıflar. Hassasiyetleri daha yüksek ancak tahammülleri daha düşük olacağından kaygı arttıkça uyku problemi artmaya başlar ve bu da yine kaygıyı arttırır. Bu böyle bir kısır döngüdür. Çünkü kaygı kaygıyı doğurur. Uyku problemi yaşayan herkes uzmandan yardım alarak kaygılarını kontrol altına almayı öğrenebilir ve bozulan uyku düzenini geri kazanabilir."
Uyku apnesi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir
Toplumda en sık görülen uyku bozukluklarının horlama ve OSAS (tıkayıcı uyku apne sendromu) olduğunu söyleyen Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ayşe Sezim Şafak, şu bilgileri verdi: "Horlama üst solunum yollarından geçen havanın boğaz bölgesinden geçişi sırasında yumuşak dokuların titreşmesi ile oluşan sestir. Uyku esnasında dil kökü, damak ve küçük dilin boğaz ile birleştiği alan bir miktar daralır ve horlama dediğimiz ses çıkar. Horlamanın kişinin yaşamını tehdit eden kazalara neden olup olmadığı, iş verimliliği ve psikososyal işlevselliğini ne kadar etkilediği tespit edilmeli. Uyumayı zorlaştıran faktörlerin başında sigara ve alkol tüketimi, var olan enfeksiyon hastalıkları, kilo alımı, ilaçlar gelir. Başlangıçta dikkat eksikliği, unutkanlık, sinirlilik gibi problemlere yol açan uyku apnesi tedavi edilmediğinde kalp hastalıkları gibi çok ciddi sağlık problemlerine yol açabilir."
Kilo vermek istiyorsanız iyi uyumalısınız
Daha az ve kalitesiz uykunun obezite riski yarattığına dikkat çeken Dr. Diyetisyen Çağatay Demir, "Uyku süresi kısa olan çocuklarda obezite olasılığı yüzde 89 ve yetişkinlerde ise yüzde 55'tir. Kilo vermeye çalışıyorsanız, kaliteli uyku kesinlikle çok önemlidir. Araştırmalar, uykusuzluk çeken bireylerin daha iştahlı olduğunu ve daha fazla kalori alma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Çünkü kötü uyku iştahı düzenleyen hormonları da etkiliyor. Uyku yoksunluğu, sağlıklı yetişkinlerde 6 gün gibi kısa sürede prediyabete neden olabiliyor. Birçok çalışma, kısa uyku süresi ile Tip2 diyabet arasında güçlü bağlantı olduğunu gösteriyor" dedi.
Yorulan bebekler gece iyi uyuyamaz
Bebekleri uykuya alıştırmak için yapılması gerekenlere değinen Bebek Uyku Danışmanı Pınar Sibirsky ise şunları söyledi: "Bebeğimizin gün içerisinde ve uyku öncesinde rutinlerinin olması, saat kavramı olmadığı için önünü görebilmesini ve kendisini uykuya hazırlamasını sağlar. Her uykudan önce bebeğimizin yaşına uygun rutinler uygulayarak onu rahatlatırsak, uykuya geçişi çok daha kolay olacaktır. Bebeğimizin yaşına uygun uyanık kalabilme sürelerini bilerek onu doğru zamanda yatırmalıyız, çünkü kesintisiz ve kaliteli bir uyku için zamanlama çok önemlidir. Bilinenin aksine, aşırı yorulan veya akşam geç yatırılan bebekler geceleri daha iyi uyumazlar."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.