WWF (World Wildlife Fund/Dünya Doğayı Koruma Vakfı) hazırladığı bir raporda hayvansal ürünlerin küresel tüketiminin beslenme ihtiyacını karşılayacak seviyeye düşürülmesinin, Avrupa Birliği'nin 1,5 katı büyüklüğünde bir alanın kurtarılması anlamına geldiğini belirtiyor.
WWF tarafından hazırlanan rapor, Appetite for Destruction, Extinction and Livestock Conference'ta sunuldu.
Rapor, hayvansal ürünlerin tüketiminin ekinler için kullanılan arazilerin sayısını arttırdığını belirtiyor. Bu durum, Amazon, Kongo Havzası ve Himalayalar gibi su ve toprak kaynakları bakımından zaten zor durumda olan bölgeleri tehdit ediyor.
WWF'in belirttiğine göre bugüne kadar ihtiyaç duyulandan fazla hayvan ürünleri tüketimi, biyo-çeşitlilik kaybının %60'ına sebep olmuş durumda. Sadece Birleşik Krallık gıda sektörü kendi başına 33 türün neslinin tükenmesinden sorumlu.
WWF'nin gıda politikası yöneticisi Duncan Williamson, konuyla ilgili şunları söylüyor:
Dünya, ihtiyacı olandan daha fazla hayvansal protein tüketiyor ve bu durumun doğal yaşam üzerinde yıkıcı etkileri var.
Biyo-çeşitliliğin azalmasındaki %60'lık pay, bizim tükettiğimiz besinlere ait. Birçok insanın, ete dayalı beslenmenin sera gazı emisyonuna sebep olmasıyla birlikte su ve toprak üzerindeki etkilerinin de farkında olduğunu biliyoruz. Ama sadece çok az kişi en önemli meselenin hayvanların yediği ekin bazlı yemlerden kaynaklandığını biliyor.
Raporda belirtilene göre soya fasulyesi o kadar çok üretiliyor ki İngiliz hayvancılık sektörünün 2010 yılında hayvan yemlerinde kullanılan soya fasulyelerinin üretimi için Yorkshire büyüklüğünde bir araziye ihtiyacı olmuş.
Et tüketimi bu şekilde artmaya devam ederse soya fasulyesi üretiminin 2050 yılına kadar %80 artması bekleniyor.
Diyet rehberi, günlük 45-55 g protein alınmasını öneriyor ancak Birleşik Krallık'ta ortalama bir insan günlük 64-88 g protein alıyor ve bunun %34'ü etten sağlanıyor.
Eğer herkes hayvan ürünleri tüketimini besin gereksinimlerini karşılayacak seviyede tutarsa toplam tarım arazisi ihtiyacı %13 azalacak. Bu da yaklaşık 650 milyon hektarlık alanın zirai üretimden kurtulacağı anlamına geliyor.
Kuruluş, yoğun hayvancılık faaliyetleri hayvansal ürünlerdeki omega 3'ü azalttığı ve zararlı olan doymuş yağı arttırdığı için yediğimiz etlerin besin değerinin düştüğünü belirtiyor.
Raporda ayrıca 1970'li yıllarda sadece bir tavuktan sağlanabilen miktarda omega 3'ü alabilmek için bugün 6 tavuk tüketilmesi gerektiği ifadeleri yer alıyor.
Williamson konuyla ilgili şunları söylüyor:
İnsanlığın ve doğanın daha iyi bir yere gitmesi için besinleri farklı bir şekilde üretip tüketmeliyiz. Hayvansal protein tüketimini azaltmak, doğa üzerinde daha az etkiye sebep olacağı gibi daha sağlıklı ve besleyici besinle sürdürülebilir bir tarım sağlar.
Kaynak: Independent-Onedio
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.