Yıl 1978 yılıydı, müzik listelerinde yepyeni bir şarkı hızlı bir yükselişe geçmişti. Işıl Yücesoy’un 45’lik plağı, en çok satanlar listesindeydi. Sözler Ahmet Selçuk İlkan, Beste ise Selami Şahin tarafından yapılmıştı. Düzenleme ise N. Demirci tarafından gerçekleşmişti. Şarkı, yüklediği anlam nedeniyle, en beğenilenler arasında bulunuyordu. Şarkıya yüklenen anlam ise eksik bir aşkın, yarım bir hikâyenin öyküsü gibiydi. ya hep ya hiç sevgilim ya seninle ya sensiz olamaz başka biri ya seninle ya sensiz istersen al at beni istersen yarat beni dağ gibi deniz gibi ya seninle ya sensiz istersen öldür beni istersen güldür beni gün gibi güneş gibi ya seninle ya sensiz Bu mısralar ile akıllara kazınan şarkı, birden dün yine dilimeydi. Siyasi çalkantıların, istifa polemiklerinin, poligaminin yaşandığı bir dönemde, bu şarkıyı yeniden dinleme gereği hissettim. Günümüz teknolojisinde, ama plağın tınıları, yine yüzümde inanılmaz bir tebessümü canlandırdı. Üstelik Detay’da ofisimden yükselen bu müzik herkese ayni aşkın hikayesini düşündürdü. Siyaset yine cadı kazanına dönüştü. “Artçı depremler büyük felaketin habercisi miydi? Yoksa birilerinin felaketi, bir başkasının zaferi ile mi sonuçlanacak” düşüncesi yaşanıyor. Şimdi yukarıdaki mısraları bir kez daha okuyun ve yaşanan aşkı, kırık bir aşk hikayesini, DP, UBP, CTP şeytan üçgenini bir kez daha düşünün. *** Zaman zaman “senin de siyasete girmeye niyetin yok mu?” Diye soranlar oluyor. Üstelik, geçtiğimiz seçimlerde Milletvekilliği adayı olmak isteyip istemediğim konusunda bir siyasi parti fikrimi bile sormuştu. Ben/milletvekilliği? !@#${# hala geriliyorum. Kendime, hayatım boyunca verebileceğim en büyük zarar milletvekili olmaktır düşüncesindeyim. Gerçi, ben aday olsam, hayatı çok fazla ciddiye almam, yalan söyleyememem, yüzümün kızarması gibi nedenlerle seçmen hayatta oy vermez. Bu ülkede sokağa çıkmadan vekil olmak mümkün olmadığına göre şansım yok zaten. Köprüyü geçinceye kadar, dayı demenin yettiği bir ülkede ben sıradan vatandaş olmayı tercih ediyorum. Bu meclis milletvekilliği yemini dışında kürsünün yolunu bilmeyen, hiç konuşmayan vekiller görmüş olsa da benim işimin o olmadığının bilincindeyim Siyasetçi denilince, yalan söyleyen, sözler veren, sözlerini tutmayanların akla gelmesi bundan değil midir? Dün dündür, bugün bugün politikası değişmeyince adam olmayız biz. Şikayet etmek yanlış aslında… Ne demişler; “İnsan hak ettiği gibi yönetilir”
Ya seninle yada sensiz
- 14:41 - Dr. Sibel Siber: “Kardeş Ocağı Kıbrıslı Türklerin ilk sivil toplum örgütü olarak adını tarihe yazdırdı.”
- 13:16 - Medya Etik Kurulu’ndan Yeni Atamalar ve Görev Değişiklikleri
- 12:59 - Bütçe görüşmeleri komitede sürüyor
- 12:46 - İskele'de denetimler ve eğitim devam ediyor
- 12:34 - Basketbol alt liglerde sezon başlıyor
- 12:33 - Açık Pazar, Ülker Lefkoşa Maratonu dolayısıyla 30 Kasım Cumartesi kurulacak
- 12:25 - Kayıplar konusu Rum Meclisi komitesinde görüşüldü
- 12:23 - Basketbol Liginin yeni takımı Ada Spor sezonu açtı
- 12:11 - BAGEP’ten bir heyet KKTC Ankara Büyükelçiliği’ni ziyaret etti.
- 12:06 - Türkiye'de 6 aylık pasaport harcı 2 bin 359 TL'ye yükseldi
- 12:05 - Tufan Erhürman: CTP, tek başına iktidar hedefiyle yoldadır
- 12:03 - DP'de yaprak dökümü.. Milletvekili Hasan Tosunoğlu, Demokrat Parti’den istifa etti
- 12:02 - 170 polis memuru istihdam edilecek
- 09:41 - İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşması yürürlüğe girdi
- 09:40 - Çavuşoğlu: Prefabrik sınıfları kullanan öğrenci ve öğretmenler şikayetçi değil
- Atatürk'ün ilk kez yayınlanan fotoğrafları
- Atatürk’ün az bilinen fotoğrafları
- Beş bin yıllık problem: İyi karpuz nasıl seçilir
- Karpuz kilo yapar mı?
12345678
Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Detay Kıbrıs | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Tel : +90 392 444 79 79 - +90 533 851 38 51 Faks : haber@detaykibris.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.