• BIST 9636.12
  • Altın 2928.974
  • Dolar 34.6381
  • Euro 36.4981
  • Lefkoşa 7 °C
  • Mağusa 11 °C
  • Girne 11 °C
  • Güzelyurt 5 °C
  • İskele 11 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara -4 °C

Virüs hakkında 4 bağışıklık senaryosu

Covid-19 ile mücadelede de bağışıklık sisteminin güçlü olması çok önemli. Prof. Dr. Barbaros Çetin uzmanların bu yöndeki araştırmalarını ve sonuçlarını anlattı.
Virüs hakkında 4 bağışıklık senaryosu

Corona virüsüyle ilgili belirsizlik devam ediyor. Yapılan araştırmalara yenileri eklenirken, elde edilen veriler bilim adamlarını kimi zaman şaşırtırken, kimi zaman da ürkütüyor. Peki COVID-19, uzun süre bizleri bu kadar tehlikeli hasta etme kapasitesini koruyabilecek mi? Bağışıklık sistemimiz yeni tehditle nasıl başa çıkılacağını öğrenecek ve hatırlayacak mı? İşte Prof. Dr. Çetin'in araştırmalar eşliğindeki öngörüleri…

NASIL ETKİLEŞİM OLACAK?

Texas Üniversitesi'nden corona virüsü araştırmacısı Vineet Menachery, insanların SARS-CoV-2 ile zaman içinde nasıl etkileşime girebileceğine (ne tür bir bağışıklık olacağına) dair dört olası senaryo ortaya koydu…

Sterilize edici bağışıklık: Bir düşmana karşı silahlanmış, enfeksiyon gelişmeden önce onu savuşturabilen bir bağışıklık sistemini anlatıyor. Ne yazık ki, SARS-CoV-2 gibi burun ve boğazdaki mukus zarları yoluyla bulaşan virüsler, tipik olarak
sterilize edici bağışıklığa neden olmaz.

Fonksiyonel bağışıklık: Bu senaryoya göre, bağışıklık sistemleri virüsü tanımaya ve onunla savaşmaya hazır olan kişiler gelecekte virüsü yeniden kapabilir.

Azalan bağışıklık: Enfeksiyonun azalması, fonksiyonel bağışıklığın bir varyasyonudur. Bu senaryoda, enfekte olmuş veya aşılanmış kişiler zamanla korumalarını kaybederler.

Kaybedilen bağışıklık: Enfekte olmuş kişilerin belirli bir zaman dilimi içinde virüse karşı tüm bağışıklık silahlarını kaybedecekleri bir senaryoyu anlatır.

Maalesef şu ana kadar COVID-19'da görülen düşük antikor düzeyleri, tekrar hastalığa yakalanmayı işaret ediyor.

KAPALI ALANDA HAVAYA DiKKAT

10 uluslararası çalışmanın analizinin sonuçlarına göre bilim insanları sosyal mesafe ve maskeler gibi olağan önlemlere ek olarak iç mekan havasının kontrol edilmesini tavsiye ediyor. Çalışmalar iç mekanlardaki kuru havanın virüslerin yayılımını artırdığını ortaya koydu. Kuru hava, burnumuzdaki mukoza zarlarının kurumasına ve virüslere karşı daha geçirgen hale gelmesine neden oluyor. Bu nedenle corona virüsü yayılımını engellemek için iç mekanlardaki havada yüzde 40 ile yüzde 60 oranında nem bulunması tavsiye edildi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler