Venezuela'da Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun geçen hafta devlet başkanlığı yemini etmesinin ardından Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido'nun, "geçici devlet başkanı" ilan edilmesi ülkede siyasi tansiyonu yükseltti.
Venezuela'da geçen yıl 20 Mayıs'ta düzenlenen devlet başkanlığı seçimini yüzde 68'lik oyla kazanan Maduro, 10 Ocak'ta ülkeyi 2025 yılına kadar yönetmek üzere başkent Caracas'taki Yüksek Adalet Mahkemesinde düzenlenen törenle devlet başkanlığı yemini etti.
Yemin töreninden bir gün sonra muhaliflerin kontrolündeki Ulusal Meclis, seçimlerin şeffaf olmadığını ve sonuçları kabul etmeyeceğini açıkladı.
Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido, Maduro'nun yerine geçici olarak devlet başkanlığı görevini yürütmeye hazır olduğunu açıklayarak ordudan kendisini desteklemesini talep etti.
Ulusal Meclis de aynı gün yayımladığı yazılı açıklamada, anayasanın bazı maddelerini gerekçe göstererek Guaido'nun, ülkede yeniden şeffaf ve demokratik seçim düzenlenmesi için geçici başkanlık görevine getirildiğini duyurdu.
Guiado, yaptığı konuşmalarda, ülkedeki kolluk kuvvetlerinden destek beklediğini sık sık dile getirdi.
Halkı da sokak eylemlerine çağıran Guaido, 13 Ocak'ta Bolivarcı Ulusal İstihbarat Servisi (SEBIN) ekiplerince kısa süreli gözaltına alındı.
Muhalifler, Guaido'nun gözaltına alınmasını "usulsüz bir durum" ve "medyatik gösteri" şeklinde değerlendi.
Bu arada, Guaido'yu gözaltına alan 12 SEBIN mensubu "görevi suistimal, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlamalarıyla tutuklandı.
ABD'den Venezuela'da askeri darbeye teşvik
Muhalefetin yeni yüzü Guaido'nun kısa süreli gözaltına alınması, kendisine verilen desteği daha da artırdı.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Guaido'nun gözaltına alınmasına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Guaido'nun Maduro diktatörlüğünce gözaltına alınmasını güçlü şekilde kınıyoruz." ifadesini kullandı.
Bolton, aynı hafta Twitter hesabından Venezuela'da askeri darbeye işaret ederek "Ulusal Meclis, Venezuela’da demokratik bir şekilde seçilmiş tek güçtür. Askeriye de dahil olmak üzere bütün Venezuela makamlarına hukukun üstünlüğünü ve anayasal düzeni korumalarını tavsiye ediyoruz." açıklamasını yaptı.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence de Guaido'yu telefonla arayarak ülkesinin Nicolas Maduro hükümetini tanımadığını ve Ulusal Meclisi ülkedeki "tek meşru güç" olarak kabul ettiğini belirtti. Pence, ABD'nin Guaido'yu net bir şekilde desteklediğini belirterek kendisinden ülkedeki siyasi taraflarla birlik olma çağrısında bulundu.
Guaido'nun kısa süreli gözaltına alınmasına tepki gösteren ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, "Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido’nun, Venezuela İstihbarat Başkanı Manuel Christopher Figuera tarafından keyfi gözaltına alınmasını kınıyoruz. Ülkedeki güvenlik güçlerini Venezuela halkının anayasasını ve haklarını savunmaya çağırıyoruz." ifadesini kullandı.
Venezuela'da ABD kaynaklı darbe teşebbüsü iddiası
Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza, Venezuela'ya karşı oluşturulan ekonomik ablukadan ABD'nin sorumlu olduğunu hatırlatarak ülkesinde ABD kaynaklı bir darbe teşebbüsü olduğunu BM Genel Sekreteri Antonio Guterres 'e bildirdi.
Arreaza, Amerikalı mevkidaşı Pompeo'yu ve diğer "aşırı" diye nitelediği Amerikalı üst düzey yetkilileri, Venezuela'yı istikrarsızlaştırmak ve ülkede şiddete neden olmakla suçladı.
Bakan Arreaza, "Daha önce söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Amaç Venezuela ekonomisini boğan gösterilerle ülkeyi hükümet değişikliğine zorlamak." ifadelerini kullandı.
Maduro'ya Rusya desteği
Maduro hükümetini destekleyen ülkelerden Rusya, ABD'nin, Venezuela'nın iç işlerine karışmasının, iktidar ile muhalefet arasındaki anlaşmazlığı tırmandırdığını iddia ediyor.
Rusya, Maduro yönetimine karşı uluslararası alanda oluşturulan baskının son bulmasını istiyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Venezuela hakkında Rusya'nın konumunu "Bağımsız devletlerin iç işlerine yapılacak herhangi bir müdahaleyi engellemek." şeklinde tanımlıyor.
Maduro, Birleşmiş Milletler (BM) Temsilcileriyle yaptığı görüşmede, ülkedeki muhalefetle kısır döngü haline gelen "çatışmayı" sona erdirmek için tekrar görüşmelere başlamak istediğini açıklamıştı.
Ulusal Meclisten Maduro'ya "gaspçı" suçlaması
Çoğunluğunu muhalefetin oluşturduğu Venezuela Ulusal Meclisi, salı günü yaptığı oylamayla Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun hukuki çerçevede fiili durumunu "etkisiz" olarak niteledi. Maduro ayrıca "devlet başkanlığı makamını gasp etmekle" itham edildi.
Ulusal Meclis, Maduro'nun yürütme gücüyle alacağı kararları da "hükümsüz" ilan etti. Ulusal Mecliste oylama sonrası okunan bildiride, kararların ülkede demokrasinin yeniden inşası için yasal bir çerçeve oluşturmak üzere alındığı yer aldı.
Siyasi kriz ekonomik krizi tetikledi
Öte yandan Venezuela'da son dönemde artan siyasi krizin ekonomik yansımaları da ağır oldu. Ülkenin para biriminin hızla değer kaybetmesi ve yükselen enflasyon nedeniyle Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre son 3 yılda 2,3 milyon Venezuelalı komşu ülkelere göç etti. Dünyanın kanıtlanmış en büyük petrol rezervine sahip Venezuela'da enflasyon rakamları yüzde binlere ulaşırken, marketlerde ciddi gıda ve stok sıkıntısı yaşandı.
23 Ocak'ta iktidar ve muhalefet sokaklara inecek
Ulusal Meclis Başkanı Guaido, kısa süreli gözaltına alınmasının ardından destekçilerini 23 Ocak'ta gösteriler yapmaya çağırdı.
Buna karşı, Venezuela Kurucu Meclis Başkanı ve iktidardaki Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) Başkan Yardımcısı Diosdado Cabello, hükümet yanlılarının da 23 Ocak'ta Maduro'yu desteklemek için sokağa ineceklerini açıkladı.
Venezuela'yı 1953-1958 yıllarında yöneten askeri diktatör Marcos Perez Jimenez'in başka bir askeri darbeyle devrilmesi ve kaçışının yıl dönümü olması dolayısıyla 23 Ocak tarihi ülke için büyük önemi bulunuyor.
Ülkede 2017 yılında düzenlenen hükümet karşıtı protestolarda yüzden fazla kişi hayatını kaybetmişti.
Maduro hükümetini tanımayan ülkeler
Venezuela'da Maduro hükümeti, bölgedeki birçok ülke tarafından tanınmadı. Maduro'nun adil olmayan bir seçimle başkanlık koltuğuna geçtiğini ileri süren Brezilya, Kolombiya, Arjantin, Şili, Ekvador, Peru, Paraguay, ABD ve Kanada yeni dönemde Maduro'yu ülkenin devlet başkanı olarak tanımadıklarını açıkladı.
Latin Amerika'da Meksika, Bolivya, Küba, Nikaragua, El Salvador ve Uruguay ise Maduro hükümetini destekliyor.
Öte yandan, Avrupa Birliği (AB) Venezuela'daki başkanlık seçiminin uluslararası normlara uygun olmadığını açıkladı.
AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, "AB dahil olmak üzere uluslararası toplumun tüm çağrılarına rağmen, uluslararası kriterlere uygun olarak yeniden seçim yapılmadığı için üzgünüz." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.