• BIST 9611.12
  • Altın 2962.961
  • Dolar 35.2472
  • Euro 36.7735
  • Lefkoşa 19 °C
  • Mağusa 19 °C
  • Girne 19 °C
  • Güzelyurt 18 °C
  • İskele 19 °C
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 8 °C

Üzgünüm, Dost acı söyler…

Ayşegül Garabli

Şimdi kalkıp size, “çocuklarımızın, 3 günlük ömrü kaldı” desem, hepiniz, kızarsınız değil mi? Öfkelenip, bana lanet okursunuz. “Şom ağızlı, ağzından yel alsın” dersiniz. Ölümü, sevdiklerinize, yakıştıramazsınız. Ben de yakıştıramıyorum. Ne kendi sevdiklerime, ne de bir başkasına. Ama ne yazık ki, çocuklarımızın, bizim, hepimizin, yavaş yavaş öldürüldüğü doğru. Kızsanız da, öfkelenseniz de, bu bir gerçek ve bu gerçekle, yüzleşmek zorundayız. Her gün, kanserden birilerinin ölmesi, tesadüf değil çünkü. CMS artıklarının, yer altı sularına karışması, meyve ve sebzelerin, genleri ile oynanması, stres, kötü yaşam koşulları bir tarafa, AKSA’nın bacalarından çıkan zehrin, çocuklarımızı ölüme götürdüğü kesin. Sakın bu durumu, kötümser ruh hali ile uydurduğumu düşünmeyin. Bunu bizzat, “Bakanlar Kurulu” söyledi ve onayladı. Önce, “AKSA’nın kullandığı yakıt, yüksek oranda kükürt içerdiği için, zehir yayıyor” dedi. Sonra tekrar toplanarak, AKSA’nın bu yakıtı getirerek, kullanmasına izin verdi. CTP-UBP Hükümeti, bunu ne uğruna yapıyor, ya da, halkının ölümünün, sakat kalmasının karşılığında ne alıyor bilmiyorum. Peki ya siz? Biz? Ne uğruna, çocuklarımızın zehirlenmesine sessiz kalıyoruz? “Aman üşümesin”, “Aman grip olmasın”, “Aman, üzülüp, ağlamasın” diye üzerlerine titrediğimiz, en değerli varlıklarımızın, kanser hastası adayı olduklarının farkında değil miyiz? Çocuk polikliniğini, Nükleer Tıp ile iç içe yaptılar, sesimizi çıkarmadık. Zehirli besinleri, yedirdi, içirdiler; sesimizi çıkarmadık. Eğitimlerini ellerinden aldılar; sesimizi çıkarmadık. Tecavüze, cinayete, aday hale getirdiler, sesimizi çıkarmadık. Tüm öz varlıklarını, satıp, yersiz yurtsuz bıraktılar; sesimizi çıkarmadık. İşsiz, aşsız bıraktılar; sesimizi çıkarmadık. Ama şimdi, öldürüyorlar. Çocuklarımızı, aldıkları her nefesle zehirliyorlar. Hala mı susuyoruz? Yine mi susacağız? Peki o zaman. Artık, hiç kimse, en değerli varlığının, çocukları olduğunu söylemesin. İki saat internetsiz kalmamam uğruna, çocuklarının zehirlenmesine ses çıkarmayanlar, bundan sonra, kendilerini de; toplumu da kandırmasın. Amaaaaaaaaa Yarın çocuğu kanserden öldüğü zaman da, avazı çıktığı kadar bağırmasın. Biliyorum, bu yazı hoşunuza gitmedi. Üzdü ve sinirlendirdi sizi. Ama üzgünüm; dost acı söyler…

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları