Yakın Doğu Üniversitesi’nin kurulumunu tamamlayarak açılışını gerçekleştirdiği
Genom Analiz Laboratuvarı, COVID-19 ile birlikte başta genetik hastalıklar ve kanser
olmak üzere pek çok hastalığın genetik analizlerinde, KKTC’nin dışa bağımlılığını
ortadan kaldırıyor.
İlk kez Aralık 2019’da Çin’de görülen COVID-19’un hayatımıza girmesinin üzerinden 2 yılı
aşkın bir zaman geçti.
Bu süreçte, pandemiye dönüşen hastalığa neden olan SARS-CoV-2 ile
ilgili, bütün dünyada yürütülen bilimsel çalışmalarla pek çok şey öğrendik.
Ancak yine de bilim dünyasının SARS-CoV-2’ye dair her şeyi bildiğini söylemek güç. Bu durumun en önemli nedenlerinin başında ise hiç kuşkusuz, virüsün geçirdiği mutasyonlarla sürekli değişmesi ve bu değişimlerle birlikte ortaya çıkan her yeni varyantla yeni adaptasyonlar ve özellikler kazanması geliyor.
Yakın Doğu Üniversitesi, genom analizlerinde KKTC’nin dışa bağımlığına son verdi.
SARS-CoV-2’nin ve geçirdiği bu dönüşümlerin doğru bir şekilde anlaşılabilmesi için virüse
ait genetik materyal analizlerinin yapılması hayati önem taşıyor. Yakın Doğu Üniversitesi,
kurulumunu tamamlayarak açtığı Genom Analiz Laboratuvarı ile SARS-CoV-2’nin genetik
değişimini ve kesin olarak doğrulanmasını sağlayan genetik analizleri KKTC’de yapmaya
başladı. Bu yönüyle Genom Analiz Laboratuvarı, COVID-19 ile birlikte başta genetik
hastalıklar, kanser ve SARS-CoV-2 dışındaki diğer mikropların kesin tayini olmak üzere pek
çok hastalığın genom analizlerinde, KKTC’nin dışa bağımlılığını da ortadan kaldırıyor.
Genetik materyal dizi analizleri, hastalığın tanısından tedavisine, gelişiminden yeni varyantın
özelliklerine kadar pek çok kritik konuda yol gösterici olarak kullanılıyor. Virüsün genetik
değişimlerinin izlenebilmesi, virüs kaynağının belirlenmesi, yayılma yollarının izlenmesi,
zaman içinde virüsün uğradığı değişikliklerin tanımlanarak bulaşıcılık, reseptöre tutunma,
enfeksiyon seyrinin belirlenmesi ve tedavi alternatifleri oluşturmak için bu analizlere ihtiyaç
duyuluyor.
Genom Analiz Laboratuvarı’nın açılışında Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr.
Tamer Şanlıdağ ve Yakın Doğu Üniversitesi Kit Üretim ve Genom Analiz Laboratuvarları
sorumlusu Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören birer konuşma yaptı. Açılışın ardından basın
mensuplarına Yakın Doğu Üniversitesi Genom Analiz Laboratuvarı, Kit Üretim Laboratuvarı
ile birlikte COVID-19 PCR Tanı Laboratuvarı da tanıtıldı.
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “COVID-19 başta olmak üzere diğer pek çok alanlarda da
ihtiyaç duyulan genom analizlerinde KKTC’nin dışa bağımlılığını ortadan
kaldırıyoruz.”
Genom Analiz Labaratuvarı’nın açılışında yaptığı konuşmasında, COVID-19 pandemisi ile
birlikte geçen son iki yılı yoğun bir çalışma temposu ile geçirdiklerini söyleyen Yakın Doğu
Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Üniversite olarak gerek ülkemize
gerekse insanlığa her türlü akademik ve inovatif çalışmalarla destek olmaya çalıştık. En
olumsuz koşullarda bile maske, dezenfektan, yüz siperi ve solunum cihazı üretimini
gerçekleştirdik. Acil servislerimizi ve yoğun bakım ünitelerimizi halkımızın hizmetine açarak
ülkemizin sağlık sistemini ayakta tutmaya çalıştık. Devam eden süreçte COVID-19 PCR Tanı
Laboratuvarını kurduk, geliştirdik ve bu çalışmalar Kit Üretim Laboratuvarı ile birlikte
Genom Analiz Laboratuvarı kurulumu ile devam etti” dedi.
Alanlarında uzman ve birikimli bir ekiple çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Şanlıdağ, “Yakın
Doğu Üniversitesi Varyant Analiz Kiti de bu laboratuvarlarda meslektaşlarımız tarafından
tasarlanıp şu an kullanıma hazır hale getirildi. Bunun yanında, tedaviyi takip eden hekimlerin
işlerini kolaylaştıracak olan kantitatif SARS-CoV-2 PCR Kitimiz de tasarlandı ve yakın
zamanda kullanılmaya başlanacak” dedi.
Açılışını gerçekleştirdikleri Genom Analiz Laboratuvarı ile SARS-CoV-2 ile mücadelede çok
önemli bir aşama daha kaydettiklerinin altını çizen Prof. Dr. Şanlıdağ, “Genom Analiz
Laboratuvarımız ile sadece COVID-19 için değil, başta kanser olmak üzere diğer pek çok
alanda da uygulanan genom analizlerinde KKTC’nin yurtdışına bağımlılığını ortadan
kaldırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören: “Bugüne kadar, sonuçları için aylarca beklenilen
genom analizlerini, kendi labaratuvarımızda 5-6 saat aralığında gerçekleştirebileceğiz.”
Yakın Doğu Üniversitesi Kit Üretim ve Genom Analiz Laboratuvarları sorumlusu Doç. Dr.
Mahmut Çerkez Ergören ise açılışta yaptığı konuşmasına, bir genetik bilimci olarak, gen
analizlerini kendi laboratuvarlarında yapabilme hayalinin gerçekleşmesinden ötürü duyduğu
mutluluğu paylaşarak başladı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde genom analizi yapılamadığını ve bunun büyük bir
eksiklik olduğunu söyleyen Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören, “Genetik hastalıkların
tanısında doğum öncesi, doğum sonrası ve kanserde tedaviye yönelik yapılması gereken gen
ve genom analizleri için bugüne kadar yurtdışına bağımlıydık. Artık kendi
laboratuvarlarımızda tanı, tedavi ve araştırmalar için yapılması gereken tüm genom tabanlı
analizleri gerçekleştirerek, bugüne kadar, sonuçları için aylarca beklenilen testleri 5-6 saat
aralığında gerçekleştirebileceğiz” dedi.
Yakın Doğu Üniversitesi’nde COVID-19 çalışmalarını multidisipliner bir ekiple
yürüttüklerini söyleyen Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergören, “Yaptığımız araştırma ve
analizlerde sadece sonuç bulmak için değil, ortaya çıkan sonucu bütün nedenleriyle ve çoklu
bakış açısıyla sorgulayarak yorumluyoruz. KKTC’de kendi PCR Kitimizi üreterek, genom
analizleri için kendi laboratuvarımızı kurmamız bu çalışma biçiminin bir ürünüdür” dedi.
Yakın Doğu Üniversitesi’nin sağladığı olanaklar ile çalışmalarının önünü açtığını da söyleyen
Doç. Dr. Ergören, “Yakın Doğu Üniversitesi’nin vizyoner yönetimine çok teşekkür
ediyorum. Ortaya konulan bu başarı aynı zamanda beyin göçünü de engelledi. Genetik
alanında uzman genç beyinlerin ülkede kalarak, kendi ülkesine katkı sağlayabilmesinin de
önü açılmış oldu” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.