Gözümüzün içinde dolaşan sıvı, belli bir basınç oluşturmaktadır. Gözün içindeki bu basınç “göz tansiyonu” olarak adlandırılır ve yükseldiğinde görme sinirlerine baskı yaparak zedeler.
Yakın Doğu Üniversitesi , Lefkoşa (Near East University,Nicosia) Basın ve Halkla ilişkiler Dairesi Müdürlüğü’nden açıklamalarda bulunan YDÜ Hastanesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Uzm. Dr. Rona Emiroğlu, görme siniri zedelendiğinde görme alanının zaman içinde azalarak görme kaybına yol açabileceğini söyledi.
Uzm.Dr. Emiroğlu; Göz tansiyonuna “Başlangıçta görme merkezi (ortası) değil, yan kısımları kaybolduğundan görmenin normal olduğu düşünülebilir. Hastalık ilerledikten sonra en son görme merkezi de kaybolur. Bu yüzden hastalar geç kalmaktadır. Göz içi basınç (göz tansiyonu) aşırı yükselmediği sürece bulgu vermemektedir. Maalesef görme siniri liflerinde kayıplar geri dönüşsüzdür ve bu yüzden erken tanı ve teşhis önemlidir.” sözleriyle dikkat çekmektedir.
Yüksek Göz İçi Basıncı Glokoma işaret edebilir
Göz içi basıncı ölçümü yapıldığında, yüksek basınç saptanırsa glokom hastalığından şüphelenilmelidir, kesin tanı için ek testler gerekmektedir diyen Uzm.Dr. Emiroğlu, ek testlerle görme alanı, kornea kalınlığı ölçümü, görme sinir lifi analizi incelenir ve yorumlanarak tanı konur. Erken tanı önem taşıdığından göz içi basıncını (göz tansiyonu) ölçtürme ihmal edilmemelidir dedi.
Glokom İçin Kesin Tedavi bulunmamakta
Glokomun tedavisi genellikle göz damlaları ile olur, bazı durumlarda lazer ve cerrahi tedavi uygulanır. Glokom hastalığı için risk faktörleri arasında; ilerleyen yaş, ailede glokom olması, şeker hastalığı, sigara, ırk, yüksek miyop, migren, uzun süreli kortizon tedavisi ve göz yaralanmaları sayılabilir. Glokom hastalığı tamamen tedavi edilemediğinden hastalığın tedavisinde amaç ilerlemesini engellemektir. Uygun tedaviler ile başarı oranın yükseldiği bilinmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.