- Ülkemizde 48 saat içerisinde 4 kişinin kendi hayatına son vermesi üzerine, alınması gereken önlemler ve dikkat edilmesi gerekenler konusunda uzmanların görüşlerine başvurduk.
ACİLEN ÖNLEM ALINMALI
- Doktor Psikolog Deniz Ergün, bir toplumda yaşanan kendi hayatına son verme olaylarının, bireysel değil toplumsal bir sorun olarak algılanması ve acilen önlem alınması gerektiğini vurgularken; Psikolog Laden Yalman ise, bu vakalarının ardı ardına yaşanması konusunda medyayı suçladı.
GÜNÜMÜZÜN EN BÜYÜK PROBLEMİ
- Toplum değerlerinin bozulmaya başladığı ve yalnızlaşmanın olduğu toplumlarda benzer olayların çok sık görülebileceğini söyleyen Dr. Deniz Ergün, “Günümüzün en büyük problemi yalnızlık duygusudur” dedi. Olayın bulaşıcı bir etkisi olduğuna da dikkati çeken Psikolog Ergün, vakaların yarısından fazlasının, böyle bir girişim öncesinde bunu ima ettiklerini kaydederek, bahar dönemlerinin ise riskli dönemler olduğuna vurgu yaptı.
Rana SARRO
Ülkemizde 48 saat içerisinde 4 kişinin kendi yaşamına son vermesi üzerine, alınması gereken önlemler ve dikkat edilmesi gerekenler konusunda uzmanların görüşlerine başvurduk.
Doktor Psikolog Deniz Ergün, bir toplumda yaşanan olaylarının bireysel değil toplumsal bir sorun olarak algılanması ve tek bir vaka halinde dahi acilen önlem alınması gerektiğini vurguladı.
Bu vakalarının çok farklı nedenleri olabileceği gibi, bulaşıcı etkisinin de olabileceğini vurgulayan Dr. Deniz Ergün, Sağlık Bakanlığı’nın bununla ilgili acilen bir önlem alması gerektiğini belirtti. Psikolog Ergün, Bakanlık tarafından kişilerin arayıp konuşabileceği ve psikolojik destek alabileceği bir hat oluşturulması gerektiğinin önemine dikkati çekti.
“BULAŞICI ETKİSİ VAR”
Doktor Psikolog Deniz Ergün, “kendi hayatına son verme nedenleri çok farklı olabiliyor. Kişinin dinamiklerine bakılması gerekiyor. Buna karşın, toplumda bir kişi bile benzer ruh hali içindeyse, hemen önlem alınmalıdır, çünkü bulaşıcı bir etkisi var. Sağlık Bakanlığı’nın bununla ilgili bir önlem alması gerekiyor. Kişilerin arayıp konuşabileceği bir hat oluşturulmalıdır. Toplumsal bir sorundur, bireysel bir sorun olarak bakılmaması lazım” dedi.
“BAŞLICA NEDEN DEPRESYON”
Kişinin canına kıymasının başlıca nedenlerinden birinin depresyon olduğunu belirten Doktor Psikolog Deniz Ergün, “Olumsuz bazı olaylar kişiyi depresyona itiyor. Depresyon da kişiyi maalesef farklı yollara sürükleyebiliyor” dedi.
“SOSYOLOJİK VE EKONOMİK NEDENLER”
Sosyolojik nedenlerin, aile bağlarının zayıflamasının, yetişme tarzının, toplumsal değerlerin bozulmasının ve ekonomik krizin, etken olabileceğini anlatan Deniz Ergün, kişinin bir kayıp, ölüm, ayrılık yaşaması durumunda, bağımlılık durumunda ve ailede böyle bir girişim öyküsünün de olumsuz etkisi olabileceğini belirtti.
“YALNIZLAŞMA VE DEĞERLERİN BOZULMASI”
Yalnızlaşmanın ve toplum değerlerinin bozulmasının buna etken olabileceğine dikkati çeken Dr. Deniz Ergün, değerlerin bozulmaya başladığı toplumlarda, bu vakalarının çok sık görülebileceğini söyledi.
“AİLE VE ARKADAŞ BAĞLARI KUVVETLENDİRİLMELİ”
“Günümüzdeki en büyük problem yalnızlık duygusudur. Materyalist bir toplum olduk, duygulara yatırım yapmıyoruz. Bu çok ciddi bir problemdir. Yüzeysel ilişkiler kuruyor yani derin ilişkiler kurmuyoruz” diyen Psikolog Dr. Deniz Ergün, aile ve arkadaş bağlarını kuvvetlendirmenin önemine işaret etti. Doktor Ergün, hobilerin ve sosyal ilişkilerin artırılması ve spor yapılmasını önerdi.
“BAHAR MEVSİMİ RİSKLİ DÖNEMLER”
Deniz Ergün, bu teşebbüslerde mevsimin de etkisi olduğuna inanıldığı ve bahar dönemlerinin yani sonbahar ve ilkbaharın riskli dönemler olduğuna dikkati çekti.
“ERKEKLERDE DAHA ÖLÜMCÜL TEKNİKLER”
Erkeklere oranla kadınların bu girişime daha meyilli olduğunu söyleyen Deniz Ergün, buna karşın erkeklerin de daha ölümcül sonuçlara sebebiyet verdiğini söyledi.
“KİŞİ ANLAŞILABİLİR”
Bu yönde psikolojik sorunları olan kişinin genellikle davranış değişikliğinden fark edilebileceği üzerinde duran Dr. Deniz Ergün, kişinin yalnızlaşma ve çaresizliğini gösteren bir takım davranışlarından anlaşılabileceğini anlattı ve “Çevresinden uzaklaşmaya başlar, moral bozukluğu vardır, yüzünden mutsuzluğunu okursunuz” dedi.
“İMA YA DA ŞAKALAR CİDDİYE ALINMALI”
Vakaların yarısından fazlasının, böyle bir girişim öncesinde bunu ima ettiklerini belirten Dr. Ergün, “Muhakkak ima ediyorlardır. Ya da kişi mesaj veriyordur. İma ya da şaka yoluyla bile bahsetse bunu ciddiye almamız gerekiyor. Onu anlamak ve bir uzman desteği alması için yönlendirmemiz gerekiyor. Ve tabi yanından ayrılmamak da gerekiyor” dedi.
“ÖĞÜT VERMEK YERİNE ONU ANLAMAK LAZIM”
Bu olaylara yatkın olduğu anlaşılan kişiye öğüt vermek yerine empati kurmanın ve onu anlamanın önemine de dikkat çeken Dr. Ergün, “Öğüt vermek değil de, kişiyi burada anlamak, empati kurmak çok önemli. Çünkü öğüt vermek ters etki yaratabilir. O kişi anlaşıldığını hissettiğinde zaten kendisini yalnız hissetmiyor” dedi.
“UZMAN DESTEĞİ İHMAL EDİLMEMELİ”
Psikolojik ya da ruhsal sorunlar yaşadığını hisseden, depresyon belirtisi yaşayan kişilerin uzman desteği almaktan çekinmemesi gerektiğini vurgulayan Psikolog Deniz Ergün, “Ruhsal hastalıklar, fiziksel hastalıkları da tetikliyor. Dolayısıyla uzmana başvurulması, destek alınması gerekiyor. Kişi uzmana geldiğinde deli değildir. Objektif şekilde sorununa bakış açısı bulunur” dedi.
“FİYATLAR YÜKSEK DEĞİLDİR”
Türkiye veya dünya ülkelerine kıyasla ülkemizde, uzmanların vizite ücretlerinin de uygun olduğuna değinen Psikolog Deniz Ergün, “Fiyatlar da uygundur. 1 saat için 150 TL civarındadır. İstanbul’da ise, 10 dakikada 400 TL ücret alınıyor” diye konuştu.
PSİKOLOG YALMAN: SORUMLUSU MEDYADIR
Psikolog Laden Yalman ise, vakalarının ardı ardına yaşanması konusunda medyayı suçladı ve “vakalarının ardı ardına yaşanması çok şaşırtıcı bir sonuç değildir. Medyanın bu gibi haberleri nasıl sunulması gerektiği üzerinde duruyoruz ancak medyamızın buna özen göstermediğini görüyoruz. Medya etik kurulunun yanı sıra cezai yaptırımının da olması lazım” dedi.
“ÖZENDİRİCİ ŞEKİLDE YAYINLANMAMALI”
Bu haberlerin yayınlanması konusunda dikkat edilmesi gereken kurallar olduğunu hatırlatan Psikolog Laden Yalman, medyanın haberleri ne şekilde sunması gerektiğini ise şöyle anlattı: “Medya, bu olayları özendirici ve cesurca bir davranış gibi, gizemli veya romantik bir davranış olarak sunmamalıdır. Hayatına son veren kişinin kişilik özelliklerini sergileyen haberler yapılmamalıdır. Yani daha çok kişiye özel, kişinin özellikleriyle ilgili özendirecek haberler değil de, nedenler ön plana çıkarılmalıdır.
“TEDAVİ ÜZERİNDE DURULMALI”
“Nedenler vurgulanarak, kötü sonuçlar ön plana çıkarılmalıdır. Özellikle tedavi üzerinde durulmalıdır. Haberde, psikolojik sorunların tedavileri vurgulanmalı, girişimlere ise basında hiç yer verilmemeli veya sonuçları yazılarak, caydırıcı olarak sunulmalıdır. Yine bu olaylar, gazetelerin ön sayfalarından verilmemeli, bu olayların yayınları resimli ve renkli olmamalıdır.”
[review]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.